English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Sadece beni dinle

Sadece beni dinle translate Spanish

406 parallel translation
Sadece beni dinle.
Tu escúchame.
Sen sadece beni dinle.
Ahora escúchame.
- Sadece beni dinle.
- Escúchame.
- Sadece beni dinle.
- ¡ Peter!
Sadece beni dinle!
! ¡ Escúchame!
Sadece beni dinle.
Por una vez escúchame.
Sadece beni dinle, Tanner.
Simplemente escúchame, Tanner.
Sadece beni dinle! .
Escúchame.
Gitte, sakin ol ve sadece beni dinle.
Gitte, sólo relájese y escuche.
- Şimdi beni dinle, sadece beni dinle.
- Escúchame. Tú escúchame.
Şimdi sadece beni dinle. Biliyorsun hayat, çok kısa.
Es que... mira... la vida es tan, tan corta.
Sadece beni dinle.
Sólo escúchame.
Sen sadece beni dinle. Anladın mı? Sadece beni dinle.
¿ Oyes lo que dije?
Sadece beni dinle.
¡ Escuchame!
Sadece beni dinle.
Apenas me oyó.
Bak, sadece beni dinle, tamam mı? Bu konularda tecrübeliyim. Ben de.
tengo experiencia en estos asuntos yo tambien
Ne düşündüğünün çok önemi yok Sadece beni dinle
No me importa lo que digas Escuchenme
Sadece beni dinle. Başkasını değil.
Escúchame y a nadie más.
- Sadece beni dinle.
- Solo escúchenme.
Ama sadece beni dinle.
Pero sólo escúchame.
Sadece beni dinle.
Escúchame.
Sadece beni dinle, olur mu? Beni dinle.
Solamente escúchame.
Sadece beni dinlermisin lütfen dinle.
Oiga. Pare con esto un momento y déjenos pasar.
Sadece beni dinle.
Tan sólo escúcheme.
Sadece beni dinle.
Tú escúchame.
Sadece otur ve beni dinle.
Sólo siéntate y habla conmigo.
Ama beni sadece bir dakika dinle.
Pero óyeme por un momento. Eso es todo.
Dinle beni, ben sadece bir kasaba doktoruyum fakat ne bildiğimi biliyorum.
Puede que sólo sea un doctor de pueblo, pero sé lo que sé.
Mike, beni dinle. Biz sadece öylesine vakit geçiriyorduk.
Ha sido una broma, sin otra intención
Şimdi beni iyi dinle. Sadece bir kaç dakikam var.
Ahora, escucha con atención, sólo tengo unos minutos.
Beni dinle. Sadece orada bekle.
Espérame ahí.
Şimdi beni iyi dinle, Zookie'den uzak dur, o sadece benim.
Oye, novata, no te acerques a Zookie ; es mío, en exclusiva.
Beni dinle. Sadece seni rahatlatmaya çalışıyorum.
Escúchame, solo intentaba tranquilizarte.
Şimdi beni dinle Caesar, bu dünyada sadece bir tane konuşan şempanze olabilir.
- Escúchame, César. Sólo hay un chimpancé parlante en la Tierra.
Kyle, lütfen sadece bir dakika beni dinle olur mu?
Por favor, escúchenme por un centon.
- Sadece dinle beni... - Öldürmekten hoşlanmam.
- Sólo escuchame...
Beni dinle Poirot, sadece Arlena'nın katilini bulamamakla kalmadın... dahası elmasımı da bulamadın. Bu yüzden mahsuru yoksa... artık gitmek istiyorum.
Escuche, Poirot, no solo no ha atrapado al asesino, tampoco ha encontrado mi diamante.
Sadece emin olmak için beni dinle.
Para estar seguro. Escúchame.
Ben öyle bir şey söylemek istemedim Tabii ki istemedin sadece biraz şoktasın, Dinle beni
- No quería hacerlo. - Por supuesto que no.
Dinle beni! Bombanın patlama saatini ayarladım, sadece birkaç dakikamız var!
¡ Puse una bomba, nos quedan unos pocos minutos!
Sadece dinle beni.
Solo escucha esto.
Sesim yeter, beni görmek zorunda değilsin, sadece dinle.
Sólo mi voz, no necesitas verme, sólo escúchame.
Dinle beni sadece, bir ayağını diğerinin önüne koy.
Escúchame. sólo pon un pie delante del otro.
Beni dinle Machiavelli, yapmamız gereken sadece Steve ve Marcie gibi o başvuruyu doldurmak. Kendi adresimizi, onların adresiymiş gibi doldurup yarışmaya katılmak.
Escucha, Machiavelli, todo lo que tenemos que hacer es llenar la planilla como si fuéramos Steve y Marcie, poner nuestra dirección como la de ellos, e ir al juego.
Lorie dinle beni, San Francisco'daki küçük güzel bir hayat hala sadece bir hayat demek.
Escúchame, Lorie, la vida en San Francisco no es tan diferente.
Beni sadece dinle.
Sólo quiero que me escuches un momento.
Tanık yok. Beni dinle. Konuşma, sadece dinle!
No hay ningún testigo, Escúchame, No hables,.escucha!
Beni iyi dinle Patricia, bunu sana sadece bir kere söyleyeceğim.
Escúchame bien, Patricia, porque no voy a repetirlo.
Sadece dinle beni.
Escúchame.
Charles, lütfen dinle beni! Ben sadece seni korumaya çalışıyorum.
Charles, por favor escuchame, solo intento protegerte
Sadece beni bir dinle, lütfen.
Sólo escúcheme, por favor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]