Çok düşündüm translate Spanish
2,632 parallel translation
"Farketmez. Bu hit bir parça" dedim. My Sweet Lord'u yazıp yazmama konusunu... çok düşündüm.
Y a George aún le ponía más nervioso, porque hablaba de Hare Krishna y del Dulce Señor, y el público podría no aceptarlo.
Bunu çok düşündüm.
He estado pensando mucho en eso.
Bunu bulmak için çok düşündüm dilerim bunu benim kadar siz de beğenirsiniz.
Y que pensé mucho en esto y espero que lo aprecien tanto como yo lo... lo voy a apreciar.
Ava, seninle iki buçuk yıldır birlikteyiz. Şu anda söyleyeceğim şeyi çok düşündüm.
Ava, hace 2 años y medio que salimos juntos y he pensado muy seriamente en lo que voy a decirte.
Bu günlerde, sizleri çok düşündüm. Ve fark ettim ki, bana verilen emaneti... taşımaya muktedir değilim.
En estos días he pensado mucho en ustedes y me di cuenta que no soy capaz de cargar con el rol que me confiaron.
Seni çok düşündüm ama ismini bile bilmiyorum.
Estaba pensando en ti y ni sé cómo te llamas.
Çok düşündüm ve senin ön tezgahtan başlamanı istiyorum.
Estuve pensando mucho y quiero que empieces en recepción.
Arayayım mı diye çok düşündüm.
Estuve debatiendo entre llamar o no.
Çok düşündüm bunu.
Pienso mucho en eso.
Çok düşündüm.
Pensé mucho sobre esto.
Bana tüm o şeyleri anlattıktan sonra, çok düşündüm.
Cuando me contaste todas esas cosas la otra semana, significó mucho para mí.
Bu konu hakkında çok düşündüm.
- Silver, vamos... - No, mira, lo pensé mucho.
Bu günü çok düşündüm, ama hep farklı hayal etmiştim.
He pensado muchas veces acerca de este día, pero siempre me lo imaginé diferente.
Konuştuğumuz şekide yılan ve Old English fontu üzerine çok düşündüm
He pensado mucho sobre lo que hablamos... La serpiente, la imagen inglesa antigua, todo el tema ¿ vale?
Ne ödev vereceğimi çok düşündüm George.
Lo pensé mucho, George.
Ama bu konuda çok düşündüm.
Y aprecio que se preocupen, en serio, pero he pensado mucho en esto.
Takım ruhu hakkında, son zamanlarda çok düşündüm.
Últimamente estuve pensando mucho en el espíritu de equipo.
Geciktiğim süre boyunca bunun hakkında çok düşündüm.
Lo he estado pensando mucho últimamente.
Allison hakkında çok düşündüm ve...
He estado pensando mucho acerca de Allison... y...
Demek istediğim... Ben seni çok düşündüm.
Quiero decir... que pensaba mucho en ti.
"Hiçbiri diğerinden çok farklı görünmüyor." diye düşündüm.
"Ninguno de ellos destaca por encima del resto."
Dinlemeye gittim. "Sevmedim. Çok kötü!" diye düşündüm.
La hicimos durante horas, hasta que quedó lista en la sala de control.
Sizin çok çalışıyor olduğunuz düşündüm... ve o kocaman evde yalnız annesi olmadan.
y él está solo en esa enorme casa... sin su madre.
Böyle bir hayat üzerine gerçekten çok ama çok kez düşündüm ve bizim gibi kişiler için ne ifade ettiği konusunda...
Estuve pensando mucho acerca de la vida, y lo que significa para gente como nosotros.
Düşündüm de, zamanın varsa yani... Yani muhtemelen çok yoğunsundur ama... Yani...
Bueno solo me preguntaba si querias hoy quiero decir probablemente no, tal vez estes ocupado.
Bir anlığına çok kötü olduğunu düşündüm.
Creí que nos iría mal por un segundo.
Çok etkileyici bişe kullanmayı düşündüm ve senin umrunda olan
Yo solía pensar que era muy impresionante y capaz de cuidar de usted
Düşündüm taşıdım ve, alt grubunuz olarak çıkmaktan çok memnun...
Me las arreglé para compaginar algunas notas, y estaría muy contento de ser soporte en...
Daha çok iş almak için iyi olabileceğini düşündüm.
Yo sólo pensé que era una buena manera de conseguir más clientes.
ve sonra gerçekten kolumun çok kaşındığını farkettim çalıya kolumu sürtmüş olduğum için böyle olduğunu düşündüm.
Y entonces fue cuando me di cuenta de que mi brazo estaba realmente picazón y pensé que era porque Me froté contra la maleza.
ve sonra da, Las Vegas'ı öğrendim ve benle bunu paylaşacak kadar bana güvenmediğini düşündüm, bu da canımı çok acıttı.
Y luego, cuando me enteré de sobre el acuerdo Vegas y que no confiaba en mí lo suficiente compartir eso conmigo, entonces, que realmente duele.
Düşündüm de çok iyi söyle.
Pensándolo bien, que no sea tanta suerte.
Evet, mücevherin sana, benden daha çok yakışacağını düşündüm.
Si, Pensé que una gema se acomodaría mas a ti que a mí.
Onu düşündüm ama sonra fark ettim ki üstüme çok yakıştı.
