English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yardim

Yardim translate Spanish

1,866 parallel translation
Fakat kayinbiraderime yardim etmek için yaptim.
Pero lo hice para ayudar a mi cuñado.
Herkes yardim etmek zorunda.
Todos... todos tienen que ayudar.
Yardim edebilir misiniz, Peder?
¿ Me puede ayudar, Padre?
Konusmaya baslayip yardim etsen iyi olur yoksa o lanet kafani kiracagim birazdan.
Más vale que empiece a hablar ya o que Dios me ayude, le partiré la cabeza...
Yardim etmeye çalisiyorum sadece.
Sólo intento ayudar.
Bir çocugu neredeyse döverek öldürebiliyorsun da hepimizi öldürecek olan bir adami öldürmeme mi yardim etmiyorsun?
¿ Casi matas a aquel muchacho y ahora no quieres ayudarme a matar al tipo que nos quiere ejecutar a todos?
Bak, yardim edebiliriz.
Podemos ayudarte.
Eger degilse bile, ona yakin biri olmali ona bu planlarinda yardim eden birisi.
Si no lo es, debe ser alguien cercano a él, alguien que pudo ayudarle a planear esto.
Bu insanlarin ölmesine yardim ettiginin farkinda misin?
¿ No ves que ayudaste a matar a esta gente?
Tepkilerin robotun duygusal hafizasini ayarlama yardim ediyor.
Tus reacciones me ayudan a configurar la memoria emocional del robot.
Bana yardim edersen, senin gibi olacak.
Si me ayudas, se parecerá a ti.
Onu bulmama yardim eder misin?
¿ Me acompañas a buscarlo?
Alex.. ... bana yardim edeceğine söz ver.
Álex, tienes que prometerme que me ayudarás.
BAYKUŞ'UN EVİ VE BAY SHEPARD YARDIM ETTİ
LA CASA DE BÚHO Y EL SR. SHEPARD AYUDÓ
Kış'a yeni bir kuyruk için YARDIM EDİN
AYUDA A COMPRARLE a Winter una cola nueva
YARDIM GÖNÜLLÜSÜ SARAH HILL İLE
Bethany con su ministra juvenil, Sarah Hill.
- Caroline, izin ver de yardim edeyim!
- ¡ Caroline, déjame ayudar!
Sana yardim ettim.
Te ayudé.
Yaptigim her sey boyunca yalnizca Tyler'a yardim ediyordum.
Todo lo que hice... Sólo intentaba ayudar a Tyler.
Bize yardim etmek icin tum hayatini beklemeye aldin.
Pusiste tu vida entera en espera para ayudarnos.
Johnathan, Emily'den yardim isteyen bir annenin hikâyesini gunlugune yazmis.
Johnathan redactó la historia de una madre. Quien pidió los servicios de Emily?
- Ona yardim etmeliyim.
- Tenemos que ayudarlo. - Eso haremos.
Buraya gelin. Lütfen. Yardim!
Eh, venga. ¡ Ayuda!
Yardim falan aldi yani.
Tiene ayuda y todo.
Bana yardim etmelisin.
Solo.. Tienes que ayudarme.
Senden son yardim isteyisimde bana "umarim seni bir varilin içine tikar ve Meksika çölüne gömerler" demistin.
Es la última vez que te pido ayuda, dijiste "Espero que termines enterrado en un bidón en el desierto mexicano."
Sabean uygarliği hakkindaki bir kitabin yazimina yardim etmistim.
Fui coautora de un volumen sobre la civilización Sabea.
Onu tekrar ara. YARDIM ET, SUNUCU ODASINDA KAPANA KISILDIM!
Llámalo otra vez.
Bize yardim edemezler.
Ellos no pueden ayudarnos.
Hadi, yüklememe yardim et.
Vamos, ayúdame a instalarlo.
Bize yardim edemezler.
No pueden ayudarnos.
Duyduguma göre günü kurtarmaya yardim etmissin.
Oí como ayudaste a salvar el día.
İnsanlar umutsuz zamanlarinda yardim alir.
En tiempos de desesperación la gente toma burros como asistentes
YARDIM
SOCORRO
Yardim et. Striptiz kulübünde tanismadik.
No lo conocimos en un club de striptease.
! Eh Yoksa bu Kirmizi Burun Gunu * mu? ( * BBC'nin yardim gunu )
¿ Esto es para la gala de "Inocente, Inocente"?
Haydi, evsizlere yardim edin! Evsizlere yardim edin.
¡ Ayuden a las personas sin hogar!
Size yardim edeyim, efendim.
- Señor, deje que le ayude.
Pekala, isleminizle ilgili size yardim edebilecegimiz pek cok sey var...
"Bueno, hay muchas formas en las que puedo ayudarle con sus operaciones bancarias..."
Basin boka batmis durumda, ve ben sana yardim edecegim..
Están de mierda hasta el culo y voy a ayudarles.
- Clive sana yardim eder.
- Clive te ayudará.
Yardim etmek istiyoruz.
Vamos a ayudarte.
Tek yapman gereken bize yardim etmek.
Todo lo que tienes que hacer es echarnos una mano.
Bana yardim ettiginiz icin minnettarim, ama bilmiyorum.
Aprecio que intentéis ayudarme, pero no sé.
O, eee... yasli bir bayanin elindeki yuklere yardim ediyor, ama bu tarafa bakiyor.
Está ayudando a una viejecita a llevar la compra, pero está mirando en esta dirección.
Eger bir bok cuvalini alasagi edeceksek ve bu surecte 6 sifir kazanacaksak, ve bir meslektasa yardim edeceksek, buna gercek kazanc derim.
Si podemos acabar con un mierda y ganar una suma de seis cifras en el proceso ayudando encima a un colega, a eso le llamo ganar el premio doble.
Belki ben yardim edebilirim.
Quizás pueda ayudarle.
Yardim edebilirim.
Yo puedo ayudarte.
YARDIM BULDUK
HEMOS ENCONTRADO AYUDA
Yardim lazim!
Veng... ¡ Auxilio!
Geçerli bir telefon kartım olsaydı denerdim. YARDIM! YARDIM!
Lo haría si tuviera una tarjeta con créditos. ¡ Ayúdame, idiota!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]