Soru yok translate Spanish
922 parallel translation
Soru yok, bir tane seç işte.
Sin preguntas, lo sortearé.
Soru yok, itiraz da yok. Kabul ediver.
No hagas preguntas ni pongas peros, limítate a aceptar el préstamo
Başka soru yok O'Doul.
No haga más preguntas, O'Doul.
Tek bir kelime, tek bir soru yok.
Ni una palabra. Ni una pregunta.
Soru yok. Kefil yok.
Nada de preguntas ni llamadas.
Soru yok, efendim.
- No hay más preguntas, señoría.
İki kişiye bilet. Soru yok.
Pasaje para dos y sin preguntas.
Daha fazla soru yok.
No más preguntas.
Ne dediğimi unutma - soru yok.
No olvides lo que te he dicho. Nada de preguntas.
Burada soru sorulmaz. Hiç soru yok!
Aquí no hacemos preguntas.
- Evet, soru yok, cevap yok, hata yok.
Nada de preguntas, ni de respuestas, ni de errores.
Başka soru yok.
No te haré más preguntas.
- Soru yok.
- Ni una pregunta.
- Lütfen, daha fazla soru yok.
- Por favor. No más preguntas.
Oradaki ilanda hiç soru yok.
No puedes publicar la historia.
Soru yok. Hadi bakalım.
Nada de preguntas.
Soru yok, cevap yok.
Ni preguntas ni respuestas.
Soru yok, cevap da yok.
Ni preguntas ni respuestas.
Soru yok. Konuşma yok.
No le preguntes nada, ni hables con él.
- Şimdilik başka soru yok.
- No más preguntas por ahora.
Hatırlamıyor musun, soru yok.
- Sin preguntas, ¿ recuerdas?
Daha soru yok mu?
No hay más preguntas? ¿ Eh?
Soru yok.
Ni lo diga.
Başka soru yok.
No más preguntas.
Zorlamak yok, soru yok.
No le presionéis, nada de preguntas.
- Soru yok.
- No tengo preguntas.
Başka soru yok, Kaptan.
No hay más preguntas, capitán.
Johnnie Gallegher hizmetinizde, bayan ama soru ve müdahale yok.
Gallegher es su hombre, Srta. Pero recuerde sin preguntas ni interferencias.
Artık soru sorulmadan konuşmak yok.
Nadie habla hasta que se le pregunte algo.
Soru sormak yok, demiştik.
Acordamos no hacer preguntas.
Soru sormak yok.
No preguntes.
Soru sormaya yetkim yok.
No me corresponde hacer preguntas.
Çene çalmak yok. Soru sormak yok. Sadece çeyreklik viski.
Nada de comentarios, ni preguntas.
Soru sormaya gerek yok ki!
No hacen falta preguntas.
Bence daha fazla soru sormanın gereği yok, efendim.
Creo que es innecesario hacer más preguntas, señoría.
Bana başka bir soru sormak isterseniz yanıtlayabileceğime eminim. Gerek yok.
Si me hace otra pregunta, sé que podría contestarla.
Soru soran yok.
Nadie le pregunta nada.
Sana soru sormaya hakkı yok.
No tiene derecho a interrogarnos.
- Soru sormak yok dedik.
- Dije, sin hacer preguntas.
Unutma, Jimmy, Lizzie trenden inince, soru sormak yok.
Ahora, recuerda, Jimmy, cuando Lizzie se baje del tren, ni una pregunta.
Sana soru sormaya hakkı yok!
- No tiene derecho a interrogarte.
Ziyaretçiler soru soramaz diye bir yasa yok. Değil mi, Vargas?
No está prohibido que los visitantes hagan preguntas, ¿ verdad, Sr. Vargas?
Baskı yok. Soru sormak yok.
- Sin presión ni explicaciones.
Baba soru sormak yok. Git ve otur.
No preguntes, papá, ve a sentarte.
Kılıçlarınız yerinde kalsın! Soru sormak yok!
¿ Queréis sacar vuestras espadas?
Bu gece soru sormakta sınır yok.
Esta noche no hay límites para las preguntas.
Sadece birkaç soru soruyorlardı, başka bir şey yok.
Sólo hacían algunas preguntas, nada más.
Soru sormak yok.
Sin preguntas.
Daha fazla soru sormazsan yok.
No si deja de hacer más preguntas.
Artık soru sormak yok.
Se acabaron las preguntas.
Piccolo'ya soru : "Karşıt ajan yok edildi mi?" Onaylatın.
Pregunta para Piccolo : ¿ ha eliminado al agente enemigo? Confirme.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65