Iki gün oldu translate Spanish
331 parallel translation
Geleli henüz iki gün oldu, bu sebepledir ki izlenimleri doğal olarak biraz bunaltıcı.
Bueno, sólo ha estado dos días, así que su impresión es abrumadora.
- Daha iki gün oldu.
- Sólo dos días.
Döneli iki gün oldu, tenim açılmaya başladı bile.
Llevamos dos días aquí, y ya se me está quitando el moreno.
Evet, iki gün oldu.
Sí, desde el otro día. ¿ Dónde está la llave?
Anemden hala haber alamadım, canımı sıkan o değil, ama iki gün oldu.
Todavía no se nada de mi madre ; no me preocupa, pero ya pasaron dos días...
Kaybolalı iki gün oldu ve ondan henüz hiçbir haber alamadık.
Hace dos días que desapareció y no se sabe nada de ella.
Okula döneli iki gün oldu, iyi idare ediyoruz.
Dos días de nuestro regreso y nos está yendo bien.
- Sadece iki gün oldu biliyorum... - Hayır, hayır.
- Sé que sólo pasaron dos días desde...
Evleneli daha iki gün oldu.
Sólo llevamos casados dos días.
Bu iş sorunsuz gitmeli. Onu V.A. Hastanesi'nden alalı iki gün oldu.
Lo saqué del Hospital de Veteranos con un pase de dos días.
Bak iki gün oldu.
Se fue hace dos días.
Kuzenim onunla tanışalı yalnızca iki gün oldu!
¡ Apenas lo conoció hace dos días!
Onunla tanışalı sadece iki gün oldu.
Lo he conocido hace dos días.
- Evet Alf, senle konuşmayalı... bir iki gün oldu. Nasılsın?
Si Alf ¿ como estas?
Şehri dolaşmaya başlayalı iki gün oldu bile.
Estuve pateando la ciudad por dos días.
Daha iki gün oldu.
Sòlo han pasado unos días.
İşe başlayalı iki gün oldu.
Sólo llevo aquí dos días.
Iris gideli iki gün oldu, ve sen yeni bir kadın buldun.
Iris se fue hace dos días y ya tienes a otra.
- Evet efendim. Bay Ponzini öleli tam iki gün oldu salak şey.
El Sr. Ponzini murió hace dos días, ¡ idiota!
Şimdiden iki gün oldu.
Ya han pasado dos días.
Arayalı iki gün oldu.
Pero tardaron 2 días.
- İki gün oldu.
- Hace unos días.
İki gün tatil için kapalıyız. Onun iyiliği için de. Sinirleri harap oldu.
- Lo tenemos cerrado unos días, mi mujer, últimamente, estaba muy nerviosa...
Sadece iki gün hasta oldu. Daha önce hiç hasta olmamıştı. Her zaman hayat doluydu.
Estuvo enfermo dos días, nunca había estado enfermo, siempre estaba lleno de vida.
- Ne kadar özel, bilmiyor. Nolan ailesinin aynı gün iki diploması birden oldu.
Dos diplomas para la familia Nolan en un día.
- Peki ama iki gün bunun için yeterli oldu mu?
( ; Y cree estar empezando a conocerme en dos dias?
Koskoca iki gün boşa gitti, heba oldu!
Dos días malgastados.
Bu ay bir iki gün erken oldu, değil mi?
Vino un poco antes este mes ¿ verdad?
O gün, iki güzel şey oldu :
Aquel día pasaron dos cosas buenas :
İki.. üç gün oldu. Kendinizde değildiniz, pek.
Lleva unos dos o tres días... como si hubiera... enloquecido.
Eski günlerin hatırına mı? İki gün oldu.
¿ Por los viejos tiempos, como hace dos días?
Durmadan yürüyoruz ama hep aynı tas aynı hamam. İki gün oldu.
Hace dos días que caminamos sin pausa... y sólo vemos este denso bosque.
İki gün iki gece oldu ve...
Ya van dos días y dos noches.
Ve iki gün önce oldu diyorsun.
Además fue hace dos días.
Geçen sene temmuzda iki, ağustosta 3 gün yaz oldu.
El año pasado, el verano fue dos días en junio y tres en agosto.
İki gün oldu, değil mi?
Han pasado dos días, ¿ no?
Bu son iki hafta buradaki en korkunç günler oldu ama siz ikiniz her gün daha sevinçlisiniz.
Las dos últimas semanas han sido de lo más duras y ustedes cada día más contentos.
Bu son iki hafta buradaki en korkunç günler oldu ama siz ikiniz her gün daha sevinçlisiniz.
Las dos últimas semanas han sido de lo más penosas y vosotros cada día más contentos.
İki fikir de, Pazar ekleri ve bilim kurgu yoluyla halkın hayallerinin birer parçası oldu ve birçok nesilden sekiz yaşında çocukları, bir gün uzak gezegen Mars'a gidebilecekleriyle ilgili hayaller kurmaya teşvik etti.
Ambas ideas pasaron a la imaginación pública a través de suplementos dominicales y la ciencia ficción. Generaciones de niños creyeron que un día, podrían viajar al lejano planeta Marte.
İki gün oldu.
Han pasado dos días.
Sarhoş oldu ve iki gün yerinden kımıldamadı.
Se emborrachó y no se levantó en dos días.
İki gün oldu yoldayız. Sen iniyorsun.
Tú ya has llegado, pero a mí aún me queda mucho camino por hacer.
Ne kadar oldu, iki gün mü?
¿ Han sido dos días?
iki gün önce, pazartesi gecesi bunlar oldu.
Todo esto ocurrió hace sólo dos días, el lunes por las noche.
Heidegger'ın çalışacak iki saati daha var ve uzun bir gün oldu.
A Heidegger aún le quedan dos horas de trabajo... y ha sido un largo día.
- Ne? - İki gün oldu.
Puede que desde hace un par de días.
İki gün oldu.
Apenas volví hace dos días.
Aynısı iki gün evvelde oldu.
¡ Lo mismo sucedió hace 2 días!
Fakat o gün bunu neredeyse imkansız hale getirecek iki beklenmedik şey oldu.
Pero aquel día pasaron dos cosas imprevisibles que lo hacen imposible.
İki, üç gün erken oldu ama...
Faltan uno o dos días, pero... tengo fe.
İddialara göre polisin iki gün önce yaptığı vahşilik, olayların başlamasına neden oldu.
La brutalidad generada por la policia, desató los disturbios hace 2 dias
iki gün sonra 30
iki gün 84
iki gün önce 62
iki gündür 16
iki gün içinde 17
iki gün mü 20
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
iki gün 84
iki gün önce 62
iki gündür 16
iki gün içinde 17
iki gün mü 20
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516