Söylesene translate Spanish
8,616 parallel translation
Söylesene, bu güzel kaza ne zaman oldu?
Díganme, ¿ cuándo ocurrió este afortunado accidente?
Ne dediğini söylesene Drisella.
¿ Qué dijo, Drisella?
Evet, söylesene Ben.
Sí, dime, Ben.
Ne istediğini söylesene.
¿ Por qué no me dices lo que estás buscando?
Adamı nasıl döveceğimi söylesene amına koyayım!
- ¡ Tú eras su entrenador!
- Buradaki yanlışı bana söylesene London.
Dime, London, que hay de malo en eso?
- Bi daha söylesene nasıl yapıyoduk? - Pekala.
¿ En qué orden se toma esto?
Söylesene, noldu sana?
Así que, cuéntame qué te pasó.
Kitapta hoşuna giden şeyi söylesene.
Dime lo que te gustó de ella.
Söylesene ne bu!
O están tratando de apoderarse de él? ¡ Contestame!
Söylesene!
¿ Qué es imposible?
Igor, söylesene ne diyorsun?
Igor, habla. ¿ Tú que opinas?
Söylesene.
Dime una cosa.
Söylesene, Alex.
Dime, Álex.
Söylesene deminden şeyden bahsederken ne demek...
Solo dime. ¿ Qué quisiste decir cuando hablabas sobre...?
- Sorun ne söylesene.
- Solo dime qué pasa- -
Chris, söylesene, adın Chris, değil mi?
Chris, dime tu nombre es Chris, no?
Söylesene, seni orospu çocuğu!
Usted dice que, hijo de puta!
- Bize ne oldu söylesene?
Dime, ¿ qué nos pasó?
Tekrar söylesene.
Dímelo otra vez.
Bana şunu söylesene sen?
Oye, ¿ por qué no me dices algo?
Söylesene ne dedi?
Bueno, ¿ qué dijo?
Söylesene, Kralı kayırır mısın yoksa alternatiflerin açığa çıkmasını mı beklersin?
Dígame, ¿ está a favor del Rey...? ¿ o de alternativas aún por explorar?
Tekrar söylesene, bu çiçekleri nereden almıştın? " dedi.
Dime otra vez. ¿ Dónde conseguiste esas flores? ".
Bize, hiçbir şeyi kurmamamızın sebebini, gerçek sebebini söylesene.
Cuéntanos la razón por la que-la verdadera razón por la que no hemos montado nada.
Bu kadar korktuğun şey ne? Ne? - Söylesene, ne!
- ¿ De qué tienes miedo?
- Söylesene? - Olmaz.
- ¿ Puedo escucharlo?
Söylesene?
Dime algo.
Söylesene!
¿ Qué clase de héroe?
Söylesene Hermann, bilmek istiyorum.
Dime, Hermann, porque quiero saber.
Söylesene, ona elin boş gittiğinde Devora ne diyecek?
Así que dime, ¿ qué te va a decir Devora...? ¿ cuando vayas con las manos vacías?
Söylesene, o benden iyi mi?
Entonces dime, ¿ ella es mejor que yo?
Hayır, ama ona bakıp söylesene bana, hasta gibi gözüküyor mu?
No, pero miralo Y dime una cosa.
Bir daha söylesene.
Oye, dímelo de nuevo.
Hadi dombili, bir şeyler söylesene.
Anda, bola de grasa, di algo.
Söylesene,'Silahlar-Bölüm 3'te yakalanacak mı?
Dime. ¿ Va a ser atrapado en'Guns-Pan3'?
Söylesene bana, sen ve kocam şu anda ne üstünde çalışıyorsunuz?
Dime, ¿ en qué están trabajando tú y mi esposo?
Söylesene, değil mi?
¿ No es eso correcto?
- Bana şunu söylesene, Andrew...
- ¿ De acuerdo? - Entonces, dime, Andrew...
- Bay Miller'a şunu söylesene :
¿ Por qué no le dices al Señor Miller?
Sen bana söylesene.
¡ Tú dime!
- İsmini söylesene.
- Dime tu nombre. - Karnov.
Söylesene.
Dime.
Onlara da söylesene.
Vamos, díselo.
Sen ne yapıyorsun peki söylesene?
¿ Y tú qué haces?
Söylesene!
¡ Dilo!
- Ben, söylesene...
- Ben, dime...
Ne yapayım söylesene?
¿ Qué quieres que haga?
Söylesene.
¿ Por qué no lo haces?
Bir daha söylesene, niye yapıyoruz ki bunu?
Recuérdame, ¿ por qué hacemos esto?
Söylesene!
¡ Dime!
söylesene bana 28
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyle bana 1105
söyleme 186
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyle bana 1105
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyleyin bana 123
söylediğim gibi 241
söyle bakalım 455
söyledin mi 33
söylemedi 153
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyleyin bana 123
söylediğim gibi 241
söyle bakalım 455
söyledin mi 33
söylemedi 153
söyleyemem 305
söylemedim mi 39