Hepimiz öyle translate Spanish
725 parallel translation
Geçeceksin bunları, hakimin karşısında hepimiz öyle deriz!
No puedo evitarlo, no puedo...
Hepimiz öyle değil miyiz?
¿ No lo estamos todos?
Hepimiz öyle değil miyiz?
Bueno, ¿ no lo hacemos todos?
- Hepimiz öyle değil miyiz?
¿ No los somos todos?
Hepimiz öyle. Abilene giden iyi bir yol var.
Hay un buen camino hasta Abilene, pero no quieres escucharlo.
Hepimiz öyle. Dostum, dostum.
Hombre, no las detengan.
Hepimiz öyle düşünüyoruz.
Todos lo creemos.
Hepimiz öyle yapmıyor muyuz?
Es todo lo que quieren que hagamos, ¿ verdad?
Evet ama hepimiz öyle aptalız ki.
Si, estamos actuando todos como idiotas.
- Hepimiz öyle değil miyiz?
- ¿ No estamos todos?
Hepimiz öyle değil miydik?
¿ No lo fuimos todos?
- Hepimiz öyle sanıyorduk.
- Eso es lo que pensamos todos.
- Hepimiz öyle değil miyiz?
- ¿ No lo estamos todos? Siga adelante.
Belki hepimiz öyle.
Quizás todos nosotros.
Hepimiz öyle, değil mi?
Como todos.
Evet, hepimiz öyle yapmalıyız.
Sí, como todos debemos.
Sanırım hepimiz öyle.
Creo que todos estamos listos.
Bu kültürlü, medeni hâlimizin altında içten içe hepimiz öyleyiz. Ve öyle davranmalıyız.
Es verdad, es lo que somos en el fondo, bajo toda nuestra educación refinada y deberíamos comportarnos como ellos.
Hepimiz öyle sandık.
Todos creímos lo mismo.
Bir adam hem iyiden, hem de kötüden yaratılmıştır, hepimiz öyle.
En un hombre hay cosas malas y cosas buenas, como en todos.
Öyle yada böyle hepimiz öyle değilmiyiz?
¿ No cree que todos lo estamos, en mayor o menor grado?
Hepimiz öyle.
Todos lo sentimos.
Hepimiz öyle.
Como creímos todos.
Wayne'in yanında hepimiz öyle görünüyorduk.
- Como todos al lado de Wayne.
Oldukça zararsızdır, zaten patlatılana kadar hepimiz öyle değil miyiz!
Son inocuas, como nosotros, hasta detonarse.
Starbuck, hepimiz öyle.
Starbuck, todos lo deseamos.
Hepimiz Glass'ın içinde olduğu durumu gördük. Yapılacak başka bir şey yoktu, öyle değil mi?
Todos vimos la forma en que estaba Glass, no se podía hacer más, ¿ no?
Öyle demeyin, hepimiz çuvalladik... ve tüm yükü birimizin tasimasi için hiç sebep yok.
Vamos, señor, todos hemos fracasado... y no hay razón para esperar que cualquiera de nosotros cargue con todo.
Gitmemizin hepimiz için iyi olacağını düşünüyorsan, öyle yaparız.
Si crees que es lo mejor para todos, nos iremos.
Hepimiz birer yetişkiniz ve öyle davranabilirsek Warren, bütün akşamı Rose'dan bahsederek geçireceğine onunla birlikte geçirir...
Somos todos adultos y si actuáramos como tales Warren estaría aquí con Rose en vez de pasarse Ia noche hablando de ti...
Öyle ya da böyle, hepimiz kendi ahlaksızlığımız için çalışıyoruz.
Por lo general todos tenemos un vicio.
Benim için de öyle, hepimiz için öyle.
Y creo que en todos.
Hayır, hepimiz ona yardım ettik, öyle değil mi Bay Morley?
Todos lo hemos hecho, ¿ verdad, Sr. Morley?
Sana yardım edecek yanında kimse yok, öyle olunca hepimiz Allison buraya gelmeden senin kasabadan kaçacağını düşünmüştük.
Todos pensamos que se iría antes que enfrentarse a Allison, sin sus muchachos a su lado para ayudarle.
Hepimiz öyle.
Todos lo haremos.
Öyle hepimiz daha huzurlu oluruz.
Estaríamos más seguros.
Ve hepimiz de öyle düşünüyoruz.
Y todos lo vemos de esa forma.
Madem öyle, Voltran'a dokun ki... hepimiz tanrımızın zayıf olduğunu bilelim.
Toca a Votan y sabré que tus Dioses son débiles.
Bunu hepimiz yapabilsek, öyle bir hayata geri dönebilsek kargaşadan, sınırlardan yoksun basit.
Si todos pudiéramos hacerlo. Volver a una vida así. Ordenada, descolgada.
Çok eğlenceliydi ve hepimiz doyasıya güldük ama emin olun, Meslek Danışma Kurulu'nda mülakata girseniz kesinlikle öyle muamele görmezsiniz.
Bueno, ha sido divertido y todos nos hemos reído. Pero quiero asegurarles que nunca serán tratados así si son... entrevistados aquí, en la Asesoría de Carrera.
Hepimiz deliyiz, öyle olmasa burada olmazdık.
Todos lo estamos o no estaríamos aquí.
Seninle hepimiz biribirimize benzedik, Öyle olmasını istemesek bile.
Nos hemos convertido en uno contigo, sin proponernos.
Artık hepimiz bu işin içindeyiz, öyle değil mi?
Todos estamos metidos en esto, ¿ no?
Öyle yaparsak yarın hepimiz öleceğiz.
y morimos todos mañana?
Çünkü hepimiz başına üşüştük kötü bir şey olduğundan korktuk. Hiç de öyle olmadı.
Todos nos acercamos a él esperando lo peor.
Hepimiz. Öyle mi, neden?
- ¿ Sí, qué cosa?
Hepimiz oturup polisi bekleyeceğiz. Öyle değil mi Karl?
Nos sentaremos y esperaremos a la policía. ¿ Verdad, Karl?
Evet, öyle ya da böyle hepimiz Sam Amca için çalışıyoruz.
Sí, todos trabajamos para el Tío Sam de una forma u otra.
Hepimiz aynı adamdan bahsediyorsak... ki bence öyle... adam motosikletlerimizden koleksiyon yapmaya başladı.
Si hablamos todos del mismo tipo... y creo que así es... parece que tiene muchas motos nuestras.
- Hepimiz öyle olmalıyız.
- Debería ser un semental.
Yani yapmamız gereken tek şey denizde bir fırtına bulmak ve işte... hepimiz Einstein'dan daha zeki oluverdik öyle mi?
Pasamos por una tormenta en el mar y ¡ zas! somos más inteligentes que Einstein.
hepimiz öyleyiz 35
hepimiz öyle değil miyiz 20
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
hepimiz öyle değil miyiz 20
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle bir şey değil 75
öyleyiz 77
öyledir 296
öyle işte 113
öyleyim 490
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle bir şey değil 75
öyleyiz 77
öyledir 296
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öylece 26
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öyle deme 154
öyle görünüyor 500
öylece 26