Ama olamaz translate French
1,361 parallel translation
Hadi ama, rahip ve garsondan daha kötü olamaz.
Allez, ça peut pas être pire qu'un prêtre ou un plongeur.
- Ama o olamaz.
- Mais c'est pas elle.
Evet, olamaz ama oldu.. Morgdan hiçbir şey olmamış gibi çıkıyor.
Pourtant, il est en train de quitter la morgue en pleine forme.
Evet ama bu arabayı ancak bir çelik bloğu böyle durdurabilir. Bu sebeple de, dün akşam arabanın karşısına çıkan, bir insan olamaz.
Si ce qui l'a arrêtée était au moins aussi dense que l'acier, ce n'était pas un homme qui se tenait dans la rue cette nuit.
Bu sonat belki Glenn Gould'un performansı gibi olamaz ama söylemem gerekir, en az Gould kadar iyi.
Cette sonate n'était pas interprétée par Glenn Gould, mais c'était d'aussi bon goût que du Gould.
Daha geç olamaz ama öyle değil mi?
Ouais, tu devrais pas attendre plus longtemps.
Annem ve babam sürekli para için kavga ederdi. Ama bu bize olamaz, çünkü bizim 30,000 dolarımız var evimiz, yuvamız ve geleceğimiz için.
Mes parents se disputaient pour des histoires d'argent, mais nous... on a 30 000 $ de côté... pour notre maison.
Ama televizyon çok karışık bir iştir. Herkes başarılı olamaz.
Seulement, la tele est un media complexe... tout le monde ne peut y reussir.
İlk defa bir erkeği görünce içimde bir şeyler kıpırdadı. Ama bu aşk olamaz.
Pour la première fois j'ai regardé un garçon et j'ai ressenti quelque chose mais ça ne peut pas être l'amour.
Siz su tarafından geldi dediniz. Ama Dedektif Eckhart'ın vücudunun düşüş şekline göre bence su tarafındaki kayalıklardan gelmiş olamaz.
Vous dites l'avoir entendu depuis la plage... mais la disposition du corps de l'inspecteur Eckhart suggère que le tireur ne pouvait se trouver dans les rochers juste au dessus.
O adam iyilik taslıyor, ama kimse o kadar iyi olamaz.
Personne n'est aussi bien que ce mec prétend l'être.
- Evet, öyle. - Ama böyle olamaz.
On est dans la même équipe.
Üzgünüm, Bert ama hiç bir hikaye Karen ve masajlı duş aletinden daha iyi olamaz.
- Désolé, mais aucune histoire ne vaut celle de Karen et du massage sous la douche.
Ama bir vücut kirlendiğinde bir daha asla temiz olamaz.
Mais une fois souillé, un corps ne peut plus être purifié.
Hiçbir şey bundan önemli olamaz ama gelecek hafta ofiste olmalıyım. Ayrıca çocuklar da var.
Rien n'est plus important que ceci... mais la semaine prochaine, une fois de retour au bureau... vous savez, avec les enfants et tout... ça peut être difficile d'y revenir.
- Ama silahını çalmış olamaz.
Elle n'a pas pu voler ton arme.
Ya önseçimi kazanıp parti adaylığını sağlamak almak ya da siyasi skandal, ama ikisi olamaz.
Ou tu remportes les primaires et tu obtiens la nomination, ou tu provoques un scandale politique. Ça ne peut pas être les deux.
İnsanlar bir erkekle kız dost olamaz der ama biz dostuz.
Certains disent que c'est impossible, mais on est amis.
Çünkü böyle bir şey asla olamaz. Ama oldu.
Et pourtant, c'est arrivé.
Önemli olan aile... ve görev. Ama bu bir bahane olamaz...
Mais ce n'est pas une excuse...
Evet ama yüzdeki yanığın başlangıç noktasına göre öyle olamaz gibi görünüyor.
On ne dirait pas, à voir les brulures sur la joue. personne ne rate une cible à cette distance.
- Ama olamaz.
- Impossible.
Ama Tyler Hamilton gözlük kullanmadığı için gözlük pabucu Tyler'a ait olamaz.
Mais Tyler n'en porte pas.
- Ama emin olamaz?
- Tu n'en es pas sûre?
Hayatın şu anda berbat olduğunu biliyorum ama her zaman berbat olamaz, değil mi?
Je sais que la vie est moyenne en ce moment. Mais ça n'est pas définitif.
Ama asla eğlenceli olamaz. - Tahminimce floresanları kapatıp ışıldayan o neon lambaları kullanacaklar çünkü neşeleri yerinde ve bu bir parti.
