English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ç ] / Çekinmene gerek yok

Çekinmene gerek yok translate Spanish

65 parallel translation
- Benden çekinmene gerek yok.
- No tienes de qué preocuparte.
Çekinmene gerek yok, hiç kimse... senin kadar güzel değil.
No debería sentirla ante nadie... Con lo bonita que es.
Çekinmene gerek yok binbaşı.
No sea tímido, mayor.
Çekinmene gerek yok.
No sea timida.
Benden çekinmene gerek yok.
No tiene por qué asustarse de mí.
Çekinmene gerek yok.
No sea tan tímido.
Bak, benden çekinmene gerek yok.
No tienes que preocuparte por mí.
Hadi, çekinmene gerek yok. Konuşsana.
¡ Vamos, no tengas vergüenza!
Çekinmene gerek yok, okşayabilirsin.
No lo dude, aprieta los pezones.
Çekinmene gerek yok.
No lo dudes.
- Ondan çekinmene gerek yok.
- No temas.
- Tabi ki, çekinmene gerek yok.
Seguro. Sírvete tú mismo.
Çekinmene gerek yok.
Podemos dejar de lado la timidez.
Haydi, çekinmene gerek yok.
- No seas tímido.
Çekinmene gerek yok.
Toma.
- Çekinmene gerek yok.
- Tu no tienes educación.
Senin beni tahrik etmekten çekinmene gerek yok, benim de seni tahrik etmekten.
Tú no tienes que preocuparte por calentarme y yo no tengo que preocuparme por calentarte.
Çekinmene gerek yok.Sadec iş.
No te asustes. Se trata de negocios.
Çekinmene gerek yok.
No hay por qué entristecerse.
Ondan çekinmene gerek yok.
No, no se preocupe. Por él puede hablar.
Çekinmene gerek yok.
Qué quieres decir?
Çekinmene gerek yok. Polislerin bizle uğraşmaktan çok yapacakları daha önemleri işleri var.
La policía tiene preocupaciones más serias que el tráfico de SQUID.
Benden çekinmene gerek yok.
No tienes que preocuparte por mí.
Çekinmene gerek yok.
Está bien.
Çekinmene gerek yok.
Así que no te contengas.
Çekinmene gerek yok, hayatım.
No tienes que disculparte conmigo, cariño.
Bunu sana söylüyorum çünkü benden çekinmene gerek yok.
Te estoy diciendo esto porque no tienes nada que temer de mi.
Çekinmene gerek yok. - Şey, o hâlde...
No seas tímida pero...
Hadi, çekinmene gerek yok.
Ven, no seas tímido.
Benden çekinmene gerek yok, hadi.
No me ignores, así que ven.
Bu konuda çekinmene gerek yok.
No hay necesidad de sentirse incomodo al respecto.
Buyur sevgili kardeşim. Çekinmene gerek yok.
No seas tímida.
Çekinmene gerek yok, çaldırabilirsin. Sesini duyduğuma sevinirim.
Su voz sería un regalo celestial a mis oídos.
Çekinmene gerek yok.
No hay manera de evitarlo.
Bayan Boleyn'den çekinmene gerek yok.
Puedes hablar libremente delante de la señorita Bolena.
Çekinmene gerek yok.
No te preocupes.
Eğer bir sorun yaşarsanız, beni aramaktan çekinmene gerek yok.
Así pues, si alguna vez tienes un problema, no dudes llamarme.
Çekinmene gerek yok, tamam mı?
No debes tener miedo. ¿ Ok?
Benden çekinmene gerek yok.
No tienes que ser tímido conmigo.
Sormak istediğin bir şey falan varsa çekinmene gerek yok, sorabilirsin.
Puedes preguntarme lo que quieras, lo sabes.
Çekinmene gerek yok. - Tabii ki.
Claro.
Çekinmene gerek yok!
- No te cortes, ¿ eh?
Benden çekinmene kesinlikle gerek yok. Ben evli değilim de neyim?
Claro que no tienes que preocuparte por mí. ¡ Vaya si estoy casado!
Çekinmene gerek yok.
Soy yo.
Çekinmene gerek yok Roz.
Es para tu hermano. No seas reservada.
- Çekinmene gerek yok.
- Siéntase libre de hablar, Maximus.
Çekinmene gerek yok.
- Si usted insiste, pues entramos.
Hadi ama çekinmene gerek yok ki.
Vamos, no seas tímida.
Çekinmene gerek yok.
No hay motivo para estar nervioso.
Çekinmene gerek yok, Dick.
- Puedes decírmelo, Dick.
Çekinmene gerek yok.
No tienes que estarlo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]