Beklemek translate French
4,734 parallel translation
Beklemek çaresizler içindir.
L'attente, c'est pour les nuls.
- Asıl numara doğru anı beklemek.
- Le truc est d'attendre le bon moment...
Beklemek zorundayiz.
Vous devez attendre.
Axl, Sue yaşlandığında bunu gibi şeyler olmasını beklemek zorundasın.
Bien, Axl, Sue grandit. et tu dois t'attendre à ce que des choses arrivent.
Öyleyse onu beklemek için kalacakmıyız?
Then we ll stay waiting for him?
Mark'ın elinden tek gelen azmedip fırsat beklemek.
Tout ce que Mark peut faire, c'est persévérer et espérer que le vent tourne.
Beklemek zorundayım sıfıra tekrar- -
Faut qu'on attende le...
Birini kızdırmayı beklemek için uygun zaman hangisidir.
Quel est le temps d'attente idéal avant de sortir du lit?
Çalışanlarımıza okumak için oldukça güzel bir mesajdı. Ama belki de en iyisi personel revizyonunu tamamlamayı beklemek olacak.
C'est un message formidable pour nos employés, mais attendons d'avoir fini de réorganiser le personnel.
Dışarıda beklemek istemedim,... çünkü ziyaretim tamamen gizli.
Je ne voulais pas attendre dehors. C'est une visite confidentielle.
Karneni beklemek zorundasın genç adam.
Il va falloir attendre d'avoir ton bulletin, monsieur.
Ben bunları suya koyayım. Arabada mı beklemek istersin... Olur ama geç kalma.
Je vais mettre ça dans un vase.
Bu da otomatik olarak ücretsiz klinikte sırada beklemek yahut acı çekmek anlamına geliyor.
Ce qui signifie pour moi, faire la queue au dispensaire ou souffrir.
Bu da otomatik olarak ücretsiz klinikte sırada beklemek yahut acı çekmek anlamına geliyor.
Je ne peux pas partager son assurance ce qui veut dire, ou je fais la queue à la clinique publique ou je souffre.
Tanrı'yı beklemek gibi... Godot'yu Beklerken.
C'est comme attendre Dieu, ( God ) ou... attendre Godot.
Evet öyle ancak Bayan Maguire siz gelene kadar beklemek istediğini söyledi.
En effet, mais Madame Maguire veut vous attendre.
Biyopsi sonucunu beklemek gibi.
C'est comme attendre un résultat de biopsie.
Bana kaç kere yapılacak en iyi şeyin bazen beklemek olduğunu her davanın size yeni bir şey öğrettiğini söylediniz?
Combien de fois m'avez-vous dit que parfois la meilleure chose c'est d'attendre, chaque crime vous enseigne quelque chose de nouveau?
Grubunun konuşmayı bitirmesini beklemek istemedim.
Je ne voulais pas attendre que ton groupe ait fini pour te parler.
Sorun değil ama hastam var yani beklemek zorundasınız.
D'accord, enfin, je suis avec un patient, donc, vous allez devoir attendre.
Portekşz'den onay beklemek zorunda değilsin.
( toux ) - Oh, non.
Henry'den mektup beklemek zorunda değiliz.
On n'a pas besoin d'attendre une lettre d'Henry.
Sırada beklemek zorunda kaldım.
J'ai dû faire la queue.
Bir akrabanın ortaya çıkmasını beklemek zorundayız.
On doit attendre qu'un parent se manifeste.
Minivanda beklemek ister misin?
Tu veux attendre dans le van?
Beklemek ister misin?
Vous voulez l'attendre?
- Sen de beklemek istemiyorsun.
- et tu ne veux pas attendre. - Non.
Telefona bakıp çalmasını beklemek.
Regarder le téléphone ne le fera pas sonner.
Matthew'nun da benimle gelmesini istiyorum ama o beklemek istiyor ki tam da bu yüzden mükemmel biri çünkü benim istediğim de bu.
Et je veux que Matthew y aille avec moi, mais il veut attendre, ce qui... fait qu'il est parfait, car c'est ce que je veux. J'ai toujours voulu attendre, mais je ne l'ai pas fait.
