English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Ama o öldü

Ama o öldü translate French

398 parallel translation
Ama o öldü, öyle değil mi?
Il est mort?
Ama o öldü.
Mais ma femme est morte.
- Ama o öldü!
- Bien.
Ama o öldü.
Mais il est mort.
- Ama o öldü.
- Mais il est mort.
Bunu söylemek zorunda olduğum için üzgünüm, ama o öldü.
J'ai le regret de vous annoncer qu'il est mort.
Barrett için üzgünüm, ama o öldü, bitti.
Désolé pour Barrett.
Ama o öldü, Peter.
Mais Charles et mort.
Sen sarsıldın ama o öldü.
Consterné ou non, il est mort.
Joseph, seni rahatlatacaksa ağla, ama o öldü ve...
Joseph, pleure si ça t'aide à supporter, mais elle est morte et...
Ama o öldü.
Mais il n'est plus là.
Ama o öldü.
Mais elle est morte.
Ama o öldü.
Il est mort.
Evet, Rus'um, ama bir arkadaşım, ki o da Rus, mide ülserinden öldü.
Je suis russe, soit, mais un de mes amis est mort d'un ulcère!
O bir kez öldü ama ben binlerce kez öldüm. Her seferinde o Arenaya çıktı.
J'étais morte dès qu'il entrait dans l'arène.
Regan öldü, tamam, ama o yapmadı.
Regan est mort, mais elle l'a pas tué.
Joe buralarda olsaydı ondan yararlanabilirdik ama o da öldü.
Idem pour Joe. Il est mort et muet.
Doğru, ama Capo Mulini'nin ötesinde denizde öldü o.
En attendant, il est mort en mer, au-delà de Capo Mulini.
Büyük halam konyak yüzünden öldü ama o gün 15. bardağıydı.
Un brandy a tué ma grand-tante. Son 15ème de la journée!
O zamanlar köpeğimiz vardı ama öldü.
Nous avions une chienne à l'époque.
O öldü ama sen hayattasın.
Il est mort et vous, vous êtes en vie.
O iyi, ama adam öldü. Polisler burada.
Elle va bien, mais l'homme a été tué.
Curt ondan korkardı ama o şimdi öldü.
Curt avait peur de lui, mais il est mort.
Ama bu bir düşünceyse, yok olmuştur, çünkü o öldü.
Mais si c'est une pensée, elle est morte avec elle.
O öldü, ama bizi çağırıyor.
Il est mort, mais il appelle.
Ama geçen yaz o öldü.
L'été où il est mort.
Beni ele vermediğin için teşekkürler ama o şimdi öldü. Artık önemi yok.
Merci de n'avoir rien dit, mais... lui mort, ça n'a plus d'importance.
Carson Dyle öldü ama Scobie kaçabildi. O yüzden...
Carson Dyle était mort, mais Scobie, lui, était capable de marcher.
Annem severdi beni ama, o da öldü gitti.
Ma mère m'aimait, mais elle est morte.
Ama Eleanor, öldü o.
Eleanor, il est mort.
O öldü ama ben hayatımın geri kalanında işlediği suçun anısıyla yaşamak zorunda kalacağım.
Il est mort mais je vais devoir vivre avec le souvenir de son crime pour le restant de mes jours.
- O öldü, ama silahı efsane oldu.
Même mieux qu'avant.
Ülseri vardı ama o zatürreeden öldü.
Un ulcère, c'est ce qu'indique le rapport.
Rahat kıyafetler değil, biliyorum ve sen bunları savaşta da giymedin ama şu ana kadar iki kişi öldü, o nedenle giymek zorundasın.
Je sais qu'ils n'existaient pas pendant la guerre, mais j'ai déjà deux morts sur ce tournage, alors vous allez les porter.
Yaşayacağına inanıyor, ama biz biliyoruz ki o öldü!
Il n'existe plus.
- Emin değilim ama sanırım o da öldü.
J'en suis pas sûre, mais je crois qu'il est mort aussi.
Ama o da öldü.
Sur une plage. La guerre?
O öldü ama!
- Il est mort.
Tamam, Goose öldü. Ama o her zaman hayatını riske atardı.
Bon, Goose a morflé, mais c'était inscrit dans son programme.
Babam kaldı bir tek ama o da öldü ve sıra bana geldi
Et papa est mort aussi. Et il ne reste que moi.
Hadi ama. O kadar insan öldü orada.
Allons, et tous ces gens qui y sont morts?
Ama unutma, o öldü çünkü sen, ona sahip çıkamadın.
Mais il est mort parce que tu le laissais tomber.
- Hayır ama o ağaç öldü.
- Non, mais l'arbre est mort.
O kişi izindeki bir erdi. Karınız kaçtı ama zavallı çocuk yol üstünde öldü.
Elle a pris la fuite, mais le pauvre garçon, lui, est mort sur la route.
Ama... O öldü.
Mais... elle est morte.
- Ama o öldü! - Alkolikti.
- Il est mort.
Şey, bu pek hoş bir hikaye değil. - Ama, ee... o öldü.
Eh bien, ce n'est pas une histoire agréable -
Bizi korumak için düşmanlarımızı öldürdü, ama bu uğurda o da öldü.
Il a tué nos ennemis pour nous protéger, mais il est mort dans cette action.
Bir oğlu olduğunu biliyorum ama o on yıl önce güneyde bir yerde öldü.
Il avait un fils, mais il est mort dans le sud il y a dix ans.
63 kişi sağsalim kurtuldu, ama Mordan'da milyonlarca insan, ben o silahları onlara verdiğim için öldü.
Ravi de vous revoir, capitaine. Avez-vous décidé? Nous devons renouer le dialogue.
Ama o artık öldü.
Maintenant il est mort.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]