English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ö ] / Önemi yok

Önemi yok translate Spanish

8,937 parallel translation
Ama bir önemi yok.
En realidad no importa. Ese no es el problema.
Eğer ona ulaşayacaksa nerede olduğunu bilmesinin bir önemi yok.
No importa si sabe dónde está ella si no puede llegar a ella.
Hayatımın bir önemi yok gibiydi.
Sentía que mi vida no importaba.
Başka hiçbir şeyin önemi yok.
Cualquier cosa más allá de eso, es distracción.
Hiç bir önemi yok.
- Si. Ningún problema.
- Aslında pek bir önemi yok.
- ¿ Sabéis qué? No importa.
Neyse önemi yok.
Bueno, no importa.
Artık hiçbir şeyin önemi yok.
Bueno, nada de eso importa ya.
Savunmamızın ne kadar iyi olduğunun önemi yok.
No importa cómo de buenas sean nuestras defensas.
- Şimdilik bunun hiçbir önemi yok.
Oye, ahora eso no importa.
- Artık hiçbir önemi yok.
- No tiene importancia.
Bu olanların artık bir önemi yok.
Nada de eso importa ya.
- Bu mudur? - Hayır, Crosby, bir önemi yok ki.
- Y por eso... no, Crosby, no pasa nada.
İşsiz kalacağın için muhtemelen ne pişireceğinin pek de bir önemi yok.
Probablemente da igual lo que cocines porque vas a acabar en el paro igual.
Önemi yok. Seni gördüğüme sevindim.
No importa... me alegro mucho de verte.
Orada olmamanın hiçbir önemi yok.
No importa si no estabas allí.
- Onların bir önemi yok.
No son nada.
Bunun bir önemi yok.
Bueno, eso en realidad no importa.
- Bunun bir önemi yok.
- No importa.
Gerçi bir önemi yok çünkü mektupları muhtemelen almıyor ama olsun.
No es que importe porque probablemente no esté recibiéndolas de todos modos, así que...
Bunun senin için bir önemi yok mu?
¿ Eso no te importa?
Önemi yok.
No importa.
- Önemi yok. Hata payı 4,5.
El margen de error es de 4,5.
Ama bunların önemi yok.
Pero no importa.
İyi müzik yazmak. Popüler olup olmadığımızın önemi yok.
Es lo único que nos importa, la buena música si se vuelve popular o no, no importa.
Bunun önemi yok.
Eso no importa.
Değilsem de, değilimdir yapacaklarımın bir önemi yok.
Y si no lo soy, no lo soy, no importa lo que haga.
Bunun bir önemi yok.
No importa.
Bilimkurgu işte, önemi yok.
Es ciencia ficción, no importa.
Bir önemi yok. Öldür gitsin.
No importa, mátala.
Ne düşündüğümün bir önemi yok, tamam mı?
Lo que creo es que no me incumbe, ¿ de acuerdo?
Şu anda bunların bir önemi yok.
- Nada de eso importa ya, ¿ no?
Bırak artık be Kimmy, davanın önemi yok artık.
Déjalo, Kimmy. El juicio ya no importa.
- Artık bir önemi yok.
Sí, ya no importa.
Evlerin, arabaların senin için önemi yok.
No te importan las casas o los coches.
"Hiçbir şeyin önemi yok artık", artık bu düşünce içerisindesin böyle bir yerde yaşıyorsun, kimliğin bu.
"Nothing matters anymore", y esa es toda su actitud, ahí es donde viven, es lo que son.
Bir şey hakkında konuştum sandım seninle ama bir önemi yok.
Creí que había hablado contigo sobre algo, pero no importa.
Ne derseniz deyin, hepsi şu sonuca çıkıyor "Hiçbir şeyin önemi yok."
No importa lo que diga, todo termina con el hecho... que realmente nada importa.
"Hiçbir şeyin önemi yok."
"Nada realmente importa".
Yaptığın anlaşmanın bir önemi yok.
El pacto que has hecho no tendrá efecto.
Bir önemi yok.
No importa.
O anahtar olmadan planımızda ileride olmamızın bir önemi yok.
Sin esa clave no importa si estamos antes de lo previsto o por detrás.
Kaderimiz belliyse, zamanlamanın bir önemi yok.
Si nuestro destino está fijado, el tiempo no importa.
Ona inanıp inanmamalarının bir önemi yok.
No importa si no le creen.
- Önemi yok.
No importa.
Önemi yok.
No importará.
Detayların bir önemi yok.
No importa, todos los detalles.
Artık bu yoksa, bir önemi de yok.
Y ya no lo tengo, así que no importa.
Bir önemi yok.
- Podrías cambiarlas por tu libertad. - No importa.
- Neye inandığının bir önemi yok...
No creo que fuera real, Lucille.
Neden bu okulun yok olmasına izin verip notlarımın önemi olacağı bir okula kaydolmayayım?
Porque no dejar que una universidad muera, y meterme a en la que mis notas importan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]