English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Sadece bekle

Sadece bekle translate Spanish

968 parallel translation
Sadece bekle...
Solo espere...
Sadece bekle.
Espera.
Sadece bekle.
Porque no.
Sadece bekle, sizi dışarı alacağız.
- ¡ Aguanta, te sacaremos de ahí!
Endişelenme. Sadece bekle.
No tengan miedo.
Bir şeyler olana kadar sadece bekle.
¿ Hacer? Nada hasta que tomemos una decisión.
Sadece bekle ve gör.
Espera y verás.
Annen bir eş arıyor. Sadece bekle ve gör.
Tu madre está preparando un casamiento, ya lo verás.
Marcia, sadece bekle ve gör.
Marcia, espera y verás.
Sadece bekle, sadece bekle.
¡ Ya lo verás!
Sadece bekle.
Espera y verás.
Sadece bekle ve tatlı olarak ne getirdiğimi gör.
Mira lo que traje para el postre.
Sadece bekle, Charlie Brown.
Solo espera, Charlie Brown.
Sadece bekle ve gör.
Espere y verá.
Willy oraya gelmeden başladığın yere dönmen gerekirse, sadece bekle.
Si llegas a la salida antes que Willy, espera.
Şimdi sadece bekle.
Estate quietecita.
- Sadece bekle. Göreceksin.
- Tenga paciencia.
Şimdi sana sahibim. Sadece bekle.
Te he pillado
Sadece bekle, Alçak, puşt! Sen, sen...
¡ Te esperaba, granuja!
- Sadece bekle!
- Simplemente espera.
Sadece bekle ve inanılmaz şeyler göreceksin.
Espera y verás las maravillas que presenciarás.
Sadece bekle tabii ağabeyini bir daha canlı görmek istiyorsan. Beni anladın mı?
Espera... si quieres volver a ver vivo a tu hermano mayor. ¿ Comprendes?
Ağızlarını açıncaya değin sadece bekle.
Sólo espera a que abran la boca.
Yani, senin için ne yarattığımı görünceye değin sadece bekle.
Es decir, sólo espera a ver lo que he creado para ti.
Sadece bekle.
Solo espera.
- Sadece Dr. Bell'i bekle.
- Esperar al Dr. Bell, es todo.
Sadece bir dakika bekle.
Espere un minuto.
Onları görene kadar bekle, sadece...
Espera a verlos y...
Sadece... Bekle.
Tan sólo... espera.
Sadece bekle ve gör!
Ya lo verá.
Sadece sıranı bekle, hep bunu söylerim.
Espera tu turno, es lo que siempre digo.
Sadece bir dakika bekle.
Un momento.
Bekle, sadece bir saniye konuşamaz mıyız?
Espera, ¿ Podríamos hablar por un segundo?
Bekle bir dakika. Sadece bir kereliğine önemli olabilmek için yalan söylediğini mi söylüyorsun bize?
Un momento. ¿ Está diciendo que mintió para ser importante por una vez?
- Sadece benim yaşıma gelmeyi bekle.
- Pues espera a tener mi edad.
Bekle... bekle bir saniye. Bekle bir saniye. Sadece köpek gibi yüz.
Nada a lo perro, con calma.
Sadece bir dakika bekle, elimde senin için biraz şekerim var.
Espérame aquí y te daré caña de azúcar.
- Sadece dönmemi bekle.
- Espera a que vuelva.
Beni dinle. Sadece orada bekle.
Espérame ahí.
Sadece 4 ay bekle, tarladaki mahsul büyüyene kadar.
Espera cuatro meses, hasta que estén las cosechas.
Oh, sadece onun kim olduğunu görene kadar bekle.
Sólo espera que sepas quién es.
Sadece kulübeye girip bekle.
Sólo entre allí y espere.
Orada sadece yarım saat bekle Sadece yarım saat
Espera allí solo media hora.
Bekle... sadece senin olacak ve beni öldürüyor nasıl izle?
¿ Y tú se lo vas a consentir?
Oraya vardığımızda sadece bir kenarda bekle.
Cuando lleguemos allí, tan sólo permanece a un lado.
Eğer orda değilsem sadece 10 dakika bekle.
Preguntas por Lucienne y si no estoy, me esperas un poquito.
Sadece bekle!
Te esperaba.
- Burada bekle. - Bayan Shirley... Sadece basit bir rahim kisti.
- Srta. Shirley... es sólo un quiste ovárico.
Sadece bir dakika bekle.
Espera tú un minuto.
Sadece bekle, alçak!
Proyectiles. ¡ Fuego!
Sadece burada dur ve bekle.
Quédese ahí y espere.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]