Ama olabilir translate French
12,092 parallel translation
Gaz sızıntısı da olabilir ama durum kötü.
Peut-être une fuite de gaz, c'est grave.
Sevgili değildik ve klişe gibi görünüyor olabilir ama ben daha genç kızları tercih ederim.
Zero. Nous ne sommes pas des amoureux et au risque de paraître cliché, je préfère les femmes plus jeunes.
Olabilir, ama değil.
Ça pourrait l'être, mais ça ne l'est pas.
Hareketler olabilir ama anlamı olmaz.
Un mouvement peut se produire mais pas déterminé.
Ama o zamana kadar çok geç olabilir.
Le Dr.Manning m'envoie vérifier Rachel avant de signer sa sortie.
Dikkat çekmemeye çalışıyor olabilir ama kesinlikle gerçek.
Oui, il a peut-être une fausse identité, mais il est définitivement réel.
- Olabilir ama Hyde'ı uzak tutan tek şey bu.
- Peut-être. Mais c'est la seule chose qui garde Hyde loin, donc... santé.
- Ama bizim canavarımız olabilir.
- Il pourrait être notre monstre!
NSA gözetlemeleri kapanıyor olabilir ama sizinkiler genişliyor.
La NSA se calme peut-être sur l'espionnage mais vous prenez grandement la relève. Nous autres on ne sait rien à propos de cet avion. TOBY :
Bak, belki kurallara aykırı olabilir, ama sen bana bir iyilik yaptın bende sana yardım edebileceğimi düşünüyorum.
Écoute, c'est peut-être contre les règles, mais tu m'as un jour aidé, alors je pensais te rendre la pareille.
Senin için öyle olabilir ama ben gayet rahatım.
Pour toi, peut-être.
Yeni keşfettiğin bu bakış açısı doğru olabilir. Ama diğerlerinin olayları senin gördüğün şekilde görebilmesi için zamana ihtiyaçları olduğunu anlamalısın.
Peut-être que cette nouvelle vue que tu as, est juste, mais tu dois comprendre que les autre puissent avoir besoin de temps pour le voir comme toi.
Hernandez büyük çaplı bir kartelde sıradan bir tacirdi. Tetiği o çekmiş olabilir ama bu tarz kararları veren o değildi.
Hernandez était un petit dealer dans un grand cartel, et c'est peut-être lui qui a tiré, mais c'est pas lui qui prenait les grosses décisions.
Isabela manyak, biliyorum, ama haklı olabilir mi?
Je sais qu'Isabela est folle, mais est-ce qu'elle a raison?
O evde çalışmak kafanı bulandırmış olabilir ama insanlar birini öldürüp cezasız kalamaz.
Peut-être que bosser dans cette maison t'a embrouillé l'esprit, mais les gens ne s'en sortent pas en s'entre-tuant.
O Murphy olabilir ama hâlâ bir insan.
C'est peut-être le Murphy, mais c'est toujours un être humain.
Bir hırsız olabilir ama hızlı hırsız.
Il est voleur, mais à l'heure.
Olabilir ama oda kilitliymiş, giriş veya çıkış izi yok.
Probablement, mais l'auberge était fermée.
Sözlerin cadılarını eğlendiriyor olabilir ama burada ne ile uğraştığımızdan Lucifer'in yapabileceklerinden haberin yok.
Tes petits tours amusent peut-être ton cercle de sorcières, mais tu n'as aucune idée de ce avec quoi tu trafiques, ce dont Lucifer est capable.
Yani, en bilineni rohypnol ama Holland, Diazepam, yada oksi'de kullanıyor olabilir.
Le rohypnol est très à la mode, mais Holland a pu utilisé du Diazepam, de l'oxy.
Olabilir, ama aynı zamanda işlevsel.
Peut-être, mais c'est aussi fonctionnel.
Libertad'a herkes katılabildiğinden şüpheli de bir üye olabilir, ama tek seçenek bu değil.
Vu que quiconque pourrait rejoindre Libertad, le suspect pourrait être membre, mais ce n'est pas le seul choix.
Hayır ama Dedektif Morales Amerikan tarafında da benzer kurbanlar olabilir diye raporunu El Paso polis departmanına da yollamış.
Non, mais l'inspecteur Morales a envoyé son rapport à la police d'El Paso au cas où il y ait des victimes similaires du côté américain.
Ona ulaşmak kolay değil ama yakınındaki insanlarla konuşmak mümkün olabilir.
Ce n'est pas facile de l'approcher, mais c'est surement possible de se rapprocher de quelqu'un proche de lui.
Senin için ufak bir sözcüksel ayrım olabilir ama benim için, akşamı klozette iki rulo peçeteyle geçirip geçirmeyeceğimi belirleyecek.
Parce que, bien que ça ne soit qu'une petite distinction lexicale pour vous, pour moi, ça déterminera si je passe ma soirée aux toilettes avec deux rouleaux de papier toilette.
- Evet. Ve kaçışını engellemek için suçlu bir adamı arkasından vuran serseri mayın biri, ama bu gibi durumlarda böyle adamlara yer olabilir.
Et un électron libre qui tirerait dans le dos d'un coupable pour l'empêcher de s'échapper, mais dans un cas comme celui-ci, il pourrait y avoir une place pour un homme comme ça.
Lezzetli olabilir, ama işleyen sistemi bozmamalısın.
Il est peut-être délicieux, mais ne déconne pas avec ce qui fonctionne.
Randevularında biraz şanssızlık yaşadın ama Caleb masum olabilir belki, zaten onu çekici yapan da bu.