Lo pensé, pero me di cuenta que me veo guapo.
Evet. Düşündüm de sanki kitabım biraz fazla gerçekçi... hayalgücümü biraz yitirdiğimi düşünüyorum. Hepsi çok... çok mantıklı.
Sí, empiezo a pensar que quizás mi libro es demasiado surrealista... que me pierdo oportunidades de dejar que mi imaginación enloquezca... y no sea tan, tan lógica.
Arkamda çok şey bırakacağımı düşündüm.
Pensaba que estaría dejando demasiadas cosas.
Ama şöyle bir düşündüm de belki iyi bir satış elemanı değilim çünkü daha çok yönetici tipi var bende.
quizás no soy una gran vendedora poque soy más del tipo de administración.
Baloya gideceği için çok heyecanlı ve düşündüm de, olur da Axl kıyafetlerin uyumlu olmasını isterse, biz ayarlayabiliriz.
Está muy emocionada con lo del baile y estaba pensando que deberíamos coordinarnos en el caso de que Axl quiera llevar su esmoquin a juego, o darle un ramillete.
El yazısını tanıyan küçük bir uygulama yazarsak çok güzel olur diye düşündüm. Sembolik bir değerlendirme motorundan geçireceğiz.
Estaba pensando, podríamos programar una pequeña aplicación que use el reconocimiento de escritura, y luego pasarla a través de un motor de evaluación simbólica.
Birinin en iyi arkadaşı kendini çok zeki yerde uzanmış bir Bengal kaplanı gibi alev alev yanan seksi bir kadına tercih edilince yapmam gerekir diye düşündüm.
Parece ser que es lo apropiado cuando la mejor amiga de alguien se descubre reemplazada por una inteligente y hermosa mujer con la provocativa sexualidad de un tigre de bengala agazapado.
Parfümü çok sevdim, ve filmin kitabından daha iyi olduğunu düşündüm.
Me gustó mucho El Perfume, y pensé que la película fue mucho mejor que el libro.
Bilmiyorum, bu çok büyük bir adım ve ilişkimiz çok yeni, ve ben de soruyu es geçip sonra geri dönerim diye düşündüm ki.. ... bu üniversite sınavına hazırlıkta öğrettiğim bir taktik.
No sé, es que es un paso enorme y tan pronto en la relación, pensaba que podría saltarme la pregunta y volver a ella después, una estrategia que enseñé en el curso de preparación para la Selectividad.
Alacakaranlık'ı çok seviyor, ben de İnternet'te kapsülünüzü görünce sizi ikna edersem O'nun gözünde kahraman olurum diye düşündüm.
Ama Crepúsculo. Leí sobre tu cápsula del tiempo y me pareció que si podía convencerte de que lo pusieras sería un gran héroe.
İstemediğim tarzdaki mutfağı görmek için daha çok ışık olur diye düşündüm.
Imaginé que dejaría entrar más luz para ver el estilo de cocina que no quería.
Düşündüm de, sanırım Kosta Rika'yı daha çok seveceğim özellikle de yanımda 100 bin dolar varken.
¿ Sabes? , creo que me va a gustar un poco más Costa Rica, junto con cien mil dólares.
Yani demek istediğim karşılığını ödeyemeceğim kadar çok şey yaptın bile. Bu yüzden seninle yüz yüze konuşmam gerektiğini düşündüm.
No, quiero decir, ya has hecho más por mi de los que yo podria esperar devolver, que es por lo que sentía que tenía que decirtelo cara a cara.
Kısa süre önce beni çok mutlu eden bir şey düşündüm.
Recientemente un pensamiento me ha animado mucho.
Sonra biraz düşündüm ve annem çok güzel köfte yapardı dedim.
Pero pensé un poco y le dije que mi madre cocina unas albóndigas deliciosas.
İlk söylediklerinde bunun çok fazla olduğunu düşündüm.
Cuando lo ofrecieron, pensé que era mucho...
Nick ısrar etti onun arabasını ödünç aldım arabalara çok meraklı olduğunu düşündüm, bende onun bu önerisini kabul ettim benim kullanabileceğim anlamına mı geliyor?
- Nick me insistió en prestarme su auto. Tomas los autos con seriedad, así que acepté. ¿ Eso significa que yo conduzco?
Etraflıca düşündüm biraz. Çok ani tepki verdim biraz önce.
Sí, lo he pensado mejor, antes he reaccionado muy bruscamente.
düşündüm 122
düşündüm de 330
düşündüm ki 259
çok düşüncelisin 96
çok duygulandım 41
çok doğru 697
çok dikkat et 20
çok düşüncelisiniz 51
çok değerli 25
çok daha iyiyim 55
düşündüm de 330
düşündüm ki 259
çok düşüncelisin 96
çok duygulandım 41
çok doğru 697
çok dikkat et 20
çok düşüncelisiniz 51
çok değerli 25
çok daha iyiyim 55
çok daha fazlası 28
çok daha fazla 27
çok dar 20
çok dikkatli ol 53
çok düşünceli 17
çok daha iyi 204
çok derin 25
çok değişmişsin 21
çok değil 207
çok doğal 35
çok daha fazla 27
çok dar 20
çok dikkatli ol 53
çok düşünceli 17
çok daha iyi 204
çok derin 25
çok değişmişsin 21
çok değil 207
çok doğal 35