Eğer izin verirsen translate Spanish
687 parallel translation
Eğer izin verirsen bir gün sana yardım etmek isterim.
Me gustaría ayudar alguna vez, si me deja.
- Ben katılıyorum. Ama eğer izin verirsen...
Pero al menos podríais probarle.
Eğer izin verirsen, biraz meşgulüm.
Ahora, si me perdona, estoy ocupado.
- Tabii eğer izin verirsen.
Si me dejas, claro.
- Eğer izin verirsen.
- Si me dejaras.
Eğer izin verirsen ben senin yerine onları toplarım.
Las ordenaré por ustedes si no les importa.
Eğer izin verirsen.
Lo complicamos nosotros.
Senin için daha fazlası olabilirim Chimene, eğer izin verirsen...
Y sería algo más para ti, Jimena, si me lo permitieras.
Eğer izin verirsen sana Marie diyeceğim.
Si no te importa, te llamaré Marie.
- Eğer izin verirsen.
- si me lo permites.
İşini ve sorumluluklarını paylaşmak istiyorum eğer izin verirsen.
Quiero compartir tu trabajo y tus responsabilidades, si me dejas.
Eğer izin verirsen, biraz seninle kalmak istiyorum.
Quiero estar un rato contigo aquí si no te importa.
Kraliçem, eğer izin verirsen, diyorum ki bu koca kediyle takıl ve cennette ol.
Mi reina, si me permites te quisiera decir, que juegues con el gran gatito y así llegaras al cielo.
Ve eğer izin verirsen, o çok özel insan beni bekliyor.
Así que si usted me disculpa, que alguien muy especial me espera.
" Sadece, eğer izin verirsen J.J. ben hapiste değilim.
Excepto, si me disculpas, J.J. no estoy preso.
Eğer izin verirsen...
Si me disculpas...
Anne, eğer izin verirsen, lütfen.
Mamá, ¿ puedes no hacerlo? Por favor.
Eğer izin verirsen ben de seninle gelmek istiyorum
¿ Cuándo te irías, si es que te vas?
Eğer bana bu şansı verirsen, bana izin verirsen.
Estoy dispuesta a asumir ese riesgo
Eğer arabayı benim kullanmama izin verirsen kestirme bir yol biliyorum, 15 dakikaya varırız.
Déjeme conducir. Conozco un atajo que nos hará llegar 15 minutos antes.
Evet şimdi, izin verirsen eğer, dinlenmeliyim.
Bueno, ahora, disculpe, estoy agotado.
Eğer bu başvuruyu yırtmama izin verirsen, olan olmuş geçen geçmiş diyeceğim.
Si me dejas que rompa la petición olvidaré lo que ha pasado.
Eğer hayatta kalmasına izin verirsen... her Apaçinin onun peşinden gelmesini sağlamış olacaksın.
Si lo entrega vivo, tendrá a cada Apache del territorio detrás de él.
Bunu yapamam, eğer seni dışarı çıkarmama izin verirsen...
No, a menos que me dejaras invitarte a cenar...
Eğer o iyiliğinin karşılığını ödememe izin verirsen...
Si ahora lo necesitas...
Ama eğer bana izin verirsen sana bir hoşça kal öpücüğü vermek istiyorum.
Pero si me das tu permiso es distinto... ... quiero darte un beso de despedida.
Olur eğer seni bir yere götürmeme izin verirsen.
Bueno, si me deja invitarlo.
Eğer bu gecenin geçmesine izin verirsen, bu fırsat bir daha gelmeyecektir.
Si no aprovechas esta noche, no tendrás otra oportunidad.
Eğer bir şey söylememe izin verirsen. Bu hiç de uygarca değil.
Si me permite un comentario, esto es muy poco civilizado.
Hepsi bu. Eğer bu gece eğlenmeme izin verirsen ben de senin rozetini kurtarırım.
Pero si me da un respiro esta noche, le salvaré de su apuro.
Abigail... ama eğer söylememe izin verirsen, O zaman çeker giderim ve seni artık rahatsız etmem.
Pero si me dejas decirla, no te molestaré más.
Mark, eğer gitmeme izin verirsen... -... yemin eder ki bir daha asla...
- Oh, Dios, Mark, si me dejas irme...
Eğer Rio Grande'yi geçmemize izin verirsen, hiç kimseye bir şey olmaz.
Si nos dejan llegar al Río Grande, no haremos daños a nadie de aquí.
Eğer bana bir dakika izin verirsen sana herşeyi açıklayabilirim.
- Si me dejas explicar... - No te creo.
Eğer birisinin senin aptal olduğunu düşünmesine izin verirsen, işte hesapta o zaman aptal olursun.
Sólo has sido tonto en una cosa... en dejar que te digan que eres tonto.
Hayır, eğer bana izin verirsen, burada sesiz bir köşe bulup kardinali bekliyeceğim.
No. Si me lo permite, procuraré encontrar un rincón tranquilo donde esperaré la llegada del Cardenal.
Eğer sevmemize izin verirsen.
Si nos dejas que te queramos.
Eger sevmemize izin verirsen.
Si nos dejas que te queramos.
Eğer dönmek izin söz verirsen onu yalamana izin verebilirim.
Te dejo comersela si prometes devolverla.
Eğer gitmeme izin verirsen yemin ederim... hiç kimseye söylemeyeceğim bırak gideyim!
Te juro que no se lo diré a nadie si me dejas irme. ¡ Por favor!
Şimdi Hal, eğer bize biraz izin verirsen özel konuşmak istiyoruz.
Y ahora, Hal, si nos perdonas un momento... querríamos tener una conversación privada.
Eğer yatağıma gitmeme izin verirsen.
Si dejas que me vaya a la cama.
Dave'in söylemek istediği şey, eğer onun da konuşmasına izin verirsen, - Belki bir yardımı dokunabilir. - Yardım mı?
Lo que David intenta decir, si le dejas decir una palabra... es que probablemente te vendría bien una ayuda.
Eğer seni ezmelerine şimdi izin verirsen, hayatın boyunca seni ezerler.
Si permites que la gente se aproveche de ti ahora, se aprovecharán toda la vida.
Eğer sen, alt seviyeden bir kızın ailemize girmesine izin verirsen...
¡ Escúchame!
Şimdi, eğer bana izin verirsen, yazmam gereken bir kitap var.
si me disculpa tengo que escribir mi libro.
Hızla, eğer izin verirsen.
Rápido, si fuera posible.
Eğer o salağın en sevdiğim geceliğimi almasına izin verirsen...
Si dejas que esa boba se lleve mi camisón favorito...
- Eğer bir öneride bulunmama izin verirsen...
- ¿ Puedo hacer una sugerencia?
Eğer birbirinize yazdığınız mektupları görmeme izin verirsen... içim rahat ederdi.
Si pudiera ver sus cartas y las tuyas, podría estar tranquila.
Eğer bana izin verirsen.
Si a Ud. no le parece mal.
eğer izin verirseniz 47
izin verirsen 77
izin verirseniz 214
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer sen 63
eğer öyleyse 172
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
izin verirsen 77
izin verirseniz 214
eğer istersen 206
eğer beni seviyorsan 30
eğer sen 63
eğer öyleyse 172
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer sakıncası yoksa 54
eğer öyle olsaydı 20
eğer varsa 60
eğer ben 51
eğer isterseniz 86
eğer olursa 24
eğer ölürsem 16
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer sakıncası yoksa 54
eğer öyle olsaydı 20
eğer varsa 60
eğer ben 51
eğer isterseniz 86
eğer olursa 24
eğer ölürsem 16