English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Her şeyi ayarladım

Her şeyi ayarladım translate Spanish

258 parallel translation
Ben zaten her şeyi ayarladım.
Yo ya he organizado todo.
Sen teknedeyken... ben de evliliğin iptal edilmesi için her şeyi ayarladım.
Mientras estabas a bordo hice los arrelos para anular tu matrimonio.
Kumpanyaya 200.000 dolar yatırmanız için her şeyi ayarladım.
Arreglé que invierta $ 200.000 en la Compañía de Ópera de Nueva York.
Gitmek için her şeyi ayarladım.
He organizado la marcha.
Her şeyi ayarladım.
Todo está listo.
Merak etme, her şeyi ayarladım.
Pero no se preocupe, lo he arreglado.
Ama her şeyi ayarladım.
Pero ya lo tengo todo previsto.
Johnny, her şeyi ayarladım.
Está todo arreglado.
Evet, her şeyi ayarladım ve yatağı da yaptım.
Lo he dejado todo listo y he hecho la cama.
Ben her şeyi ayarladım.
Me hice cargo de todo.
Senin için her şeyi ayarladım.
Lo arreglaré para ti, Leo.
Her şeyi ayarladım. Ama bir terslik olur da ödemeyi ben yapamazsam parayı gönderdiğim kişiler sizi bu kartlarla tanıyacak.
Tengo todo bajo control, pero si algo sale mal... y no puedo pagarles yo mismo, con esas cartas los identificará... quien yo mande con el dinero.
çünkü Her şeyi ayarladım ve artık evlenebileceğiz.
Porque arreglé todo para poder casarnos.
Sana söyleyeyim, her şeyi ayarladım.
Pero te digo que ya está arreglado.
Her şeyi ayarladım. Başından sonuna.
Tenía todo planeado.
- Fakat her şeyi ayarladım.
- Pero tengo mucho que editar.
"Yarın evleniyoruz, her şeyi ayarladım."
"Nos casamos mañana. Lo tengo todo arreglado."
- Ben her şeyi ayarladım. - Ne ayarladın?
Yo ya hice mis planes.
Her şeyi ayarladım.
Haré todos los arreglos.
Her şeyi ayarladım.
Lo he planeado todo.
Her şeyi ayarladım.
Ya hice planes.
Her şeyi ayarladım! Bu işi bana bırakın!
¡ Tengo todo previsto!
Onu yakalaman için her şeyi ayarladım.
Se lo tengo ya preparado.
Her şeyi ayarladım. Acele etme Frank.
Lo tengo organizado.
Ona seni oradan alacağım, her şeyi ayarladım dedim.
No tendrás ningún problema. Diré que yo lo tramé todo.
Bu geceye sakla. Ben her şeyi ayarladım, bilesin.
- Guárdalo para esta noche.
- Ben her şeyi ayarladım.
- Yo ya he hecho mis planes.
Ben şimdiden kendim için her şeyi ayarladım.
¡ Yo ya tengo todo resuelto!
Jovall'la her şeyi ayarladım.
Ya lo he preparado con Girbal
Ben her şeyi ayarladım. Bir fırın eldiveni için beklemek istiyor musunuz?
¿ Queréis esperar por una manopla de cocina?
Ama patlamayacak ; gerekli her şeyi ayarladım.
Pero no va a fallar, hice lo que era necesario.
Her şeyi ayarladım.
He hecho arreglos para ti.
Ben her şeyi ayarladım.
Me he encargado de todo.
Yatağın üstünde her şeyi ayarladım.
Tengo todo arreglado... aquí en la cama.
Her şeyi ayarladım.
Lo tengo todo controlado.
Hemen şehir kulübüne gidip Billy'ye her şeyi ayarladığımı ve bugün evleneceğimizi söylemeliyim.
"Tengo que volver al club de campo a decirle a Bill que todo está arreglado y que nos casamos hoy."
Unutma. Her şeyi ben ayarladım.
Pero no olvides que yo arreglé todo.
- Her şeyi ayarladım.
- Listo.
Senin için her şeyi ayarladığımı zannediyordum.
Creí que había arreglado todo para ti.
- Her şeyi ayarladın mı?
- Espero que lo tengas todo claro.
Güzel. İstediğiniz her şeyi ayarladığımı sanıyorum.
Bien, parece que tenemos todo lo que necesita.
Her şeyi buna göre ayarladım.
Todo está arreglado.
Dr. Gachet'le her şeyi ayarladın mı, beni bekliyor mu?
¿ Está todo conforme con el doctor Gachet? ¿ Me estará esperando?
İşleri düzene koyuyordum. Her şeyi ayarladın mı?
He estado organizando el material. ¿ Estás preparado?
Göreceksiniz hanımefendi, nasıl da her şeyi ayarladığımızı.
Nada le ayudará esta vez.
Her şeyi bana yakın olman için ayarladım.
He organizado todo esto para tenerte cerca de mi.
Narcissus, Caractacus'un yardımıyla her şeyi ayarladı.
Narciso lo ha arreglado todo con Caractato.
Okuhata'yla her şeyi ayarladın mı?
¿ Arreglaste las cosas con Okuhata?
Her şeyi senin için ayarladım.
Lo he hecho todo por ti.
Babamla seni başbaşa bırakmak için her şeyi ayarladığımı sanıyorsun.
Crees que yo tramé todo para que te quedaras sola con mi padre.
Seninle başbaşa kalmak için her şeyi ben ayarladım.
Preparé todo esto para vernos un momento a solas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]