English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Ama olmalı

Ama olmalı translate French

5,032 parallel translation
Ama olmalıyım dürüst,
Mais je dois être honnête avec toi,
Dikkat ettiğimi sanıyordum ama lavaboya birkaç damla kan akmış olmalı.
je pensais avoir été prudent, mais un peu de sang a du tomber dans la canalisation.
Ama her şey bu şekilde olmalı, bilirsin işte, tehlike yüzünden.
A cause du danger.
Buna onun sorununun neden olduğunu düşünmüş olmalı ama yanılmış.
Il a dû croire sa Perturbation à l'origine de tout ça, il se trompait.
- Ama diğer İngilizler ilesin, yani bu da eğlenceli olmalı. - Evet.
Mais tu es avec un autre Anglais, alors ça devrait être sympa.
Bunu öğreneceğim ama rollerimize devam etmeli ve bize karşı kullanabilecekleri bir şeyleri olmadığından emin olmalıyız.
Je vais le découvrir, mais nous devons rester dans les lignes. et être sûrs que rien ne pourra être utilisé contre nous.
İçeride biri var mı bilemiyoruz ama görüntüleri göz önüne alırsak en azından 3 kişi olmalı.
Nous ne pouvons pas dire si il y a quelqu'un à l'intérieur, mais d'après la vidéo du kidnapping, il devrait y en avoir au moins trois d'entre eux.
Ama memnun olmuş olmalılar.
Mais ils doivent être satisfaits.
Ama seri numaralarını saklıyor olmalısınız.
Le dossier doit être sur vos ordinateurs.
Farelerle çevrili olmalı ama yine de birini evcil hayvanı olarak tutuyor.
Il vit parmi les rats et en a un comme animal de compagnie.
Ama yine de kendi annesi olmadan zor olmalı.
- Mais quand même. Ça doit être dur pour lui de pas voir sa vraie maman.
Ondan daha fazlası olmalı. Ama bir araya getirecek yeterince parça yok.
Non, il doit y avoir plus que ça, mais il n'y a pas assez de contexte pour remettre tout ça ensemble.
- En az 1.57 boyunda hoş bakışları olan, yaşına uygun hareket eden ama dinç biri olmalı.
Je pense qu'elle devrait faire au moins 1m57, avec un regard sympathique, d'un âge raisonnable mais alerte.
Ama hassas kararlara geldiğinde biraz aptal olmalı.
Mais quand il faudra prendre des décisions importantes, il faudrait qu'elle soit bête.
Birşeyler olmalı ama.
Il doit y avoir quelque chose que je peux faire.
Şimdi endişeli vatandaşlar gibi davranmanızı istiyorum ama gerçekçi olmalı tamam mı?
Je vais me jeter du haut du pont jusque dans la rivière.
Eğlenceli olmalı diye düşünüyorum ama değil.
J'ai l'impression que ça devrait être marrant, mais ça ne l'est pas.
Belki ama ikisi de bunu yaptıysa, oldukça fazla soruları olmalı. Her kim yaptıysa bir şeyleri saklamaya çalışıyormuş.
Mais si l'un des jumeaux a fait ça, ils auraient beaucoup de questions.
Onlar bizim üstümüzden geçiyor ama geçişi yapacak kişiler biz olmalıydık... Üstlerinden.
On se laisse déborder, alors que c'est à nous de les... déborder.
Aslında olmalı ama golf arkadaşınız bütçe kesintisi yaptı.
Mais votre copain de golf et ses coupes budgétaires l'en empêchent.
Hayır, ama bütçeye bakılırsa bayağı büyük bir rol kapmış olmalı!
Non, mais... pour qu'il sorte cette somme d'argent... ça devait être quelque d'énorme.
Her yerde parmak izleri olmalıydı ama hiçbir şey yok.
Il devrait y avoir des empreintes partout, et il n'y a rien.
Pekâlâ, sanırım. Ama dinle, eğer bu grubun bir parçası olacaksak sadece parça listesine yardım etmeyeceğiz. Kimin katılacağı konusunda söz hakkımız olmalı değil mi?
D'accord, mais si on rejoint le groupe, c'est pas juste pour les chansons, on décide aussi de qui nous rejoint.
ya da bir üçgen ama kenarları olmalı, dolayısıyla bir daire.
Ou un triangle... mais il y aurait des côtés, donc un cercle.
Ama tahminimce bizden yüzlerce hatta binlerce olmalı.
Mais je suppose que nous devons être des centaines, peut-être des milliers.
Ama ailemin de yanında olmalıyım.
Mais je dois être présente pour ma famille.
Tamam, yaşıtlarına göre biraz saf ama bunun için mutlu olmalısın.
Ok, oui, elle est un peu innocente comparée aux autres filles de son âge, mais tu devrais être content de ça.
