Baban haklı translate French
230 parallel translation
- Baban haklıydı.
- Ton père avait raison.
Baban haklıymış.
Votre père avait raison.
Baban haklı.
Il a raison.
Valerie, baban haklı.
Ton père a raison.
Baban haklı, evlat.
Il a raison. J'ai même entendu dire que dans les grandes villes comme Moradabad, les gens qui cherchent du travail vont au temple! C'est vrai.
Baban haklı.
Je crois que ton père a raison.
Baban haklı çok geç oldu, Gitsem iyi olur.
Ton père a raison. Il est tard, je vais rentrer.
Baban haklı.
Ton père a raison.
Bud, baban haklı.
Bud, ton père a raison.
- Baban haklı.
Pas toujours. Papa a raison.
- Baban haklı.
- Papa a raison.
Baban haklıymış! Sen salaksın!
Ton père a raison.
Yine de baban haklı.
Ton père a raison.
Mija, ama baban haklı.
- Ton père a raison.
Baban haklı.
- pas du tout. - Papa a raison.
Baban haklı. Çok güzeldir.
Ton père a raison, c'est merveilleux.
- Baban haklı Kyle.
Ton père a raison.
- Baban haklıymış.
Ton père a raison, il va mourir.
Baban haklı, Lisa.
Ton père a raison, Lisa.
Baban haklı, biliyorsun.
Papa a raison, tu sais?
Baban haklıymış. Doğduğunda seni boğmalıydık.
J'aurais dû écouter ton père et te noyer dans la baignoire.
Baban haklı.
- Ton pere a raison.
- Hayır, baban haklı.
Non, ton père a raison.
Baban haklı. Bana garip geliyor yani sevdiğin birinin sana her şeyi anlatmaması.
- C'est étrange de penser que celui qu'on aime ne te raconte pas tout.
Baban haklıydı. Yanlış evladı yedik.
Ton père avait raison, on a mangé le mauvais fils.
Baban haklı dostum, bazen çok aptalca davranabiliyorsun.
Ton père a raison, mec, tu es vraiment trop bête des fois.
Baban haklı olabilir.
Ton père a peut-être raison.
Babanın ne yaptığını bilmiyoruz ve dikkatli olmak konusunda muhtemelen haklısın.
On ignore ce que fait votre père, il vaut mieux prendre des précautions.
Haklı olduğumuzu anlaman 10 yılını aldı. - Eğer anneni dinlemiş olsaydın - - Ve de babanı, her şey çok farklı olurdu.
Si tu avais écouté ta mère et ton père, c'eût été différent.
Baban seni terk etmekte haklıymış.
II a eu raison, ton père, de t'abandonner. Bien raison!
- Çok haklısın, baban geldi!
- C'est ton père, oui.
Babanız kesinlikle çok haklı.
Votre père avait raison.
Bu ulusu yönetmekten âciz olduğunu söylerken baban ne kadar haklıymış.
Ton père avait raison. Il n'est pas capable de gouverner le pays.
Baban, Terry hakkında haklıydı, ve farkına varmalıydım.
Papa avait raison au sujet de Terry, et j'aurais dû m'en rendre compte. Pourquoi?
Babanız haklı.
Attendez, votre père a raison.
Ama kabul etmeliyiz ki, bu sefer babanız haklı çıktı!
... mais cette fois, il faut qu'on le reconnaisse : papa a réussi.
Ama baban seni üniversiteye yollamakta haklıydı.
Mais ton père a eu raison de t'envoyer à la fac.
Babanız haklıymış.
Votre père avait raison.
Baban haklı, Simran.
Ton père a raison
Hayır, babanın dediğini yapmakta haklısın.
Non, vous avez raison d'obéir à votre père.
- Baban tamamen haklı.
Ton père a raison.
Bak Laurie, belki baban hakkımda düşündüklerinde haklıdır. Belki, hiç bir şeyi beceremeyen aptalın tekiyimdir.
Ton père avait peut-être raison, je ne vais jamais jusqu'au bout.
Haklısın. Baban değilim.
Tu as raison, je n'agis pas comme un père.
- Haklısınız. Bu seni sevmediğimizden değil oğlum, ama baban ve konuşup.. senin ayrı bir yere taşınmanın hepimizin yararına olacağına karar verdik.
On veut pas se débarrasser de toi, mais on pense que ce serait mutuellement avantageux si tu te trouvais un appart.
Haklısın. Baban geri dönecek. Ayrıca o aynen söylediğin gibi biriymiş.
Tu as raison, ton père viendra un jour et je suis sûre qu'il est comme tu dis.
Baban haklı canım.
Voyons, il a raison, chéri.
Baban düşüncesinde haklı bile olabilir ama daha önemlisi senin ne düşündüğün.
Il a le droit d'avoir une opinion. Ce qui compte, c'est ce que vous pensez, vous.
- Megha, sen haklıydın. Babanı yenmek hiç kolay değil.
Ce n'est pas facile de vaincre ton père.
Babanın başına ne gelmiş olursa olsun, asla yanlış bir şeyi haklı çıkarmak için bahane olarak kullanmazdı.
Quoi qu'il soit arrivé à ton père, il ne s'en est jamais... servi comme excuse pour faire quelque chose de mal.
Haklısın, baban değilim!
Encore heureux! Ça suffit!
Baban olmasının en kötü tarafı, hep haklı olmasıdır.
Le pire, c'est qu'il a toujours raison.
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklıydın 287
haklıydı 59
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıydım 99
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklıydın 287
haklıydı 59
haklısın galiba 26
haklılar 28
haklıymışsın 149
haklı olabilirsin 178
haklıymışım 61
haklı olabilir 30
haklısınız efendim 33
haklıydınız 44
haklı mıyım 212
haklı olduğumu biliyorsun 18
haklılar 28
haklıymışsın 149
haklı olabilirsin 178
haklıymışım 61
haklı olabilir 30
haklısınız efendim 33
haklıydınız 44
haklı mıyım 212
haklı olduğumu biliyorsun 18
haklı olduğumu biliyorum 17
haklıymışsınız 20
haklı olabilirsiniz 28
baban 353
babana 27
baban geldi 26
babanız 58
baban ne iş yapıyor 27
baban nasıl 84
babana gel 41
haklıymışsınız 20
haklı olabilirsiniz 28
baban 353
babana 27
baban geldi 26
babanız 58
baban ne iş yapıyor 27
baban nasıl 84
babana gel 41
babanı 20
baban nerede 88
baban burada 26
baban öldü 26
babanın 33
baban evde mi 20
baban mı 101
babana söyle 17
baban nerede 88
baban burada 26
baban öldü 26
babanın 33
baban evde mi 20
baban mı 101
babana söyle 17