Her şeyi düşündüm translate Spanish
263 parallel translation
Her şeyi düşündüm.
Ya lo he planeado todo.
- Lütfen Billy, dinle beni. Ben her şeyi düşündüm.
Por favor, escúchame, lo tengo todo pensado.
Her şeyi düşündüm.
Pensé en todo.
Her şeyi düşündüm.
¡ Lo tengo planeado!
Her şeyi düşündüm. Atlar bile at gözlüğü takıyorlar.
Pensé en todo. incluso los caballos llevan anteojeras.
Her şeyi düşündüm.
He pensado en todo.
Her şeyi düşündüm ama hiçbiri uygun gelmiyor.
No, he pensado en todo, pero no hay nada que encaje.
Kilise, Albay, her şeyi düşündüm. Doğru zamanda harekete geçeceğim.
El capellán, el coronel, el papeleo la burocracia.
Ben her şeyi düşündüm.
Pensé en todo. Moscatel.
Bana verebileceği her şeyi düşündüm.
Reflexioné sobre todo lo que podía ofrecerme.
Ben her şeyi düşündüm.
Yo lo descifraré.
Emniyetteyken şunu düşünmüştüm... her şeyi düşündüm.
Por supuesto, estuve en la policía una vez, así que... entiendo de estas cosas.
Her şeyi düşündüm.
Lo llevaré a cabo.
Ve bu yıl bence her şeyi düşündüm.
Este año, creo que pensé en todo.
Her şeyi düşündüm.
Tengo todo previsto.
Bence, her şeyi düşündüm.
Yo también, he pensado mucho..
Her şeyi düşündüm!
¡ Tengo una idea!
Savurganlık olarak düşünebilirsin ama değil. Ben her şeyi düşündüm.
Te parecerá que es tirar el dinero, pero no lo es.
Andrei Ivanovich, ben zaten her şeyi düşündüm.
Andréi Ivánovich, ya Io he pensado todo.
Her şeyi düşündüm.
Lo tengo todo planeado.
Ben her şeyi düşündüm.
Tengo todo planeado.
Tamam. Her şeyi düşündüm bunu kayıt altına almayacağım.
Muy bien, considerando todo, no pondré esto en tu archivo.
Bana güven tamam mı? Her şeyi düşündüm.
Confía en mí, tengo todo cubierto.
Her şeyi enine boyuna düşündüm.
Lo he pensado detenidamente.
" Burası huzur dolu, her şeyi baştan düşündüm.
" Esto es muy tranquilo y he tenido tiempo de reflexionar.
Düşündüğün her şeyi, yaptığın her şeyi senden önce ben de düşündüm ve yaptım. Benden önce de annem yapmış.
Todo lo que piensas y haces yo lo pensé y lo hice antes que tu.
Planlamak için saatlerimi verdim. En ince ayrıntısına kadar her şeyi düşündüm. Ve sonra?
Empleé horas en planear los detalles de esta operación y luego que aúllan las alarmas contra robos sin razón visible se dispara un arma e hiere a un hombre y un magnate arruinado y cazador de muchachas se interpone en el camino.
Benimle ilgili her şeyi bilmek istemezsin diye düşündüm.
Antes no te interesabas por mis cosas.
Her şeyi yeniden ve yeniden düşündüm... ve başka bir çıkış göremiyorum.
Lo he pensado y repensado mucho... y no veo otra salida.
Burada otururken her şeyi iyice düşündüm.
Lo he planeado todo aquí sentada.
Bu doğru, düşündüm ki eğer bir şekilde, onu artık sevmeyecek olsaydın beni sevmen için her şeyi yapardım.
Es cierto, yo pensé en cierta manera, que ya no lo amaba, así que así que habría hecho cualquier cosa para lograr que usted me amara.
Her şeyi yeniden düşündüm...
Lo he pensado mucho y mi problema...
Bunu söylemek biraz tuhaf, ama ben... Bilmeniz gerekir diye düşündüm, bu gürültü, söylediğiniz her şeyi duyuyorum.
Me siento un poco violenta, pero... creo que debería saber que ese ruido se oye desde mi casa.
Her şeyi yüzüstü bırakmayı çok düşündüm...
Bueno, he pensado a menudo en dejarlo todo...
Fahişeler ve mallar hakkındaki her şeyi söyleseydim her şeye bir son vereceğini düşündüm.
Si le hubiera hablado del negocio de la droga y el sexo hubieran acabado ascendiéndolo.
Tam bir şok oldu, ben de her şeyi baştan düşündüm.
Fue un gran varapalo. De modo que he pensado las cosas.
Her şeyi değiştirmek için bana bir şans daha verildiğini düşündüm.
Pensé que me quería dar otra oportunidad... para cambiar las cosas...
Telefondan sonra, her şeyi iyice düşündüm, bana sorarsanız parayı olduğu gibi verelim ve Sampson'ı bırakmalarını bekleyelim.
He estado dándole vueltas desde que me llamó, y opino que debemos darle el dinero... y esperar que entreguen a Sampson.
İzinizi sürdüğüm bunca zaman sırasında... her şeyi enine boyuna düşündüm.
Durante todo este tiempo que os he estado siguiendo... lo he pensado todo.
Bana her şeyi söylediler. Sana olan ilgimden dolayı seni görmeye gelsem iyi ederim diye düşündüm.
Me lo han contado todo... y pensé que debería venir a verte... en vista del interés que he depositado en ti.
Son zamanlarda ilişkimizi, birlikte yaşadığımız her şeyi paylaştıklarımızı, birbirimize yardımcı olduğumuz zamanları çokça düşündüm.
Sabes, últimamente he pensado mucho sobre nosotros todo por lo que hemos pasado juntos, cosas que hemos compartido tantos momentos en que nos ayudamos mutuamente.
Her şeyi en ince noktasına kadar düşündüm.
Entonces su plan se romperá en pedazos. No se preocupe.
Ve sana baktığımda... Bu arada her şeyi tekrardan düşündüm.
Y cuando te miro... mientras tanto... he estado pensando.
Bunu biraz düşündüm ve her şeyi çözdüm.
Verá, he pensado un poco y ya lo he resuelto.
Bizimkiler boşandılar ve bir süre sonra her şeyi kendi kendime uydurduğumu düşündüm.
Mis padres se divorciaron, y despues de un tiempo Sólo pensé que había imaginado todo.
Geçen hafta çok düşündüm. Ama her şeyi çok iyi anladım.
He pensado mucho esta semana... pero ahora lo entiendo todo.
Acaba her şeyi bitirmeli miyim diye düşündüm.
Y pensé en terminarlo todo.
Çoğunlukla sokaklarda yürüyüp hayatımı düşündüm. Her şeyi yerine koymaya çalıştım.
Caminé por las calles y pensé en mi vida tratando de poner todo en orden.
- Aslında her şeyi tekrar düşündüm.
Volví a pensar las cosas.
Miriam'a her şeyi anlatmayı bile düşündüm. Ama bunu asla kaldıramayacağına eminim.
Hasta he pensado en contárselo todo a Miriam, pero no lo superaría.
Her şeyi yeniden düşündüm ve sana bir şans daha vermeye karar verdim.
Pensé sobre todo, y he decidido darte otra chance.
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi biliyorum 83
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi biliyorum 83