English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ H ] / Her şeyi biliyorum

Her şeyi biliyorum translate Spanish

1,807 parallel translation
Her şeyi biliyorum.
Lo sé todo.
En sevilen rengi dışında bu trenle ilgili her şeyi biliyorum.
Sé todo de este tren excepto su color favorito.
Her şeyi biliyorum.
Oonozco todo.
Şimdi, iyi haber, ben senin hakkında her şeyi biliyorum fakat kötü haber, benim hakkımda her şeyi öğrenmen için, 4 günün var.
La buena noticia es que lo sé todo sobre ti, la mala es que tienes cuatro días para saberlo todo sobre mí.
- Hakkında her şeyi biliyorum.
- Sé todo sobre ti.
Kredi kartları hakkında her şeyi biliyorum.
Sí, yo soy una experta en tarjetas de crédito.
Her şeyi biliyorum, bu benim işim.
Yo sé todo, es mi trabajo.
Artık her şeyi biliyorum.
Lo sé todo ahora.
Anlamaya çalış, artık her şeyi biliyorum.
Trata de entenderlo. Ahora ya lo sé todo. ¿ Vale?
Onun Ned'e saplanması hakkında her şeyi biliyorum.
Bueno, lo sé todo de cuando se quedó enganchada de Ned,
O geceyle ilgili her şeyi biliyorum.
Sé lo que hiciste la otra noche.
Hayatım tehlikede. Her şeyi biliyorum.
Mi vida está en peligro, lo sé todo.
Bu mahzen ve onun çalışma sistemi ile ilgili her şeyi biliyorum.
Sé todo sobre esta bóveda y sus sistemas.
Onunla ilgili her şeyi biliyorum.
Lo sé todo sobre ella.
Darken Rahl beni, ilk kez buraya geldiğim güne gönderen bir büyü yaptı ama ben her şeyi biliyorum.
Rahl el Oscuro ha hecho algún tipo de hechizo que me envió atrás en el tiempo. Pero sé todo-
- Maddie, her şeyi biliyorum.
- Maddie, lo sé todo.
Baba, hakkında her şeyi biliyorum o benim canımı acıtmaz.
Papá, sé todo sobre él. Él no me haría daño.
Üniversitede, kuzenimin arkadaşında da vardı. Bilinecek her şeyi biliyorum.
La prima de mi mejor amiga del colegio sufre de eso, así que lo conozco perfectamente.
Ben her şeyi biliyorum.
Yo lo sé todo.
"Ya," dedi "O filmlerden hiçbirini görmedim." "Ama Jason hakkında her şeyi biliyorum."
y él respondió, "Oh, nunca he mirado ninguna de esas películas, pero sé todo sobre Jason"
Her şeyi biliyorum, delikanlı.
Chaval, lo sé todo.
Hakkınızda her şeyi biliyorum.
Lo sé todo sobre usted.
Çünkü biliyorum. Her şeyi biliyorum.
¡ Porque lo sé!
Hormon tedavileri konusunda olabilecek her şeyi biliyorum.
Sé todo lo que hay que saber sobre las terapias hormonales.
Acının beş aşaması hakkında her şeyi biliyorum.
Sé de las cinco etapas del duelo.
Zor ve üzücü olaylar. Senin hakkında her şeyi biliyorum.
- cosas difíciles y desagradables.
Bak her şeyi idare ettiğini biliyorum.
- Mira Yo se que ya lo tienes todo por delante.
Her şeyi sessizce hallettiğinizi biliyorum ama Chris, bu CIA işleri geçti.
Ya sé que te gusta guardar silencio pero, Chris, con esto del agente secreto, estás pasándote.
Senin hakkında bilinmesi gereken her şeyi artık biliyorum.
Sé todo lo que hay que saber sobre ti.
Biliyorum her şeyi düzeltmek istiyorsun.
Mira, yo sé que tú quieres arreglarlo todo, ¿ ok?
Her şeyi berbat ettim ; biliyorum.
Sé, sé que... lo he arruinado todo.
Sahip olduğun her şeyi benden aldığını biliyorum.
Sé todo lo que me has quitado.
Her şeyi zaten biliyorum, Bay Whistler.
Ya lo sé todo.
Geceyi burada geçirdiğimiz için kızgın olduğunu biliyorum, ama zamanında varmak için her şeyi yapacağım.
Mel, sé que debes estar molesta porque te pierdes la fiesta. Pero si sirve de algo, estaba contento de que fueras.
Biliyorum, hiçbir zaman iyi bir komedikal ödül alacak sezon geçirmedik. Dr. Shalhoub dışında. Her şeyi kazanıyor.
Sé que nunca ganamos muchos premios de medicina, salvo el Dr. Shalhoub, que se los lleva todos.
Candace, kızgın olduğunu biliyorum ve bana istediğin her şeyi yapmaya hakkın var.
Candace, sé que estás enojada y tienes todo el derecho a hacerme lo que quieras.
- Biliyorum, bana her şeyi anlattı.
Sí, me contó.
Basının her şeyi nasıl çarpıtacağını biliyorum.
Se que los medios daran vuelta esto.
Her şeyi mahvettiğimi biliyorum.
Sé que me equivoqué por mucho tiempo.
Her şeyi yönettiğini biliyorum ama hiç birilerine rapor verdiğini gördün mü?
Sé que él lo supervisa todo, pero ¿ has visto alguna vez que él informe a alguien?
Bak, ben... ben sana çok şey borçlu olduğumu biliyorum, belki de her şeyi, ve belki bu yüzden bu kadar uzun zaman kaldım.
Mira, yo... Sé que te debo mucho, Tal vez todo,
HER ŞEYİ BİLİYORUM.
LO SÉ TODO. VUELVE A CASA YA.
Biliyorum, gizli gizli dinlememem gerekirdi. Ama valla her şeyi duymadım. Ama gene de öyle...
Sé que anoche no debí escuchar tu conversación... y tampoco lo oí todo, pero aun así, no debería- -
Liz, aptallık ettiğimi biliyorum, ve her şeyi mahvettiğimide.
Liz, sé que fui un idiota, y que he hecho burradas.
Hugo, başının dertte olduğunu biliyorum ve her şeyi halledeceğimi bilmeni istiyorum. Arabam arkada.
Tengo un auto esperándonos afuera.
Sadece ihtiyacın olan her şeyi sana veremeyeceğimi biliyorum.
Sé que no puedo darte todo lo que necesitas.
Romy ve Spencer'ın size her şeyi, büyük bir belaya bulaşmış olduğumuzu anlattığını biliyorum. Bakın. Ama mutluyum.
Sé que Romy y Spencer les contaron todo y que estamos en problemas.
Biliyorum çünkü, paranoyaklaştığın zaman kendine güvenmediğin zaman her şeyi kontrol etmek istiyorsun.
Porque sé que cuando te sientes insegura, te pones paranoica y quieres controlarlo todo.
Senin her şeyi değiştireceğini biliyorum.
Sé que lo cambiaréis todo
Ben seninki hakkında her şeyi biliyorum.
Yo lo se todo sobre la tuya.
Jen, biliyorum bu korkutucu ama elimden gelen her şeyi...
- Pero haré todo- - - Leí que puede sobrevivir a las 26 semanas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]