Tu as été un peu malchanceuse côté amours... mais Caleb est innocent, peut-être, donc il est tout à fait "faisable".
Bu seçim döneminde değil tabii ki, ama 2020'de bir şansım olabilir.
Pas de cycle d'élection, bien sûr, mais il y a des sièges qui s'ouvrent en 2020.
Hadi ama Denetçi senatör O'Malley'i canlı olarak görmüş son kişi olabilir
Le coordinateur à été la dernière personne qui a vu le sénateur O'Malley en vie.
Olabilir, ama medya sürekli satanist eylemden bahsediyor.
Peut-être, mais les médias vont parler de mutilation satanique.
Ama aradığımız çözüm bu olabilir.
Mais ça pourrait être notre réponse.
Bir sürü bilinmeyen var, ama yakında olabilir.
Il y a beaucoup d'inconnus, mais ça pourrait être bientôt.
Hayır, ama sahte isim kullanmış olabilir.
Non, mais il a pu utiliser un faux nom.
Bu sizi şaşırtabilir ama anatomi dersleri cerrahlar için rahatsız edici olabilir.
Vous seriez surpris, mais les cours d'anatomie peuvent être pénibles pour les chirurgiens.
Gazete küpürleri ve parlak yapıştırıcılarla oynamaktan sıkılmış olabilir ama artık kim olduğunu bilmiyor ve diğer insanlar biraz zamana ihtiyacı olduğunu anlamalı ona soru sormayı ve jumbo kondomlardan bahsetmeyi bırakmalı.
Son problème c'est qu'elle en a peut être marre de décorer et... des paillettes, mais elle ne sait plus qui elle est, et tout le monde devrait juste lui laisser un peu d'espace et arrêter de lui poser des questions et parler de préservatif géant.
Olabilir ama çoğu sayfa kül olduğu için tam dizilime ulaşamıyoruz.
Mais malheureusement, la plupart des pages sont en cendres, donc nous n'avons pas toute la séquence.
Bir yolu olabilir ama Excalibur'a ihtiyacım olacak.
Il pourrait y en avoir une, mais j'aurai besoin d'Excalibur.
Clive'ın sapığını öldürmediğini biliyoruz ama Matthew yapmış olabilir.
Nous savons que Clive ne l'a pas tuée, c'est peut-être Matthew.
Tamam, bu aramızda kalacak kızlar. Meksika'da bir şeyler olmuş olabilir. Ama tamamen bir anda gelişti her şey.
Si c'est juste entre filles, il s'est peut-être passé quelque chose au Mexique, mais c'était complètement spontané, et c'était qu'une fois et... ce qui s'est passé au Mexique, reste au Mexique, non?
Malibu şimdilik iyi olabilir ama çocuklarımız olduğunda ne yapacağız?
Malibu est bon pour l'entreprise, mais qu'en est-il lorsque nous commençons à avoir des enfants?
- Olabilir ama az sayıda elemanı var.
Peut-être, mais il est en sous-effectif.
Ama görünüş aldatıcı olabilir.
Mais si tu te sens à l'écart...
Özeline girmek istemem ama genetik de olabilir, buna dayanarak kendimi mecbur hissediyorum.
C'est indiscret, mais ça pourrait être génétique, alors je me permets.
Ama binadaki birisine silahı kargoyla göndermiş olabilir.
Mais il aurait pu envoyer l'arme.
Onlar karar veriyor olabilir, ama sen bahsin adını koyuyorsun.
Ils peuvent appeler pour mais c'est vous qui nommai le paris.
Asla yıkılamayacağı duvarları olabilir tanıştığım en içine kapanık insan olabilir, ama bunlar bir yana ondan iyisini bulamazsın.
Il a quelques murs qui pourraient ne jamais tomber... et c'est peut-être la personne la plus introvertie que j'ai rencontrée, mais à part ça, vous ne trouverez pas d'homme meilleur.
Belki babam terk edip giden bir korkak olduğu için olabilir ama bence baba kız sevgisini biraz azaltsan iyi olabilir gibi.
Peut-être que c'est parce que mon père est un lâche qui m'a abandonnée. Ça pourrait être ça, mais j'ai l'impression que tu devrais te calmer sur tout le truc d'amour père-fille.
Kız olabilir ama aptal değil.
C'est peut-être une fille, mais elle n'est pas idiote.
Daha tatlı olabilir misin bilmiyorum ama, annem diyor ki bir kızın saçındaki kurdela çok çekicidir.
Je doute que tu puisses être plus jolie, mais... mère dit, un ruban dans les cheveux, c'est très ravissant.
Ama büyüdükçe şunu fark ettim : Babam dünyadaki en karizmatik mesleği yapmıyor olabilir ama ailesini geçindiriyor ve gizlice girebileceğim bir sürü boş eve giriş hakkına sahip.
Mais en grandissant, j'ai réalisé, il n'avait peut-être pas le job le plus cool du monde, mais il remplit nos assiettes et a accès à plusieurs maisons vides dans lesquelles je peux me faufiler.
olabilir 2111
olabilirim 40
olabilirsin 27
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
olabilirim 40
olabilirsin 27
olabilir mi 109
olabilirdi 52
olabilir de 21
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olamaz 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama o zamana kadar 18
ama önemli değil 67
ama öyle değil 51
ama öylesin 16
ama önemi yok 26
ama öncelikle 23
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmadı 51
ama o zamana kadar 18
ama önemli değil 67
ama öyle değil 51
ama öylesin 16
ama önemi yok 26
ama öncelikle 23