English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ N ] / Ne yazık ki hayır

Ne yazık ki hayır translate Spanish

372 parallel translation
- Ne yazık ki hayır.
- Desgraciadamente, no.
Ne yazık ki hayır.
Claro que no.
Ne yazık ki hayır.
Por desgracia, no.
- Ne yazık ki hayır.
No, me temo que no.
Ne yazık ki hayır.
- ¿ Has abierto ya el vientre a alguien? - ¡ Ay!
Ne yazık ki hayır.
Me temo que no.
Ne yazık ki hayır, bir tanem Dr. Scarabus beni heykele döndürdükten sonra da bu şekilde bağladıktan sonra hayır.
Me temo que no, querida... ahora que el Dr. Scarabus me transformó en estatua... y me ató de esta forma.
Ne yazık ki hayır, efendim.
Por desgracia no, señor.
- Ne yazık ki hayır, Peter.
- No Peter, desafortunadamente no.
"Sevgili Tiberius, yanıtı, ne yazık ki hayır."
Mi querido Tiberio, lo siento, pero ha dicho que.
"Sevgili Tiberius, yanıtı, ne yazık ki hayır." "Tam beklediğim gibi."
Mi querido Tiberio, lo siento, pero ha dicho que cosa que ya esperaba.
- Ne yazık ki hayır.
no.
Oh, ne yazık ki hayır.
Cielos, no.
Ne yazık ki hayır.
No. Me temo que no.
Ne Yazık Ki Hayır
Se perdió accidentalmente.
Ne yazık ki hayır, Madam.
Desgraciadamente no, señora.
Ne yazık ki hayır.
- ¿ Alguien murió? - Lamentablemente no.
Ne yazık ki hayır ama Fransız usulü öpüşürüm.
Desafortunadamente, no. Pero beso así.
Ne yazık ki hayır. Bu sabah KEN Konferansına katılmak için El Paso'ya uçtu.
Desafortunadamente, ella voló esta mañana en El Paso, la conferencia KEN
Hayır, ne yazık ki değilim.
No, ¡ caray! No estoy libre.
Hayır, ne yazık ki o açıdan pek fazla yardımcı olamam.
No, me temo que no puedo ayudarla mucho desde ese ángulo.
Hayır, ne yazık ki yok, üzgünüm.
Me temo que no tengo. Disculpe.
- Ne yazık ki hayır.
- Me temo que no.
Evet, Peder Lambert gibi bir adamın ölümü herhangi bir toplulukta bir boşluk bırakır, ne yazık ki onun gibi çok az insan var.
Sí, la muerte de alguien como el padre Lambert... deja un vacío en cualquier comunidad... porque, desafortunadamente, hay muy pocos como él.
Hayır ne yazık ki at binme günlerim sona erdi.
Mis días de amazona han pasado.
Hayır, ne yazık ki gelemiyoruz.
No, lo siento, no podemos ir.
Hayır, ne yazık ki Yukon benim idaremde değil.
No. Lamento decir que Yukon no está en mi jurisdicción.
- Hayır. Ne yazık ki değilim.
Desgraciadamente, no.
Hayır, ne yazık ki değil, babalık. Bana yardımı dokunmaz.
Me parece, abuelo, que eso no me ayudaría.
Hayır, ne yazık ki bu doğru değil!
No, lamentablemente eso no es verdad.
- Ne yazık ki, bütün iyi şeylerin bir sonu vardır.
Hay que saber limitarse.
Bunun ve konu ile ilgili diğer soruların cevapları ne yazık ki, "hayır".
La respuesta a ésta y a otras preguntas es desgraciadamente no.
Hayır, ne yazık ki yok.
No, me temo que no.
Ne yazık ki, hayır.
- Por desgracia, no.
- Hayır, ne yazık ki sadece bu gözden kaybolmaya başlayan konak, Wiltshire'daki en yavaş Bentley ve tek bir metres.
Sólo esta vieja mansión, un Bentley lentísimo y una sola amante, me temo.
Ne yazık ki, biraz zaman farkı var sanırım.
Por desgracia, creo que hay una diferencia horaria.
Hayır, ne yazık ki vaktim yok.
No, desafortunadamente no tengo tiempo.
Nasıldı? "Yanıtı, ne yazık ki, hayır."
¿ Y que le decía? Lo siento, pero ha dicho que no.
- Hayır, ne yazık ki. Titriyor, kekeliyor ve topallıyor.
Es una lástima, tartamudea es cojo y tiene temblores.
- Hayır, ne yazık ki ben- -
No, desafortunadamente yo -
Ne yazık ki, hayır.
No.
- Ne yazık ki, hayır.
- Desafortunadamente, no.
Hayır! Ne yazık ki, tam tersi.
No sabe lo que dice.
Ne yazık ki hayır.
No.
Aa hayır, ne yazık ki kartsız giremezsiniz.
Oh, no. Lo lamento, pero no puede entrar sin un pase.
Hayır, ne yazık ki, bir ailem yok.
No, por desgracia no tengo familia.
Ne yazık ki, hayır.
Por desgracia no.
Hayır değildi... ne yazık ki değildi!
Lamentablemente.
Hayır, ne yazık ki ben renk -
No, por desgracia soy...
Yanıt ne yazık ki "hayır" dı.
Desafortunadamente, la respuesta fue no.
Tam "hayır, ne yazık ki" diyecektim.
Iba a decir "no por desgracia".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]