Merhamet yok translate Spanish
180 parallel translation
- Katile merhamet yok! - Cezasını bulsun! Öldürün o canavarı!
¿ Usted cree que ellas tengan misericordia?
Sizde hiç merhamet yok!
¡ No tiene compasión!
Karşı koymak isterdi ama merhamet yok.
Bueno, él lucharía, pero no tendría piedad.
Kaybedenlere merhamet yok.
Sin piedad para los vencidos.
Bir rahipte biraz şefkat, merhamet yok mudur?
¿ No se supone que un ministro tenga caridad, misericordia?
Merhamet yok.
Sin compasión.
Ayıp be ayıp! Sizde hiç mi merhamet yok? Hiç mi insanlık yok?
¡ No tenéis principios ni piedad!
Gördün mü Harry, adamda hiç merhamet yok.
No tiene compasión.
İçinde merhamet yok.
No hay piedad en usted.
Ölüyorum acı bana. Sende hiç merhamet yok mu?
Por favor, me muero.
... ikincisine'Artık Merhamet Yok'ismini koyun.
'No Más Misericordia'.
Ona da,'Artık Merhamet Yok'diyeceğim.
Lo llamaría'No Más Misericordia'.
'Artık Merhamet Yok'ha?
¿'No Más Misericordia'?
Merhamet yok.
Sin piedad.
İnsanlar bir hiç uğruna öldürülüyorlar nezarete götürülenler, hapishaneye götürülenler Merhamet mi? Burada merhamet yok.
Han matado a gente sin justificación alguna, encarceladas, puestas entre rejas, sin pestañear.
Onlara merhamet göstermeyeceksin! Merhamet yok, anladın mı beni?
¡ Jamás tendré piedad de ellos!
Sefalet. Hiç merhamet yok.
Esos miserables no tienen misericordia.
Merhamet yok, disiplin var.
Mucha disciplina.
- Merhamet yok.
- Sin compasión, tío.
- Önce ve sert vur. Merhamet yok!
- Dar primero y duro. ¡ Sin piedad!
Sende merhamet yok mu?
¿ Acaso no tienes corazón?
- Merhamet yok.
- Sin lástima.
Merhamet yok!
Sin misericordia!
Aldıkları her hayata karşılık üç kelle verecekler, merhamet yok!
¡ Tres cabezas por cada vida perdida! ¡ Sin clemencia ante Dios!
Dürzilerle Beni Sakhr arasında hiç merhamet yok.
Bueno, no hay perdón entre Drusos y Beni Sakhr.
Sende hiç mi merhamet yok?
¿ Que no tienes compasión?
- Sana bu gece merhamet yok.
- Lo lamento, esta noche no trabaja.
Sizde merhamet yok mu?
Usted no tiene compasión.
Sence bende merhamet yok mu?
¿ Crees que no tengo compasión?
Kalbinde hiç merhamet yok mu?
- No existe piedad en su corazón?
- Merhamet yok.
El auto.
acısız, merhamet yok.
Sin sufrimiento, no hay compasión.
"Aramıza girecek her türlü engeli de... "... en ufak bir merhamet duymaksızın yok edeceğim! "
¡ Y destruiré cualquier obstáculo que se interponga entre usted y yo!
Merhametli ve huzur kaynağı Tanrım, O kimsenin yok olmasına rıza göstermez, yeter ki Kendisine inanıp güvensinler. Tanrısal şefkat ve merhamet gereği.
Padre y Dios misericordioso, que deseas la vida eterna para todos los que crean en ti, perdónale y acógele en el reino de los cielos.
Geçici Hükümet adına ilan ederim ki askerleri yok edeceğiz, hainlerle arkadaşlık edenlere ve orduyu bölenlere merhamet gösterilmeyecektir.
En nombre del Gobierno Provisional, declaro : ¡ Aniquilaremos a los soldados traidores que llaman a la confraternización y desintegración del Ejército!
Merhamet yok mu?
¡ Caramba!
Doğanda bir damla bile sıradan... insani merhamet duygusu yok.
No tienes ni una gota del perdón humano... en todo tu ser.
Hoşgörü, merhamet ve tevazu geliştirmek... ve kendimizi sevmeyi yok etmek için test ve uygulamalarımız olacak.
Tendremos ejercicios para desarrollar caridad, abstención, y humildad y pruebas para destruir el amor propio.
Merhamet yok.
Sin cuartel.
Yapılacak birşey yok, Scott. Tanrı o adamın ruhuna merhamet etsin.
Ya no hay nada que hacer, Dios tenga piedad de su alma.
Kimsenin bir kumarbazın karısına merhamet gösterdiği yok.
No hay nadie tan desgraciada como la esposa de un jugador.
Aciz kulun Martin için merhamet et... şu anda kötü ruhların pençesinde... korkunç bir tuzak içinde... insanoğlunun en eski düşmanı... soyumuzun yok edicisi.
Oremos. Apiádate, Señor, de éste, tu siervo, Martin... ahora en la garras del espíritu impuro... ahora sometido al terrible poder... del más antiguo enemigo del hombre... azote de nuestra raza.
28. madde, merhamet yok.
Artículo 28.
Ama benim oğlum Calibos'a hiç merhamet, hiç umut yok.
Pero para mi hijo Calibos, no hay piedad ni esperanza.
Artık korku yok, kanun yok, merhamet yok!
- ¡ Deténgase!
Merhamet olmadan yok olmaya mahkum bir tür olursunuz.
Sin compasión, son una especie condenada.
Merhamet adına... Bırakalım da bu tradeji onun hayatının kalan küçük kısmını da yok etmesin.
Por misericordia no asesine lo poco que queda de la suya.
Burada mahkeme heyeti, avukatlar, adalet, merhamet hukuk, umut ve mucizevî kurtuluşlar yok.
No hay tribunales, ni abogados, ni justicia, ni piedad. ni justicia, ni esperanza, ni escape en el último minuto.
- Merhamet Tanrıçası diye birşey yok.
No existe ninguna diosa de la piedad.
Merhamet dilenene kadar durmak yok!
Los felicito, han hecho un gran trabajo.
" Merhamet ve gerçekle insafsızlık yok olur.
" Con la misericordia y la verdad se purgan las iniquidades.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65