English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ç ] / Çok mu

Çok mu translate Spanish

12,659 parallel translation
Sence çok mu garip?
¿ Es demasiado raro?
Hukuku çok mu seviyorsun?
¿ Amas tanto las leyes?
Çok mu şişmanım sadece?
¿ Crees que estoy gordo?
Dünyadaki herkes gibi ikimizin beraber yaşayıp birbirimize güvenmememiz çok mu kötü olur yani?
¿ Sería tan malo para ambos... vivir juntos... sin confiar el uno del otro como todos... los demás en todo el ancho mundo?
Çok mu fazla konuşuyorum?
¿ Estoy hablando mucho?
- Çalacak kadar çok mu?
¿ Lo suficiente como para intentar robarlo?
Böyle çok mu kelebek yakalıyorsun?
¿ como Atrapas a tantas mariposas?
Derslere kaydolmuş muydu? - Cevaplaması çok mu zor?
¿ Se inscribió en clases?
- Çok mu ağır uyuyorsun?
¿ Estás durmiendo profundamente?
Bir kerede bu kadar çok mu?
¿ Tanto al mismo tiempo?
Bunları çorbaya batırsam çok mu iğrenç olur?
¿ Crees que sea asqueroso meter estas en crema de almejas?
Tanrım eve gitmeden önce son bir sıtmasız görev istesem çok mu olur?
Dios, ¿ Es un último urra sin malaria antes de volver a casa pedir demasiado?
Vardı. İdrak etmek senin için çok mu güç?
Sí. ¿ Es tan duro para ti de entender?
Sana sarılmam çok mu uygunsuz kaçar?
¿ Sería muy inapropiado si ahora mismo pongo mi brazo alrededor de tus hombros?
Affınızı dilemek için iş işten çok mu geçti?
¿ Es demasiado tarde para su perdón?
Sence çok mu yüksek?
¿ Crees que son demasiado altos?
Jack'i gerçekten bu kadar çok mu seviyor?
¿ En realidad le cae tan bien Jack?
Çok mu önemli?
¿ Muy importante?
Ne, striptizcilere çok mu yaklaşmış?
¿ Qué, como si hubiera estado cerca de una stripper?
- İşi çok mu savsakladım?
Lo vengo postergando. Deberías ir a trabajar.
- Çok mu yaramaz?
Es sucio.
- Çok mu kayboluyordun?
¿ Te perdías muchas veces?
Papyonun çok mu sıkı?
¿ Está el nudo de la corbata muy apretado?
Ve hala sen benden daha çok mu kazanıyorsun?
¿ Y sigues ganando más dinero que yo?
İstihabarat'taki yerime geri dönmek için çok mu geç?
¿ Es demasiado tarde para conseguir mi lugar de nuevo en Inteligencia?
- Kaçmak için çok mu geç?
¿ Es demasiado tarde para correr?
- Çok mu şaşırdın?
¿ De verdad te sorprendió?
Benden daha çok mu sevdin?
¿ Él te gusta más que yo?
Çok mu komikti?
¿ Graciosísimo?
- Çok mu erken geldim?
¿ Llego temprano?
- Çok mu erken?
Pues... - ¿ Es muy temprano?
Yani, çok mu parlağım?
¿ Así que soy muy brillante?
Bu lanet mesai gününde, iki tane 80 dakika aralıksız ve kaliteli bir sıçma faslı isterken çok mu şey istiyorum?
¿ Es mucho pedir, durante el maldito día laboral, tener dos sesiones separadas de 80 minutos sin interrupciones cada una de tiempo de calidad para defecar?
Peki ya sadık ve değerli mürettebatın ustan ve Jedi Düzenin sana en çok ihtiyaçları olduğunda onları ölüme terk ettiğini biliyor mu?
¿ Y su leal y preciada tripulación sabe que usted corrió cuando su maestra caía abandonada junto a la Orden Jedi..... cuando más lo necesitaba?
- Durumunu çok mu belli ediyor?
- Eso es... - ¿ Expositivo?
Çok mu kısa?
¿ Es demasiado corta?
- Yok mu? Çok şükür.
¿ No he de hacerlo?
Çok üşüdüm, Z. Hadi içeri al ve bunun bir çaresine bakalım, olur mu?
Tengo mucho frío, ¿ ves? Solo déjame entrar y lo resolveremos juntos. - ¿ Bien?
Metrodan buraya gelen çok haşere oldu mu?
¿ Tienen muchos vampiros saliendo del metro?
Çok mu belli oluyor?
Sí. ¿ Es obvio?
Çok kolay sekreter harcamıyor mu sence de?
Vaya que cambia de secretarios, ¿ no?
Evet, çok mu tuhaf olurdu?
¿ Sería muy raro?
Evli olduğunuzu sanan çok oluyor mu?
¿ La mayoría de la gente da por sentado que estáis casados?
Ama Walter seansını böldüğüm için çok üzgünüm. İyi gidiyor mu?
Pero, Walter, siento mucho el haber interrumpido tu terapia antes. ¿ Va bien?
Çok istediğin bir şeye, cidden çok yaklaşıp, ve sonra biranda ellerinden kaydığı oldu mu?
¿ Has estado tan cerca de conseguir algo que realmente querias y se te ha escapado en los dedos?
Bunu kendi başına yapmamanın cesaretsizliğinden dolayı Osiris'in gazabından çok korktun mu?
¿ Temías tanto la ira de Osiris que te faltó coraje para hacerlo tú mismo?
Hayallerin çok para ediyor mu?
¿ Sus sueños valen tanto dinero?
En çok nesini sevdin? Milyonlar ettiğini mi yoksa ölmek üzere olduğunu mu?
¿ Qué es lo que querías más, el hecho de que tuviera muchos millones o que estuviera a las puertas de la muerte?
- Tanner hala seni çok çalıştırıyor mu?
¿ Tanner aún te hace trabajar las 24 horas de día toda la semana?
"Ev çok güzel, kardeşimin odası çok güzel, şezlongu olsa sorun olur mu?" dedim.
"Ya sabes, la casa es bastante bien y que, " Y la habitación de mi hermana es bastante bueno. "¿ Está bien si puede tener una tumbona, por favor?"
Peyton da benim kız kardeşim gibidir, o yüzden çok fazla detaya girme, olur mu?
Y Peyton es como una hermana para, solo... Mira, solo no sea tan específico, ¿ de acuerdo? .

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]