Çok mükemmel translate Spanish
1,204 parallel translation
ve diyebileceğim çok mükemmel çalıştıkları.
Y están trabajando perfectamente, si se me permite decirlo.
Okumam düzeliyor ama henüz çok mükemmel değil.
Estoy leyendo mejor, pero aún no perfecto.
- O halde çok mükemmel... olduğu için reddettim.
Le rechacé porque era demasiado perfecto.
Çok mükemmel bir şekilde çalışıyor diyebilirim.
Según veo, funciona a la perfección.
Doğruyu söylemek gerekirse, çok mükemmel bir kişi.
En honor a la verdad, es una persona increíble.
Bu bana uyar. Çok mükemmel!
Por mí, encantado.
Ve gerçekten çok mükemmel bir iş çıkartıyorum.
Y, además, lo haré a la perfección.
Çok mükemmel derecede, nazikler. Çok saçma derecede, nazikler.
Son perfectos.
Bu görev için, yaptığın hazırlıklar ile çok mükemmel bir iş başardın, Neelix.
Ha hecho un excelente trabajo preparándose para esta misión, Neelix.
Ve gerçekten bu şeyleri önemsiyorsam benim için çok mükemmel.
Estos aficionados no saben en qué se meten.
- Biz de. - Ama biz çok mükemmel olmaya uğraşıyoruz.
Quizás más de la cuenta.
Neden ortalıkta bu kadar çok mükemmel bekar kadın var... ama hiç adam gibi bekar erkek yok?
Porqué hay tantas mujeres solteras estupendas... y ningún hombre soltero maravilloso?
Bu bölge çok mükemmel bir çöp alanı.
Esta región es un perfecto lugar de descarte.
2 benim için mükemmel çünkü 4 gerçekten çok fazla ve sen evde kalıyorsun.
Dos es perfecto para mí porque cuatro son son un montón y tú podrás quedarte en casa...
Mükemmel, çok iyi ve doğru
Todo lo noble y perfecto Me has de inspirar
Komiser mükemmel bir iş başardı. Elimizde çok kesin deliller var.
El sargento hizo un trabajo excelente y la evidencia es concluyente.
Mükemmel dallı bir köknar, gövdesi oldukça çok ince olan.
Un abeto con las ramas perfectas y un tronco muy fino.
Mükemmel bir yeni evli çift çok beğendi ama alacak paraları yoktu.
Un joven matrimonio tenían sus corazones puestos en ella,
Çok iyi. Çok iyi. Mükemmel.
Muy bien, muy bien.
Bu çok korkunç, öyle değil mi? Ama aynı zamanda, mükemmel bir fırsat.
Es terrible, pero también es una maravillosa oportunidad.
"'bu savaşın sonucu " çok cesur ve mükemmel bir insanın hayatına bağlı.
"El desenlace de la guerra depende de un hombre digno y valeroso".
Mükemmel diskçaların var ama çok kötü giyinmişsin.
Tienes un reproductor de discos compactos estupendo, pero vistes como un macarra.
Mükemmel bir aroması var. Çok kaliteli.
Tiene un excelente aroma.
Mükemmel bir denge. Çok güzel.
Está perfectamente balanceada, y es muy hermosa.
O yemek için çok uğraştım. Her şeyin mükemmel olmasını sağladım.
Trabajé como esclavo para que toda la comida saliera perfecta.
Çok güzel düşlerin ve. mükemmel bir cesaretin var.
Tienes sueños preciosos. Mucho coraje.
Bakın siz çok iyi çocuklarsınız... ve mükemmel bir kız arkadaşı hak ediyorsunuz.
Sois unos chicos muy especiales, y os merecéis una buena novia.
Mark, hastane yönetim kurulu böyle mükemmel bir avukatın olduğunu duyunca çok rahatlayacak.
La dirección del hospital se tranquilizará cuando sepa que tienes una representación tan excelente.
Babanın mükemmel olmadığını ilk kez görmek çok üzücüdür.
Debe ser muy triste enterarte por primera vez - que tu padre no es perfecto, ¿ huh?
Umarım Lao arazisine çok yakında avlanmamız seni rahatsız etmez... ama buradaki arazi mükemmel.
Espero que no te importe que cacemos tan cerca del territorio de Lao. Pero el terreno aquí es perfecto.
Çok şanslı bir kızım böyle mükemmel bir koca bulduğum için.
Soy muy afortunada... por haber encontrado un marido tan estupendo.
Ama bir gün... bir gün biri bu mükemmel bir kadına dönüşecek olan kıza bakacak... Vede görecekleri tek şey onların seni ne kadar çok sevdiği olacak.
