English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ M ] / Muhteşem bir şey

Muhteşem bir şey translate Spanish

771 parallel translation
Yaşamaya cesaretiniz varsa muhteşem bir şey.
Si tienes el valor de vivirla, es maravillosa.
Jeoloji muhteşem bir şey.
La geología es maravillosa.
Ne muhteşem bir şey olduğunu göreceksin.
Y sabrás lo maravilloso que es.
Ne muhteşem bir şey, değil mi?
¿ No es adorable?
- Şaka muhteşem bir şey elimize geçtiğinde boşa harcamamalıyız.
- El humor es algo maravilloso que no deberíamos desperdiciar cuando se nos presenta.
Sende muhteşem bir şey var, Tracy.
En tu interior hay magnificencia, Tracy.
Ah, ne muhteşem bir şey!
¡ Qué maravilla!
Çok muhteşem bir şey. |
Eso es demasiado precioso para describirlo con palabras.
Bay Smith, bu muhteşem bir şey.
Sr. Smith, tiene una cosa maravillosa.
Şimdi sıkıca banka tutunun çünkü muhteşem bir şey olacak.
Ahora, agárrense a su banca porque éste será sorprendente.
Morris'in hayatıma girmesi benim için muhteşem bir şey.
Es maravilloso para mí que Morris halla entrado en mi vida.
Televizyon muhteşem bir şey.
Este tipo tiene pasta.
Benim için muhteşem bir şey oldu!
Yo me creí valiente.
- Muhteşem bir şey.
Estaba maravillosa.
Dahası hayatımda böyle muhteşem bir şey görmedim.
Y nunca en mi vida habia visto algo tan maravilloso.
Muhteşem bir şey olmalı
Debe de ser algo fantástico
Şarap muhteşem bir şey.
El vino es maravilloso.
Muhteşem bir şey değil tabii, ama biraz hoşuna gidecektir Antonina memnun kalacaktır.
Claro que no es algo lujoso, pero si le amarra algo arriba, Antonina Nikolaevna se pondrá contenta.
Muhteşem bir şey.
Es maravilloso.
Cehenneme inip onun ateşiyle meşaleni yakmak ne muhteşem bir şey?
Qué placer bajar al infierno y encender su antorcha en sus llamas.
Küreği olmadan akıntıyla boğuşmak gibi muhteşem bir şey olduğunu söyledi.
Dijo que era una ocasión realmente solemne, como salvar los rápidos sin remos.
Vincent'ın bana olan aşkı için cinayet işlediğini ve bunun muhteşem bir şey olduğunu düşünüyor.
Cree que Vincent mató por mí por amor, y piensa que eso es maravilloso.
Muhteşem bir şey bu. - Onu sizin için açayım mı?
Bravo, mi sargento ayudante, ¡ Es magnífico!
- Muhteşem bir şey, değil mi?
¿ No es maravilloso?
Okuldan daha muhteşem bir şey daha bilmiyorum bir politikacıdan bunu duymak sizi şaşırtmıyor olsa gerek.
No conozco nada más maravilloso que la escuela,... lo que no debería sorprenderos escuchar de un hombre envuelto en la política.
- Muhteşem bir şey Chiz.
Es maravilloso, Chiz.
Gerçekten de harika, muhteşem bir şey.
Yo quiero decirle, es completamente fantástico, y es magnífico.
Muhteşem bir şey!
Es fantástico!
Sonra da insanı limuzinle alıyorlar. Muhteşem bir şey.
Y te espera una limusina. ¡ Es genial!
Muhteşem bir şey...
Es una maravilla...
Muhteşem bir şey oldu.
Ha sucedido algo maravilloso.
Dostlarım, şimdi muhteşem bir şey geliyor.... onun tadı hiçbirine benzemiyor.
¡ Amigos! Un capricho para los que tengan gustos especiales.
- Hey, bu muhteşem bir şey.
¡ Qué maravilla!
Ama sonra muhteşem bir şey oldu batı dünyasındaki bilimsel gelişmelerle birlikte bazı şeyler yavaş yavaş bilinir ve anlaşılır hale geldi.
Pero lo maravilloso, es que con el desarrollo de la ciencia... en la civilización occidental, empezamos a entender algunas cosas.
- TV'de muhteşem bir şey var.
- Algo extraordinario en TV.
Özgürlük muhteşem bir şey!
Es increíble lo que se siente cuando se tiene libertad.
Muhteşem bir şey!
Precioso.
Muhteşem bir şey göstereceğim.
Voy a mostrate algo... ¡ Sujétate!
Spunk en iyisi. Muhteşem bir şey.
Es increible.
Düşündüm ki, Kiki bu gece oraya gitse, soğuk kanlılıkla bir avuç ahmağın önünde yürüse onlar acaba hâlâ o bandocu kızın hayatlarındaki en muhteşem şey olduğunu düşünürler mi?
Pensé : ¿ Saldrá Kiki en frio... a un escenario lleno de palurdos que opinan que el baile español es lo mejor de la vida?
Yani, ah, şey hakkında ah, tılsımlı bir taşın içine kilitlenmiş garip ve muhteşem bir hazine hakkında.
Bueno, ah, es acerca de-- - ah, es acerca de un extraño y maravilloso tesoro-- - que estaba encerrado en una tienda encantada.
Yapacağın en iyi şey Akademiye dönüp muhteşem oyunculuğunu güvenli bir çevrede uygulamak olur.
Lo mejor que puedes hacer es volver a tu Academia y practicar tus travesuras en un ambiente donde no pueden hacer daño.
Muhteşem bir şey.
¡ Magnífico!
Hiç böyle bir şey... Muhteşem!
Por favor... ¡ Es adorable!
Her gün, dünyanın en muhteşem kadınlarına bu kadar yakın olmak nasıl bir şey, hayal edebiliyor musunuz?
¿ Se puede imaginar lo que se siente estar en contacto directo cada día con las mujeres más guapas del mundo? ¿ Y yo qué puedo hacer?
- Evet, aynen öyle. - Bu muhteşem bir şey.
¡ Genial!
- Baş döndürücü bir şey... doymak nasıl bir şeydir düşünün hele... yemekler, güzel yemekler... bir parça daha yiyebilmek için... neler vermezdik... sadece bunun için yaşıyoruz... niçin sadece buna mahkum ediliyoruz... yemekler, büyülü yemekler, harika yemekler, mükemmel yemekler... cennetten çıkma yemekler, güzel yemekler... muhteşem yemekler!
"Nuestros sentidos se tambalean " Al pensar que por un momento ¡ Estamos saciados! " ¡ Comida, gloriosa comida!
Sevdiğin bir şey var mı? Boeuf en croute muhteşem.
El boeuf en croute es fantástico.
- Ne muhteşem bir şey.
- ¡ Es la gloria!
- Burada uzayan bir şey var. Grubun davulcusu muhteşem.
¡ Hay algo que está creciendo!
Gözlerine muhteşem bir şey yaptı.
Qué trabajo fantástico en tus ojos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]