Onlara translate Spanish
72,726 parallel translation
- Onlara kilitle ve acılarından kurtul.
Enciérralas y líbrate del dolor.
Şehir onlara itibar etti.
La ciudad les respetaba.
Sana yaptığımı, Divan onlara 200 yıldır yapıyor.
Lo que te he hecho, lo ha hecho con ellos durante 200 años.
Onlara güvenebiliyorsun.
Puedes confiar en ellas.
Onlara göre, Strange, Tetch virüsünü silah haline getirirken aynı zamanda kendisi için virüs önleyiciler hazırlıyormuş.
Ellos sugieren que mientras Strange trabajaba en hacer un arma con el virus Tetch, también lo hacía en un proyecto paralelo, diseñando diferentes agentes antivirales para sus propios fines.
Onlara ihtiyaç duyuyorduk.
Dependíamos de ellos.
Tamam da onlara beni öldürdüğünü söylersen...
Vale, pero si les dices que me mataste, entonces yo...
Sanırım bazen kötü şeylerin gerçekleşmesini önlemenin tek yolu onlara sebep olan şeyden kurtulmak.
Creo que algunas veces, la única forma de detener que sucedan cosas malas es solo deshacerse de lo que las causa.
Göster onlara.
Hazlos pasar un infierno.
- Onlara söyleyeceğiz, tamam mı?
Les contaremos lo nuestro, ¿ verdad?
Bunu onlara sen yaptın.
¿ A qué te refieres? Eres quien les ha hecho eso.
Evet ama artık onlara olacakların kontrolü sadece onlarda. Ve sizde.
Sí, pero... son ellos los únicos que controlan lo que les ocurra ahora, así como vosotros dos.
Onlara değersen büyük ihtimalle şoka girerim.
Si los cortas, hay muchas posibilidades - de que entre en shock.
Onlara sıkı sıkı sarıl.
Aférrate a ellos tan fuerte como puedas.
Beni daha iyi bir insan, daha iyi bir kahraman olmaya yönlendirmeleri için onlara da ihtiyacım var.
La necesito para que me haga moverme, para que me empuje a ser mejor persona, a ser un héroe mejor.
Beni daha iyi bir insan, daha iyi bir kahraman olmaya yönlendirmeleri için onlara da ihtiyacım var.
¿ Sabes? Lo necesito para que me motive, para que me obligue a ser una mejor persona, para ser un mejor héroe.
- Onlara engel olayım mı? - Hayır.
- Bueno, ¿ debería detenerlos?
Bu arada neden onlara yardım ediyorsun?
Por cierto, ¿ por qué las estás ayudando?
- Onlara zarar vermene izin vermeyeceğim.
- No voy a dejar que les hagas daño.
Onlara seni kurtarmaları için sihri kullanmalarını söyle.
Diles que usen la magia para salvarte.
Onlara nasıl büyü yapılacağını göster.
Enséñales cómo hacer el hechizo.
Sırf onlardan başka birini önemsediğin için öldüğünü onlara söyleyemem.
No me obligues a decirle a ese niñas que has muerto porque pusiste a alguien por encima de ellas.
Ayrılmayı teklif eden onlar olsa bile insanlar sevdikleri için delice şeyler yapabiliyor... Olmaması gerektiği halde hâlâ onlara karşı hisleri olsa dahi.
Y la gente llegaría muy lejos por los que aman, incluso si son los que sugirieron la ruptura... y todavía tienen sentimientos, aun cuando no deberían.
- Onlara ne yapardın?
¿ Qué les haces a ellas?
Çöp gibi davranıyorlar onlara.
Y las tratan como basura.
Onlara bir açıklama yapmana gerek yok.
No les debes una explicación.
Onlara ne oldu?
¿ Y qué pasó con ellos?
Onlara İngiliz Harflerin Adamları denirmiş.
Los conoces como los Hombres de Letras británicos.
Evet çünkü onlara işkence ettiniz.
Sí, porque los torturarón. - Ya hemos hablado de ello.
Winchesterlar bunu görmüş. Çünkü onlara daima güvenebilirsin.
Porque siempre se puede confiar en ellos.
Öğretmenler çocukları sevdiklerini söylerler sonrada onlara ihanet ederler.
Las profesoras... dicen amar a los niños y luego los traicionan.
Onlara insanları kurtarmaları için yardım ettim, bir sürü insanı.
He estado ayudándoles a salvar gente, a un montón de gente.
Sana birçok, birçok defa söylediğim gibi onlara ihtiyacımız yok.
Como ya he dicho muchas, muchas, muchas veces, no los necesitamos.
Onlara bu Amerika istilasını iptal ettiğinizi söyleyeceksin.
Les dirás que cancelen esta incursión norteamericana.
Onlara güveniyor muyum?
¿ Confío en ellos?
Evet onlara hayvan deniyor.
Sí. Los llaman animales.
Onlara güveniyorum mu?
¿ Confío en ellos?
Onlara emir verirsin, onlar da uygularlar.
Les da una orden y obedecen.
Evet bu onlara has bir şey değil mi?
Sí, ¿ no es eso justo lo que hacen?
- Tamam onlara haber vereyim.
Quizás está pasando algo. - Sí. Voy a decírselo.
Dün gece onlara sarılıyordum.
Estuve acariciándolos anoche mismo.
Onlara tekila içtiğimde nasıl olduğumu anlatırsın.
Si saliera eso, puedes decirles cómo soy si tomo tequila.
- Jim'le kavga ettiğimi onlara sen mi söyledin?
¿ Les dijiste que me peleé con Jim? No.
Ben tezgahlayıp eyleme geçirip onlara da oluru vermişimdir belki öyle mi?
¿ Se les ocurrió, me lo consultaron, y les dije que adelante?
İsimlerini vermeyeceğime dair onlara söz vermiştim.
Prometí que no diría su nombre.
Bunu onlara nasıl yapabilir?
¿ Cómo podría hacerles esto?
- Bu onlara kalmış bir şey değil.
- No está en sus manos.
Onlara şiddet yanlısı olduğumu söylemişsin.
Les dijiste que era violento.
- Jim Gordon onlara yönlendirdi.
Jim Gordon me puso tras ellos.
Göster onlara!
- Whoo!
Onlara yardım etmek istemiyor musun?
- ¿ No quieres ayudarlos?
onlara sor 23
onlara bak 32
onlara dokunma 16
onlara iyi bak 17
onlara ne oldu 39
onlara ne olacak 28
onlara de ki 17
onlara ihtiyacım var 20
onlara dikkat et 20
onlara ne söyledin 20
onlara bak 32
onlara dokunma 16
onlara iyi bak 17
onlara ne oldu 39
onlara ne olacak 28
onlara de ki 17
onlara ihtiyacım var 20
onlara dikkat et 20
onlara ne söyledin 20
onlara söyledim 22
onlara ne diyeceğim 18
onlara söyle 45
onlara ihtiyacım yok 16
onlara güvenmiyorum 16
onlara yardım et 17
onlara ihtiyacımız yok 18
onlara söyleyeceğim 18
onlara göstereceğim 22
onlara göre 26
onlara ne diyeceğim 18
onlara söyle 45
onlara ihtiyacım yok 16
onlara güvenmiyorum 16
onlara yardım et 17
onlara ihtiyacımız yok 18
onlara söyleyeceğim 18
onlara göstereceğim 22
onlara göre 26
onları 229
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlar benim 87
onlardan biri 72
onlar da ne 21
onlar da 64
onların 83
onlar 1179
onlar kim 116
onları seviyorum 37
onlar iyi 36
onlar benim 87
onlardan biri 72
onlar da ne 21
onlar da 64