Pero un día alguien te mirará y verá una mujer extraordinaria venir y lo único que verá es cuánto te quiere.
Çok mu mükemmel olmaya çalışıyorum?
¿ Exijo demasiado?
Mükemmel bir yıl. O yıl Devo çok başarılı bir parça çıkartmıştı.
1980 un excelente año, el grupo Devo hizo un gran suceso.
Biliyorum. Ama kemanı mükemmel. Şekli de çok güzel.
Su violín tiene un sonido maravilloso y también es bonito.
Fişek çok ısınırdı sonra daha da, daha da ve iyice ısınıp neredeyse yanmaya başladığında bir anlığına mükemmel bir görüntü olurdu.
Las estrellitas se quemaban más y después más y más hasta llegar a un momento en que ardían todas. ¡ Brillaban todas juntas a la perfección!
Tanrının mükemmel meleği herkesten yüksekte, çok yüksekte asılı kalacak...
El maravilloso ángel del Señor suspendido por arriba de todos los demás.
Ben sana mükemmel bir koca olmak için kendimi yırtıyorum. Ne kadar çok çalışsam sen o kadar az umursuyorsun.
Me estoy rompiendo el trasero para ser el marido perfecto para ti y cuanto más me esfuerzo, menos te importa.
Onların müzikleri çok kompleks, ve mükemmel...
Su música es muy compleja, y la perfección -
Seni çok özel, mükemmel bir şeyin parçası yapabilirim. Korkusuz olacaksın.
Puedo hacerte parte de algo tan especial, Casey, tan perfecto, sin temores.
General Omar Bradley çok zeki bir taktikçi ve mükemmel bir liderdi.
El general Omar Bradley fue un estratega brillante y un gran líder.
Sen ve Charity çok uzun zamandır arkadaşsınız... Siz mükemmel çiftsiniz.
Tu y Caridad han crecido juntos.
Çok iyi, mükemmel oldu. Şimdi sıra duvağına geldi. Sakın kıpırdama yoksa iğneler vücuduna batar.
Perfecto... pero espera, te falta el velo... no te muevas, estás llena de alfileres ten cuidado.
Çok müthiş, mükemmel, muhteşem güzel bir şey.
maravillosamente muy bueno.
Çok müthiş, mükemmel, muhteşem güzel bir şey!
maravillosamente muy bueno!
Çok güvenilir biri olduğundan sahte bilgileri iletmek için mükemmel bir araç.
Debido a su irreprochable personalidad... es el medio perfecto para esta desinformación.
Mükemmel bir evim kariyerim, cok yetenekli bir cocugum hayatımın her günü ruhumu bedenimi ve beynimi tahrik eden bir kocam var.
Tengo el hogar perfecto una carrera, una maravilla de hijo, un marido que estimula mi alma, mi mente, mi cuerpo cada día de mi vida.
Annelerin mükemmel seks yaşantıları olduğu hakkında çok iyi bir teorim var.
tienen una excelente vida sexual, ok?
Çok fazla... mükemmel bir dünya.
Y más... un mundo perfecto.
Çok mükemmel, iyileştirici çaylarım var.
Tengo unos maravillosos tés medicinales.
Çok mükemmel derecede boş.
Tan perfectamente vacío.
mükemmel 2580
mükemmelsin 34
mükemmeldi 105
mükemmel oldu 24
mükemmel değil mi 24
mükemmel biri 27
mükemmel zamanlama 23
mükemmel mi 16
mükemmel görünüyorsun 17
mükemmel olacak 17
mükemmelsin 34
mükemmeldi 105
mükemmel oldu 24
mükemmel değil mi 24
mükemmel biri 27
mükemmel zamanlama 23
mükemmel mi 16
mükemmel görünüyorsun 17
mükemmel olacak 17
mükemmel olur 20
mükemmel olmuş 19
mükemmeldin 20
mükemmel bir fikir 45
çok memnun oldum 229
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok merak ediyorum 37
mükemmel olmuş 19
mükemmeldin 20
mükemmel bir fikir 45
çok memnun oldum 229
çok mutluyum 368
çok mutlu oldum 39
çok mutlu 51
çok merak ettim 29
çok merak ediyorum 37
çok mu komik 18
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68
çok memnunum 33
çok meşgulüm 91
çok mutsuzum 26
çok minnettarım 75
çok makbule geçer 21
çok mutluyduk 17
çok meşgul 34
çok makbule geçti 20
çok memnun olurum 68
çok memnunum 33
çok meşgulüm 91
çok mutsuzum 26
çok minnettarım 75
çok makbule geçer 21
çok mutluyduk 17
çok meşgul 34