Bekledim translate French
3,244 parallel translation
17 yıl boyunca onu benden alanın cezalandırılmasını bekledim. Kar Kralı'nın ölümünü izledim.
j'ai attendu 17 ans pour punir l'homme qui me l'a prise j'ai regardé le roi de la neige mourir
Dışarıda, arabamın içinde salak gibi oturup bekledim.
Et puis, j'ai attendu à l'extérieur. - Dans ma voiture.
Evet son dakikaya kadar bekledim, ama yanlış adamımı buldum, hayır.
Oui, mais j'ai trouvé le bon type.
3 yıl bekledim.
Je t'ai attendu 3 ans.
Tüm gün seni bekledim.
Je t'ai attendue toute la journée.
Sorun değil, kendi isteğimle bekledim. Senin ufaklığın düzelmesine sevindim.
Pas de problème, je suis content que le petit aille bien.
Bekledim.
J'ai attendu.
Sabırla bekledim.
J'ai pris mon temps.
Deli olduğumu düşünmeye başlayacak kadar uzun süre bekledim.
J'ai attendu si longtemps que j'ai commencé à croire que j'étais fou.
Hayatım boyunca bekledim.
J'ai attendu toute ma vie.
Mükemmel. Tüm yaz bunun için bekledim.
J'ai bossé mon service tout l'été.
Annem ve Ryan'la Paris'e gidebilirdim yada Naomi ve onun tanımadığımız sevgilisi Max'le Ibiza'ya gidebilirdim ama ben bu ayrılık cümbüşünde burada kalıp Liam'ın aptal balıkçı teknesini geri dönmsini bekledim.
J'aurais pu aller à Paris avec ma mère et Ryan, ou aller à Ibiza avec Naomi et son "Max qui?". Orgie post-rupture, mais non, j'ai décidé de rester ici à attendre que Liam débarque de son stupide bateau de pêche.
Ertesi gece onu bekledim.
Je l'ai attendu, le soir suivant.
Yüzbaşım, böyle bir görev İçin iki yıl bekledim.
J'attends cette mission depuis deux ans.
Ben de evine gittim ve onu bekledim.
Alors je suis allée chez lui, et je l'ai attendu.
Ben de patentin için aradığımda 11 dakika telefonda bekledim. Ne demek istiyorsun?
J'ai attendu 11 minutes avant de laisser ton brevet.
Onunla ilk kez çıkana kadar ne kadar bekledim inanamazsınız.
Vous imaginez pas le temps qu'elle a mis pour accepter le premier rendez-vous.
Bekledim zaten, üç ay.
- C'est fait. Trois mois.
Hayatım boyunca bekledim. Tamam mı?
J'ai servi toute ma vie.
Masalarda bekledim, barlarda bekledim,... gebelik testlerini bekledim.
J'ai servi à des tables, j'ai servi dans des bars, Je me suis servi de tests de grossesse.
Aylarca bekledim ve sonunda ona her şeyin bittiğini söyledim.
J'ai attendu des mois, et puis j'ai rompu.
Bak, bunun için çok bekledim.
Okay, écoute, J'ai été jusqu'à la rivière pendant un bon moment.
Alışveriş merkezi boyunca bütün yolu zar zor yürüdüm, orada yirmi dakika daha bekledim, ve sonra bana buraya, iki saat önce başladığım yere gelmem söylendi.
J'ai traversé le centre commercial, attendu 20 minutes, et on m'a dit de revenir à mon point de départ!
Bunun olması için ne kadar bekledim bilemezsin.
J'ai attendu cela pendant très longtemps.
Ben de evime gittim, yükseliş için bekledim.
Je suis rentré chez moi et j'ai attendu l'ascension.
Bekledim. Ve olmadı.
J'ai attendu et il ne s'est rien passé.
Bu odada olman beni heyecanlandırıyor çünkü sana bunu söylemek için tam dört yıl bekledim.
Ça fait quatre ans que j'attends ça.
* Çok aradım ve çok uzun zaman bekledim *
l've been looking too hard l've been waiting too long
Yıllar boyunca, bekledim.
J'attends depuis des années.
Ben de evine gittim ve onu bekledim.
Et donc je suis allé chez lui et l'ai attendu.
İçindeki Thundercatler ile beraber. Yeterince bekledim.
Les Thundercats avec, j'ai attendu assez longtemps!
Onun eve dönmesini tam altı yıl boyunca bekledim sanki hâlâ orada gibi.
Je l'ai attendu pendant six ans, mais c'est comme s'il était encore là-bas.
Brody, 6 yıl bekledim.
Brody, je me suis accrochée pendant six ans.
Seni bekledim çünkü hayatta olmanı umut ettim.
Je t'ai attendu parce que je voulais tellement que tu sois vivant.
Bekledim, birkaç kere cep telefonundan ulaşmaya çalıştım.
Je l'attendais, j'ai essayé de l'appeler plusieurs fois.
Bekledim, ümit ettim... her zaman beni mutlu eden gülümsemeni... görmek için bekledim.
J'attends, j'espère. De ton sourire qui me gardera enveloppé dans un cocon de joie.
Bütün hayatım boyunca bekledim.
J'ai attendu et attendu et attendu toute ma vie...
Bütün gün bekledim ama gelmedi.
J'ai attendu toute la journée, mais il n'est jamais venu.
Bunca yıl sabırla bekledim.
J'ai attendu patiemment toutes ces années.
Sonra da kuruması için bekledim. Güzelce cilaladım
J'ai attendu que ça sèche et je l'ai verni.
Bekledim, bekledim ama bir türlü gelmedi.
J'ai attendu, attendu. Mais elle est jamais venu.
Sonra bir ay boyunca her gün evine gidip bekledim.
Et bien, j'y suis retourné tous les jours pendant 1 mois.
Beni aldattığından süphelendim, bu nedenle evden çıkana kadar seni bekledim ve takip ettim.
Je soupçonnais que tu te jouais de moi, alors j'ai attendu que tu quittes la maison, et je t'ai suivi.
Sonra bekledim seni.
Je t'ai attendue.
Sonra araçta oturup Nykoraptor'un gelmesini bekledim.
Puis j'ai attendu dans la rover que le Nykoraptor vienne.
Ona yalan söylemedim. O benim gibi düşünene kadar gerçeğin üstünde bekledim.
Je lui ai pas menti, j'ai remis la vérité à plus tard jusqu'à ce qu'elle pense comme moi.
Bunun için 3 yıl bekledim.
Trois ans que j'attends ça.
Bu adamı bulmak için çok bekledim.
C'était la perle rare.
Hayatım boyunca bunu duymak için bekledim.
J'ai attendu toute ma vie d'entendre ça.
= = Çevirmen : Zafer Gömceli = = Gaiman, bunu yapmak için uzun zaman bekledim.
= = sync, corrected by elderman = = = = Trad, PeakoftheFurnace Starkiller = = = = Merci de lire nos bestsellers / sous-titres!
Bütün gün bekledim orada. Ta ki...
J'ai attendu toute la journée, jusqu'à...
bekle 9205
bekleyin 1931
beklemek 37
beklerim 153
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklemedeyim 24
bekleyin 1931
beklemek 37
beklerim 153
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklemedeyim 24