Söylemeyeceğim translate Spanish
4,608 parallel translation
Sana yalan söylemeyeceğim.
No te voy a mentir.
Shiv Gajra, sana hiç bir şey söylemeyeceğim.
Shiv Gajra, no te diré nada.
O zaman, ben hiçbir şey söylemeyeceğim.
Voy a cerrar la boca, entonces.
O aşağı inene kadar bir şey söylemeyeceğim.
No diré nada hasta que ella baje.
Bu yüzden kaytarıyoruz. Yalan söylemeyeceğim.
Así que hacemos trampa, y no voy a decir que no.
Kasette ne olduğunu pekâlâ biliyorum. Ama onu kendi öğrenene kadar ona hiçbir şey söylemeyeceğim.
Sé perfectamente lo que hay en el vídeo... pero no le voy a decir antes que lo descubra él mismo.
Tamam. Bak, Bob, yalan söylemeyeceğim.
Mira, Bob, te diré la pura verdad.
Sana adresi söylemeyeceğim.
No voy a decirte la dirección.
Bugün sahnede nasıl dans edeceğinizi size ben söylemeyeceğim.
Hoy, yo no voy a decirles cómo actuar en el escenario.
Sana yalan söylemeyeceğim Katie.
No te mentiré, Katie.
Size yalan söylemeyeceğim.
No voy a mentirte.
Elimden geldiğince hızlı hareket edeceğim ama sana yalan söylemeyeceğim. Çok canın yanacak.
Voy a hacer esto tan rápido como pueda, pero no voy a mentirte esto va a doler mucho.
Dawn'a katili kurtardığını söylemeyeceğim.
No le diré a Dawn que salvaste a la asesina de su cobaya.
Yol boyunca da hiç birşey söylemeyeceğim.
No diré nada más en todo el camino.
Kimseye söylemeyeceğim.
No se lo contaré a nadie.
Bir kere daha söylemeyeceğim.
No puedo decirlo otra vez.
Sana söylemeyeceğim.
No te voy a decir una mierda.
Sana yalan söylemeyeceğim.
No te mentiré.
Eğer bir şey söylemeyeceksen ben de söylemeyeceğim.
No diré nada, ¿ igual tú?
Hiç bir şey söylemeyeceğim.
No voy a decirle nada.
Bilgileri nereden öğrendiğini bilmiyorum yani yalan söylemeyeceğim.
Vaya a saber dónde los consiguió, bueno, no voy a mentir.
Polise yalan söylemeyeceğim, ortalıklarda muhabbet tellallığı - yapmaya o lanet pelerininle devam edebilirsin.
No voy a mentirle a la policía, para que vayas a ocultarte... a una puta cueva por el resto de tu vida.
Bir şey söylemeyeceğim.
No diré nada.
Bir defa söyledim tekrar söylemeyeceğim.
Te lo he dicho una vez, no te lo repetiré.
Hayır, söylemeyeceğim.
No, no lo haré.
Yemin ederim bir daha asla sana yalan söylemeyeceğim.
Y juro que nunca te mentiré otra vez.
Boş ver söylemeyeceğim.
No importa, no te lo dire.
Yalan söylemeyeceğim.
No te voy a mentir.
Bana ne yapacağınız umurumda değil çünkü size hiçbir şey söylemeyeceğim!
No importa lo que me hagas, ¡ porque no te voy a decir nada! ¿ Me oyes?
- Yalan söylemeyeceğim, bu çok iyi.
- Amigo, buen entrenamiento. - No voy a mentir.
Kimseye bu gerçeği söylemedim belki de hiç bir zaman söylemeyeceğim. Çünkü çok utanıyorum.
Nunca le he dicho a nadie la verdad, y tal vez durante tu, porque me da vergüenza.
Dinle, yalan söylemeyeceğim.
Escucha, no voy a mentirte.
Artık yalan söylemeyeceğim.
No voy a mentir más.
Bunu bir kez daha söylemeyeceğim. Sudan çıkın.
No lo voy a decir otra vez Salgan del agua.
Yalan söylemeyeceğim, şu anda beş parasızım.
No voy a mentirle, estoy sin blanca ahora mismo.
Bakın, şerif, size yalan söylemeyeceğim.
Ahora, sheriff, yo no le voy a mentir
Snuff filmleri kolay bir şekilde bulunabilir olsaydı muhtemelen izlerdim, yalan söylemeyeceğim.
Sí, bueno, si las películas snuff estuvieran disponibles probablemente las miraría, no voy a mentirte.
Sanaya yala söylemeyeceğim, ölümün de avantajları var, ama hiçbir şey yaşamın yerini tutmaz. Hiçbir şey.
No te mentiré, la muerte tiene sus beneficios, pero no hay nada mejor que vivir.
Kimseye söylemeyeceğim.
No diré nada. ¿ Por qué no?
Evet, yalan söylemeyeceğim.
Sí, no le mentiré.
Senin için yalan söylemeyeceğim.
No mentiré por ti.
- Ne yaptığını söylemeyeceğim.
No te diré lo que hizo.
Asla boksü bırakmanı söylemeyeceğim ve de seni hep mutlu edeceğim.
Jamás te diré que dejes el boxeo y siempre te haré feliz.
Endişelendiğin buysa ben hiç kimseye söylemeyeceğim.
Yo no se lo diré a nadie si eso es lo que le preocupa.
Böyle bir şey söylemeyeceğim.
No voy a decir eso.
En azından artık Pamela'ya sürekli yalan söylemeyeceğim.
Al menos ahora no tengo que seguir mintiéndole a Pamela.
- Annene yalan söylemeyeceğim, Tom.
- No voy a mentirle. - Toda su vida es una mentira.
Kardeşiyle takıldığını Aria'ya söylemeyeceğim.
No le diré a Aria que te liaste con su hermano.
Tamam, söylemeyeceğim.
Bueno, no voy a decirte.
- Sana söylemeyeceğim.
No te lo diré.
- Söylemeyeceğim.
No te lo diré.
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söyleyeceğim 241
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söyleyeceğim 241
söylemem 123
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49
söylediler 23
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49