English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ K ] / Kendine

Kendine translate Spanish

52,626 parallel translation
Kendine D.B. Cooper diyen bir adam istediği şeyleri almazsa hepimizi patlatmakla tehdit ediyor.
Un hombre que se hace llamar D.B. Cooper está amenazándonos con hacernos volar por el aire si no consigue lo que quiere.
Yakın zamanda aynada kendine baktın mı?
¿ Te has mirado al espejo últimamente?
Güç içinde Usta Jim! Kendine güven.
Tiene talento para luchar dentro de usted, Maese Jim.
Kendine gel Nuñez!
¡ Despiértate, Núñez!
Evet, evimi korumak için bodrumda kendine bir nevi ev yaptı.
Vive en mi sótano y... cuida el lugar.
Yeterli param olana kadar bu şeyler kendi kendine gitmeye başlar.
Para cuando pueda pagarla, se conducirá sola.
Kendine gel.
Cálmate.
Kendine gel Jim!
¡ Concéntrate!
Kendine dikkat et Genç Atlas.
Cuídate, Joven Atlas.
Hemen hemen kendi kendine sağlam kalıyor.
¡ Casi se sostienen solas!
Kendine gel.
Contrólate.
Kendine bak.
Mírate.
Boş laflarını kendine sakla Usurna.
Ahórrate las tonterías, Usurna.
Kendine iyi bak dostum.
Cuídate, hermano.
İsmi kendine sakla, kadın.
Pues guárdatelo para ti, mujer.
Kendine Garona diyor.
Se hace llamar Garona.
Kendine gel, Anduin.
Compórtate, Anduin.
I Eğer kendine ne yaptık umurumda değil.
No me importa lo que te has hecho a ti mismo.
Kendine kalacak iyi bir yer buldun.
Tienes dónde quedarte hoy.
Kendine gel!
¡ Cálmate!
Fransa maçından önce kendine inandın,
Creíste en ti contra Francia.
Ritz-Carlton'a kendine harika bir hayat veren bir salak... Dünyayı şansetsin diye düşündü.
Un idiota dándose la gran vida en el Ritz-Carlton... pensó que podía chantejear el mundo.
X kendine iyi bakıyor.
X cuida de los suyos.
X kendine iyi bakıyor.
X cuida a los suyos.
Allah bilir kendine ne yapacak!
¿ Quién sabe qué se puede hacer a sí misma esa chica?
En azından kamufle olmuşum. Sen kendine bak.
Al menos estoy encubierto.
Kendine dikkat et.
Ten cuidado.
Kendine gel!
Despabílate.
Onlardan birini kendine mi sapladın?
¿ Te apuñalaste con uno de esos?
Kendine bir bak.
Mírate a ti misma...
Kendine bir bak. Nasıl da güzelsin!
Mírate a ti misma, qué bonita eres.
Kendine bir bak.
Mírate a ti misma.
Herkes kendine aynı soruyu soruyordu :
Todos se preguntaban lo mismo.
Kendine özgü kokusu, hem çok güzel hem de iğrençti.
Con un olor especial, que era maravilloso y asqueroso.
- Kendine acımamalısın.
Tienes que dejar de lamentarte.
Beni kendine çeken o kıvılcımı bir an olsun kaybetmedi.
Y ella nunca perdió la chispa que me atrajo en primer lugar.
Sonunda bir kadın bulmuşsun kendine.
Así que escuché que finalmente consiguió una voz de mujer.
Oturuşunu değiştirirken kendi kendine " Bunlar niye oluyor anlamı ne ki?
Cambiando absolutamente su posición en el asiento. ¿ Qué pasa con eso? ¿ Qué significa eso?
Kendine acıdığın yeter!
¡ Suficiente con esa mierda de compasión de uno mismo!
Bir bana bak bir de kendine.
Míralo. Mira el tuyo.
Kendine yalan söylerken nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes cuándo te mientes a ti mismo?
Bunu kendin kendine yapmışsın.
Te hiciste eso a ti mismo.
Kendine bir iyilik yapman gerek.
Sabes, tienes que hacerte un favor.
Yazarın biri ABD'ye geliyor, ilham bulmaya kırsal bir yerde kendine güzel bir ev alıyor.
Un escritor viaja a los EUA buscando inspiración, se compra una hermosa casa en un área remota.
Kendine de "Shocker" diyorsun.
Esto no es lucha libre.
Seni kendine getirdi, değil mi?
Digamos que lo fue.
Çok kendine has.
Demasiado idiosincrático.
Kendine ait adaları var ve Claudia Schiffer ile çıkıyor. Ne diyorsun?
Tiene una cadena de islas y salió con Claudia Schiffer. ¿ Qué te parece?
Kendine iyi bak.
Cuídate.
Sanırım balo için kendine çoktan bir kavalye bulmuşsundur.
Supongo que ya te invitaron al baile.
Kendine bir bak.
¡ Mírate!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]