Umut yok translate Spanish
566 parallel translation
Hiç umut yok.
No hay escapatoria.
Yıllardır o koca kafalarınıza mantık sokmaya çalışıyorum. Tıpkı şuan Pres'in yapmaya çalıştığı gibi, ki hiç umut yok.
He tratado de inculcarles buen juicio en sus cabezas de chorlito durante años lo mismo que Preston trata de hacer ahora con no mejor suerte.
- Hiç umut yok mu?
- ¿ No hay esperanza?
Umut yok Figaro.
No hay nada que hacer, Fígaro.
Nefret bizi yokedecek. Hiç umut yok.
Seremos aniquilados por el odio sin esperanza alguna.
Umut yok...
Sin esperanza...
Bu umut yok demek, değil mi?
Eso quiere decir que es un caso perdido, ¿ no?
Hiç umut yok.
No hay esperanza.
Onlardan yakayı kurtarana dek senin için umut yok.
Si no se deshace de ellos, no hay esperanza para ti.
Hiç umut yok. Hiç umut yok!
¡ No hay esperanza!
- Hiç umut yok mu?
- ¿ No hay ninguna esperanza?
Hiç umut yok, hem de hiç.
No hay esperanza. Ninguna esperanza.
Hiçbir umut yok. Sinir bağları koptu artık.
No hay esperanza, los nervios están cortados.
Hiç umut yok.
Sin esperanza.
Ama şimdi, yıkılan engellerin içinde hiç umut yok.
Esta vez sin esperanza de superar el obstáculo.
Umut yok, efendim. Ateş püskürtücüden matkaba kadar her şeyi denedik.
Lo hemos probado todo, desde un soplete hasta un trépano de diamantes.
- Hiç umut yok, hanımım.
- Sin esperanza, mi señora. Totalmente loco.
Umut yok.
No tengo suerte.
Bakın, eğer kendisini böyle bir denize atabilirse gerçekten umut yok demektir.
Si quiere tirarse al mar significa que no hay nada más por hacer.
Tümüne baktım, hiç umut yok.
Es inútil. - ¿ Está en el hospital?
Hiç umut yok
Sabe que no hay ninguna esperanza
- Hiç umut yok.
- Sin esperanza.
Artık onun için hiçbir umut yok, Travis.
Ya no hay ninguna esperanza para él, Travis.
- Umut yok, değil mi?
- y la situación está complicada. - ¿ Conseguiste algo? No.
Yahudi kardeşlerim artık bizim için bir umut yok.
Hermanos judíos, no tenemos esperanza
Zerre kadar umut yok.
- ¿ Dónde está Hirayama?
Hiç umut yok.
Esto no es un idilio.
Umut yok, pes ediyorum.
No hay esperanza, ya me he resignado.
Umut yok mu?
¿ Tengo alguna posibilidad?
- Göründüğü gibi, hiç umut yok.
¿ De verdad, es tán iluso como parece?
Onlar için umut yok peder.
No hay esperanzas para ellos, padre.
Umut yok!
- Pobre niña... - ¡ No la hay!
- Hiç umut yok.
- No hay remedio.
Dışardan umut yok.
Ninguna ayuda afuera.
Hiç umut yok!
Oh, qué desesperación.
Doktor, umut yok. Clouseau'yu ortadan kaldırmadığım sürece umut yok.
Doctor, no hay nada que hacer no hay nada que hacer hasta que me deshaga de Clouseau.
Yani hiçbir umut ışığı yok.
No les veo posibilidad.
Hiç umut yok.
Es un caso perdido.
Hiçbir umut ışığı yok.
No hay ninguna esperanza.
Kötü bir niyetim yok ama daha iyiye gitmek adına hiçbir umut olmaksızın dilenciler gibi yaşamak için gelmedik buraya!
Pensar no cuesta. Nacimos solo para llevar esta vida miserable... sin esperanzas para mejorar...
Bir süreliğine kurtları kapıdan uzak tuttuk ama şimdi hiç umut yok! Döktüğümüz tere mi?
¡ Sudamos sangre para conseguir esos barriles!
Hele beyaz olanları yok mu, eskisi gibi umut kokan, gençlik kokan, aşk kokan. "
De juventud, de esperanza y de amor.
Umut mu yok?
¿ Ni esperanzas para nadie?
- O şekilde olmasına gerek yok. Umut var.
- No tiene qué ser así, hay esperanza.
Önce bana umut verdiniz.. Sonra aniden yazdınız : "Affedersiniz, Size ilgim yok."
Después de haberme dado esperanzas, de pronto me dice : "Perdone, no hay nada que hacer".
Bunu umut ettiğim falan yok...
No, no lo desearé.
Umut yok.
El comité...
Sanırım... hiç umut yok?
No sé si es adecuado decirlo de esta manera...
Umut ettiğim başka hiçbir şey yok.
No hay nada más que pueda esperar.
İdealler, umut, her şey yok edilirken bizler bazı ideallere tutunmaya çalışıyoruz.
Intentamos agarrarnos a unos ideales cuando todo... Ideales, esperanza, todo está siendo destruido.
Hiç umut yok.
Es inútil.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65