Haydi ama ölmeden önce yapmak istediğin yüzlerce şey olmalı.
Je parie qu'il y a au moins une centaine de choses que tu veux faire avant de mourir.
Ama şimdi tekrar konsantre olmalısın.
Mais d'abord, vous devez vous reconcentrer.
Pekala, üzgünüm, ama cinayet hakkında hiç bir şey duymadım özellikle bize ait bir mülkte, yani... yanılmış olmalısınız.
Je suis désolé, mais je n'ai rien entendu à propos d'un meurtre dans une de nos propriétés, donc... vous devez faire erreur.
Ama olayların bütününe konsantre olmalısın.
Mais concentre-toi sur le but ultime.
Kendimi yiyip bitiriyordum ama belki de kutlama yapıyor olmalıydım.
Je m'en voulais, mais peut-être aurais-je dû... J'aurais dû célébrer.
Hadi ama. Soracak şeylerin olmalı.
Tu dois avoir quelques questions.
Sen aşçı olmalısın, ama ben buraya insanların tabaklarına koyduklarınızın besin gereksinimlerini karşıladıklarını garantiye almak ve sağlıklı bir hayat stili tavsiye etmek için geldim.
Vous êtes peut-être le cuisinier mais je suis ici pour m'assurer que ce que vous mettez dans les assiettes des gens est conforme aux exigences nutritionnelles qui promeuvent un style de vie sain.
Yani hayır'ın "hayır" demek olmadığını biliyorum ama kesinlikle "hayır" anlamına gelen bir kelime olmalı.
Je comprends que "non" veuille pas dire "non", mais on doit pouvoir dire "non".
Bu küçük adamın büyük ama çok büyük bir banka hesabı olmalı.
Ce petit homme doit avoir un gros, - gros... compte en banque.
Ama Ward'ın hedefi oysa bir sebebi olmalı.
Mais si Ward le cherche, il y a une raison.
- Ama yapabileceğimiz bir şey olmalı!
Mais nous devons pouvoir faire quelque chose!
Bundan bir kaybın olmalı ama senden istediğim hiçbir şey yok.
Vous aurez besoin d'un enjeu, et vous n'avez rien que je veuille.
Biliyorum, ofis içi romantizme karşısın ama baban şu Janet'i gerçekten sevmiş olmalı ve bence onu aşkı bulması için cesaretlendirmelisin ki evimden çıksın.
Je sais que t'es contre les aventures au boulot, mais ton père semble vraiment aimer Janet, et je crois que tu devrais l'encourager à trouver l'amour et le faire partir de ma maison.
Peki, veya hiçbir şey doktor, ama yok ki yerine koyabildiğim... Seks sadece kafasında patladı olmalıdır.
Je ne suis pas docteur ou quoi que ce soit, mais... peut-être que le sexe lui est monté à la tête.
Ama Emily en kısa sürede bulunmazsa AMBER Alarmı ile aranacağını biliyor olmalı.
Mais il doit savoir que si Emily n'est pas retrouvé ASAP, il aura une alerte ambre.
Çıkmadan önce hastanı kontrol edecektim, ama belki Leah'ın odanın yanında olmadığına emin olmalısın.
J'allais vérifier notre patient avant de partir, mais tu devrais t'assurer que Leah n'est pas vers la chambre.
Evet, ama ihtiyatlı olmalız.
Oui, mais nous devons rester discret.
Tek seçeneğimizin bu olduğunu biliyorum Bayan Shaw ama olabileceklere hazırlıklı olmalıyız.
Je sais que c'est notre seule solution, Mlle Shaw. Je veux juste que nous soyons préparés à ce qu'il pourrait arriver.
Ne bilmiyorum ama büyük bir şey olmalı.
Je ne sais pas ce que c'est, mais ça doit être un gros problème.
Sahile giderken, sahildeki bir düğünde sahildeki mezuniyet töreninde, sahildeki cenaze töreninde sahildeki bir iş toplantısında. Parkta yürüyüş yaparken ama sahile bitişik bir park olmalı.
À la plage, à un mariage sur la plage, diplôme sur la plage, funérailles sur la plage, réunion d'affaires sur la plage, une ballade dans un parc, s'il est situé près d'une plage...
Alınmak yok, ama şerefsizin teki olmalı.
Le prenez pas mal, mais c'est un con.
Bakın yardım etmeye geldim ama kendi koşullarımda olmalı.
Écoutez, je veux vous aider. Mais à mes conditions.
Kafamı bile kaldıracak hâlim yoktu ama orada olmalıydım.
Je tenais à peine ma tête, mais il fallait que je sois là.
Kesinlikle. Ama % 99 olmalı.
Complètement, je dirais 99 %.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]