English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Beklettiğim için üzgünüm

Beklettiğim için üzgünüm translate French

315 parallel translation
Beklettiğim için üzgünüm.
Désolé de t'avoir fait attendre.
Beklettiğim için üzgünüm.
Désolé de vous avoir fait attendre.
Sizi beklettiğim için üzgünüm.
Je suis désolé de vous avoir fait attendre.
Beklettiğim için üzgünüm, otobüsü kaçırdım, taksiyle gelmek zorunda kaldım.
Désolé pour le retard. J'ai raté le bus, j'ai pris un taxi.
Çok teşekkürler. Beklettiğim için üzgünüm.
Désolé de vous avoir fait attendre.
- Beklettiğim için üzgünüm.
Excusez-moi.
Bu kadar çok beklettiğim için üzgünüm.
Ça ne sera plus long, maintenant.
Beklettiğim için üzgünüm. Bu taraftan.
Vous pouvez me suivre.
Beklettiğim için üzgünüm, içeri girmez misin?
Désolée de t'avoir fait attendre. Entre.
Seyahatin tadını çıkarın, ve beklettiğim için üzgünüm.
Bon voyage et excusez-moi.
- Memnun oldum. - Sizi beklettiğim için üzgünüm.
Je vous ai fait attendre...
Beklettiğim için üzgünüm.
- Bonsoir. Désolée de vous avoir fait attendre.
Beklettiğim için üzgünüm ama doktor Bay Ackenthorpe'laydı.
Désolée de vous avoir fait attendre mais le docteur était avec M.Ackenthorpe.
Beklettiğim için üzgünüm.
Désolé pour le retard.
Beklettiğim için üzgünüm.
Désolée de vous avoir fait attendre.
Beklettiğim için üzgünüm.
Désolé pour l'attente.
Walter, seni beklettiğim için üzgünüm.
Walter, navrée de vous faire attendre.
Beklettiğim için üzgünüm.
Désolé, j'ai des obligations.
Sizi beklettiğim için üzgünüm ama ben ve bayan fiş oynuyorduk.
Désolé pour l'attente, mais... on était en train de faire une partie de cartes.
- Beklettiğim için üzgünüm.
- Désolée d'être en retard.
Beklettiğim için üzgünüm. Keşke etrafta benden birkaç tane daha olsaydı.
Je vous ai fait attendre mais je peux pas être partout à la fois.
O zaman seni beklettiğim için üzgünüm.
Désolé de t'avoir fait attendre.
Eddie, beklettiğim için üzgünüm.
Eddie, désolé de t'avoir fait attendre. Qui c'est?
Beklettiğim için üzgünüm, Denetmen.
Désolé de vous faire attendre, Chef de Groupe.
Beklettiğim için üzgünüm.
- Excusez-moi.
Sizi beklettiğim için üzgünüm, Bayan Vaatrik.
Je suis désolé de vous faire attendre, madame Vaatrik.
Sizi beklettiğim için üzgünüm.
Désolé de vous avoir fait attendre.
Bak, beklettiğim için üzgünüm. Kıçımı şu ninja sürüsünden kurtarmak zorundaydım.
Désolé, mais ces Ninjas me collent au train.
Beklettiğim için üzgünüm.
- DesoIé de vous faire attendre.
- Beklettiğim için üzgünüm.
- Désolée de vous avoir fait attendre.
Jackie beklettiğim için üzgünüm.
Jackie! Pardon de vous avoir fait attendre.
Beklettiğim için üzgünüm.
- Pardon pour l'attente.
Beklettiğim için üzgünüm. Çekim için hazırız!
Désolé. de vous avoir fait attendre!
Seni beklettiğim için üzgünüm.
Désolée de t'avoir fait attendre.
Evet, beklettiğim için üzgünüm.
Oui, désolée d'avoir raccroché de la sorte.
Peter, beklettiğim için üzgünüm.
Peter, désolée de vous avoir fait attendre.
Beklettiğim için üzgünüm hayatım.
Excuse-moi, chérie.
Sizi beklettiğim için çok üzgünüm fakat küçük bir problem çıktı.
Excusez ce retard... mais il y a eu une petite difficulté.
- Evet. Yüzbaşı, sizi beklettiğim için çok üzgünüm.
Navré de vous avoir fait attendre.
Beklettiğim için üzgünüm.
Avez-vous déjeuné?
- Beklettiğim için çok üzgünüm.
Je suis désolé de t'avoir fait attendre.
sizi beklettiğim için çok üzgünüm, fakat can sıkıcı bir görüşme yapıyordum.
Excusez-moi de vous avoir fait attendre, je disais juste au revoir à quelqu'un.
Beklettiğim için özür dilerim. Çok üzgünüm.
Je vous ai apporté un thé bien chaud.
Beklettiğim için üzgünüm!
Je vous ai fait attendre.
Beklettiğim için çok üzgünüm Bay Hutchinson.
Désolé de vous faire attendre.
Beklettiğim için üzgünüm. Doktor, bir tane mi, iki mi?
Désolé pour l'attente.
Pardon, pardon, olay bu. - Beklettiğim için üzgünüm.
- Désolée.
Evet, üzgünüm sizi uzun bir süre beklettiğim için.
Ils ont droit à beaucoup plus de publicité.
Evet, üzgünüm sizi uzun bir süre beklettiğim için.
Allô, opératrice?
Beklettiğim için üzgünüm ama biraz erken geldiniz.
Vous êtes un peu en avance.
Sizi beklettiğim için üzgünüm.
- Pardon de vous avoir fait attendre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]