Beklemek istemiyorum.
Je ne veux pas attendre.
Beklemek istemiyorum.
Je ne veux pas attendre. Vraiment.
Görünüşe göre Barney, Wanshington'daki haftasonunu kalbinin kırılmasını beklemek için geçirmiş.
On dirait bien que le week-end que j'ai passé à Washington à manifester pour leurs droits les a surtout autorisées à me briser le coeur.
Bunun için yemeği bekleyecektim ama beklemek beni öldürüyor.
Je voulais attendre le dîner pour te l'offrir, mais je ne peux plus attendre.
Herhângi bir uzmanlik için beklemek istemiyorum.
Je ne veux pas attendre pour une spécialité.
Bir ay daha beklemek lazim.
Laissez-lui un mois de plus.
Sizin sahip olduğunuz şeye sahip değilim ve bunu beklemek istiyorum.
Je n'ai pas ce que vous deux avez, et je veux attendre.
Beklemek istemiyorum.
Je ne veux pas attendre, compris?
Sacramento'dan buraya dışarıda beklemek için gelmedim.
Je n'ai pas fait tout ce chemin depuis Sacramento pour attendre dehors.
Tamam, harika. Belki dışarıda beklemek yerine tüm bunlarla...
Tu m'attendras dehors, à cause de...
Ama bu uzun sürdü ve diğerleri beklemek istemedi.
Mais cela a pris du temps et les autres ne voulaient pas attendre.
50'imize kadar beklemek ve sonra Romanya'dan korkutucu yetişkin ikizler evlat edinmek istiyorum.
Je veux attendre la cinquantaine pour adopter des jumeaux roumains scabreux.
Hesaplayamıyorum ama bu süre birini beklemek için epey uzun.
Ok, je ne suis pas douée en math, mais ça a l'air d'être un temps horriblement long à attendre quelqu'un.
Kesin zafere kadar beklemek mi istiyorsun?
Veux-tu attendre la victoire finale?
Peter, eğer gitmezsen, yapabileceğimiz tek şey burada oturup ölmeyi beklemek.
Peter, si tu ne le fais pas, la seule option est de rester assis ici et de nous laisser mourir.
İçerde beklemek ister misin?
Tu veux entrer attendre?
Kimse onu bulamıyor demek. O yüzden o gelene kadar burada beklemek zorundayız.
Que personne ne le trouve, donc là on doit attendre qu'il arrive.
Bir işaret beklemek zorunda mıyım yoksa onu şimdi vurabilir miyim?
Dois-je attendre qu'il engage ou puis-je tirer sur lui maintenant?
Siz bir sabah uyanmak için beklemek asla, işe gitmek ev, bırakın, - sadece normal bir günde eşi bazı alışveriş yapar.
On n'a jamais pensé se réveiller un matin, quitter la maison, vous allez travailler, votre femme fait les courses- - juste un jour normal.
14 00 : 00 : 41,821 - - 00 : 00 : 43,988 Burada işini yapıyor, işi ise benim onunla ne zaman evlenmene izin vereceğimi beklemek.
( corbeaux croassant )
Hep beklemek istemiştim ama beklemedim.
Et maintenant j'ai juste... je le pousse un peu plus chaque nuit.
Clark, beklemek istemiyorum.
Clark, je ne veux pas attendre.
beklemek istemiyorum 17
beklemek mi 33
bekle 9205
beklerim 153
bekleyin 1931
bekledim 48
bekle beni 131
bekleriz 49
bekleme 36
beklemiyordum 16
beklemek mi 33
bekle 9205
beklerim 153
bekleyin 1931
bekledim 48
bekle beni 131
bekleriz 49
bekleme 36
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklemedeyim 24
bekle bir dakika 1308
bekleyelim 43
beklesene 61
bekle bir saniye 289
bekleyin bir dakika 145
bekleyin lütfen 40
bekleyemem 97
bekle biraz 541
beklemedeyim 24
bekle bir dakika 1308
bekleyelim 43
beklesene 61
bekle bir saniye 289
bekleyin bir dakika 145
bekleyin lütfen 40
bekleyemem 97
bekle biraz 541