Je pense qu'ils éteindront les lumières fluorescentes et allumeront les petites lumières qui scintillent car c'est une fête de vacances.
Çok uzun bir zaman alabilir. ama kendi başınıza bir tedavi geliştirirseniz benim için bir sürpriz olamaz.
Jusque là, je ne serais pas surpris si vous développez un remède par vous-même.
- Bilmem, ama yanıt burada olamaz.
J'en sais rien, mais la réponse ne se trouve pas ici.
Olamaz. Osuracağım ama nereden çıkacak bilmiyorum.
II faut que je pète, mais je ne sais pas de quel côté me pencher.
Ama olamaz..
Mais c'est impossible.
Hadi ama Max, o kadar zor olamaz.
Allez Max, ça ne peut pas être si dur.
Ama baban tüm parasını Doug'a veriyor. İyi bir his olamaz.
Je suis sûre que tu débordes d'idées pour monter des affaires, et ton propre père donne tout son argent à Doug.
Ama seni temin ederim. Doktor Farber bir profesyonel ve sana kasten kötülük yapıyor olamaz.
Mais le Dr Farber est très professionnel.
- Ölmüş olamaz. - Ona elimi uzattım ama tüm vücudu toza dönüştü.
- J'ai voulu l'attraper et il s'est réduit en cendres.
Amy okulda sorunlar yaşıyor ama Bayan Hardwick'e saldırmış olamaz.
Amy a des problèmes à l'école... mais de là à vouloir faire du mal à Mlle Hardwick.
Güven bana Clark, Lana kiminle tanıştı bilmiyorum ama o olamaz.
Crois-moi. Je ne sais pas qui Lana a vu... mais ça ne pouvait pas être lui.
Olamaz, Zoe, lütfen ama!
Non Zoe, je t'en prie!
Ama... bu dediğiniz olamaz.
Mais c'est impossible.
Gay olmayan bir kardeşi olamaz ama erkeklerle seks yapmayı sever, değil mi?
Il a pas un frère qui n'est pas gay mais qui couche avec des mecs par hasard?
Düzeniniz savaş sanatı ile ünlü olabilir, ama bu bir rahibi dövmeme engel olamaz.
Vous êtes connus en arts martiaux, mais je peux battre tout homme saint.
Ama bu nefret asla yapıcı olamaz.
Mais il ne sert a rien d'encourager cette haine.
Hayatımda berbat durumlarla karşılaştım ama hiçbir şey bundan daha kötü olamaz.
J'ai vécu des trucs bien pourris dans ma vie. Mais là, putain, c'est le top du pourrave.
Hayır, olamaz. Ama, o.
Non, c'est impossible. mais c'est la meme.
Şeyine bildiri yazabilirsin. Ama şeyin bildiri olamaz.
On peut écrire un manifeste sur son truc... mais votre truc ne peut pas en être un.
Doğum günü partinde olamayacağım. Ama bu dünyada bundan Çok istediğim bir şey olamaz.
Je pourrais pas être là à ton anniversaire, mais il n'y a rien que j'aimerais plus au monde.
Ama senin dediğine göre o ilişki bittiyse ve senin için bir tek ben varsam bu da doğru olamaz.
Mais je dois me tromper, puisque d'apres toi, c'est fini entre vous et qu'iI n'y a que moi dans ton coeur.
Ama fazla uzakta olamaz, çünkü şimdi buradaydı.
Il ne peut pas être bien loin, il était juste là.
Ama bu Markum kızı 50 kilodan daha ağır olamaz.
Mais elle ne pesait pas plus de 50 kilos.
Kes artık ama, olamaz.
Je sais, je sais.
Kulağa kolaymış gibi gelir, ama hiçbir şey bundan zor olamaz.
Ça pourrait paraître facile, mais rien ne l'est moins.
Herkes ister ama kimse sahip olamaz.
Ce putain de truc! Tout le monde le veut, mais personne ne peut l'avoir.
olamaz 3791
olamazsın 35
olamaz mı 40
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
olamazsın 35
olamaz mı 40
ama oldu 35
ama öldü 33
ama orada 22
ama olsun 39
ama o 292
ama onu seviyorum 24
ama ona 20
ama onlar 41
ama olmaz 38
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26
ama olmaz 38
ama onun 17
ama olmuyor 24
ama olabilir 19
ama öyle 102
ama o zaman 25
ama önce 166
ama o benim 18
ama olacak 26