Hepimiz translate Spanish
40,367 parallel translation
Fakirler savaşıyor ama hepimiz eşitiz
# La gente pobre en la guerra Somos todos iguales #
Mylene, hepimiz umuyoruz ki programın röportaj kısmında dinimizi övüp yüceltirsin.
Mylene, todos esperamos que des testimonio de fe durante la entrevista.
Hepimiz için delirdiler, sadece Shaolin Fantastic için değil.
Enloquecía por nosotros, no solo por Shaolin Fantastic.
Sözde birimiz hepimiz Hepimiz birimiz içindik
# Íbamos a ser todos para uno Y uno para todos #
Hepimiz üzgünüz.
Todos lo sentimos.
Hepimiz sınanacağız Bu dersleri öğrenmek için doğduk biz
Todos vamos a ser puestos a prueba Todos nacimos para estas lecciones
Yani artık hepimiz azabiliriz
Todos vinimos en busca de sexo
Rubicon'u geçmeniz gerek, biliyorsunuz Hepimiz geldik buraya
Saben que en el Ruby Con No hay vuelta atrás Todos vinimos en busca de sexo
Gerçek şu ki hepimiz birinin küçük meleği olarak dünyaya geldik.
El hecho es que todos empezamos como el angelito de alguien.
Bazen hepimiz öyle yaparız.
todos cogemos para arriba a veces.
Başkaları gibi, başkalarının bana yaptırdığı gibi yaptım. Hepimizin sahibi var ve hepimiz başkalarına sahibiz. Bu yüzden sakın orada durup beni yargılama.
Hice lo que otros hicieron y lo que otros me obligaron a hacer, y todos somos la posesión de alguien y todos hemos poseído a otros... así que no te atrevas a plantarte ahí y juzgarme.
Beynini tamamen kızartmış olmayalım diye hepimiz Tanrı'ya dua edelim.
Y todos nosotros podemos rezar a Dios por que no le hayamos frito el cerebro del todo.
- Hepimiz öyle olmayacak mıyız?
¿ No lo estamos todos?
Hepimiz yalnızca planın parçalarıyız değil mi efendim?
Todos somos parte del plan, ¿ verdad, señor?
Ya kloratı buluruz ya da sekiz gün içinde hepimiz asılırız.
O conseguimos las sales de cloro, o nos van a colgar en unos ocho días.
Ne istediğini hepimiz biliyoruz.
Todos sabemos lo que quiere.
Dostlar hepimiz çamurun içinde yaşıyoruz.
Amigos. Todos vivimos en el lodo.
Sanırım hepimiz sıkıntını anlıyoruz Glen. Fakat bu seçimler olaysız geçmeli.
Creo que todos comprendemos tu frustración, Glen, pero estas elecciones tienen que realizarse sin problemas.
Hepimiz Bonnie ve Madeline'nin kızlarını beraber birinci sınıfa yollamasından korkuyorduk.
A todos nos preocupaba que las hijas de Bonnie y Madeline estuvieran juntas en primero.
Madem hepimiz aynı fikirdeyiz belki de çocuğun yaptığı şeyin sorumluluğunu alması gerek.
Estoy de acuerdo, pero ya que estamos aquí, los niños deberían aceptar la responsabilidad de sus actos.
Hepimiz görüşme yapacak mıyız?
¿ Haremos todos el interrogatorio?
Gerçi hepimiz değil, Hector'un babası ölmüş.
No todos, porque el papá de Héctor se murió. ¡ Hugo!
Hepimiz hata yaparız.
Todos cometemos errores.
Hepimiz başımızı eğip dua etmeliymişiz.
Que todos teníamos que agachar la cabeza y rezar.
Hepimiz dua edelim.
Oremos.
Aslında Meryem Ana duada söylendiği gibi bizi bağışlatsaydı hepimiz katil olurduk.
Bueno... si los Ave María nos absolvieran, todos seríamos asesinos.
Hepimiz, uzaklaşmalıyız.
Todos nosotros deberíamos mantenernos alejados.
Hepimiz zorlu bir noktadayız.
Estamos todos en una situación difícil.
Hepimiz aynı şeyi istiyoruz.
Todos queremos lo mismo.
Bu noktaya gelebilmek için hepimiz fedakarlıklarda bulunduk.
Todos hemos puesto algo de nosotros para llegar hasta este momento.
Buraya geldim çünkü hepimiz Nassau'yu geri alıp kendimize ait bir yer yapabileceğimiz konusunda anlaştık.
Vine aquí porque todos acordamos que teníamos una oportunidad de recuperar Nassau, de tener nuestro propio lugar.
Motivasyon açısından... belki de hepimiz farklı şeyler tarafından yönlendirildiğimizi kabul etmek zorundayız.
En términos de motivación, quizá todos tengamos que aceptar que nos empujan cosas distintas.
Bunun sorumluluğuna hepimiz birlikte katlanacaktık.
Todos llevamos esta carga juntos.
Hepimiz bize verilen rolü oynuyoruz.
Todos asumimos el rol que nos asignan.
Bütün bunları hepimiz için yapıyorum, seni aptal!
¡ Hago todo esto por nosotros, jodida imbécil!
Hepimiz için zor.
Como todos nosotros.
Hepimiz risk almak zorundayız, Douglas.
Bueno... Todos tenemos que asumir riesgos, Richard.
Sanırım hepimiz dünyanın cehenneme döndüğüne hemfikiriz.
Creo que estaremos de acuerdo en que el mundo se ha ido al infierno, ¿ cierto?
Hepimiz aynı konuyu konuşmak için buradayız sanırım.
Bueno, todos estamos aquí para discutir lo mismo, me parece.
Sanırım hepimiz daha iyi hissediyoruz. Sen nasılsın?
Creo que estamos todos mejor. ¿ Cómo te sientes?
Holt onu izledi, hepimiz izledik.
Holt lo vio. Todos lo hemos visto.
İnsanlar seni takip etmeye başladıktan sonra hepimiz yandık.
Cuando comenzaron a seguirte, y todo el mundo se quemó.
Hepimiz işimizi kaybedeceğimizi söylüyorum.
No, peligra el trabajo de todos.
Hepimiz bekliyoruz.
Bueno... todos esperamos.
Ama gemi yanarsa hepimiz ölürüz.
Pero si el barco arde, todos moriremos.
Bence ne çıkarsa çıksın hepimiz boku yemişiz.
Creo que todos estamos jodidos de cualquier manera que resulte.
Bak, hepimiz yanındayız, tamam mı?
Mira. - Estamos aquí contigo, ¿ de acuerdo?
♪ Hepimiz üzerimize düşeni yaparsak ♪
Si todos hacemos algo
Uzun süre konuşup tartıştıktan sonra hepimiz aynı sonuca vardık.
Después de mucha discusión y debate, llegamos a la misma conclusión.
Hepimiz bu sorunun cevabını merak ediyoruz.
Esa es la pregunta del millón de dólares.
Hepimiz gördük.
Todos lo vimos.
hepimizin 38
hepimize 22
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi 34
hepimiz mi 18
hepimiz biliyoruz 28
hepimiz birimiz 20
hepimiz birimiz için 25
hepimize 22
hepimiz gibi 27
hepimiz biriz 41
hepimiz iyiyiz 17
hepimizi 34
hepimiz mi 18
hepimiz biliyoruz 28
hepimiz birimiz 20
hepimiz birimiz için 25