Bir anlaşma yaptık translate French
573 parallel translation
Bir anlaşma yaptık.
Ce n'était qu'un marché.
Matt ve ben bir anlaşma yaptık.
Matt et moi avons conclu un marché.
- Hayır. onunla bir anlaşma yaptık.
- Non. On a passé un accord.
Bir anlaşma yaptık. Gitmesini sağlayacağım.
Nous avons conclu un pacte.
Biz bir anlaşma yaptık.
Je tiendrai ma promesse.
Öldüğümüzde birbirimizin küllerini buraya getirmek üzere bir anlaşma yaptık.
Nous devions disperser nos cendres ici à notre mort.
Ama bir anlaşma yaptık ve buna bağlı kalacaktın, doğru veya yanlış.
Vous avez conclu un marché, pour le meilleur ou le pire.
Beş yıl önce, Cochise'le bir anlaşma yaptık.
Nous avons un traité avec Cochise.
Ne de olsa, bir anlaşma yaptık.
Après tout, on a fait un marché.
Bak, bir anlaşma yaptık.
- N'était-ce pas convenu?
Bu sana da uygun, bir anlaşma yaptık.
Chacun de nous y trouvera son compte.
Saçma. Bir anlaşma yaptık.
Pas question, on a un contrat!
Bir anlaşma yaptık ve sen sivilleri trene alıyorsun.
On s'était pas entendu? Et tu fais monter des civils?
- Ama biz bir anlaşma yaptık...
- Vous aviez promis...
Biliyorsun, bir anlaşma yaptık.
Tu sais, comme convenu.
- Bir anlaşma yaptık.
- On avait un accord.
Her ikimiz de kötü bir anlaşma yaptık, Bay Grant.
C'est un mauvais marché pour nous tous, M. Grant.
Bir anlaşma yaptık, Maab.
Nous avions un accord, Maab.
Bir anlaşma yaptık. Bu senin.
Nous avons conclu un marché.
Dinle, bir anlaşma yaptık.
On a fait un marché.
Sözün kısası, Abdullah'la bir anlaşma yaptık.
En vrai j'ai fais la tr ve avec Abdullah.
Bir anlaşma yaptık.
Et on a pris un arrangement.
Tavuklarımı bu işe karıştırma. - Bir anlaşma yaptık.
Laissez mes poulets en dehors de tout ça.
Bir anlaşma yaptık.
Chacun pour soi, on a dit.
Çok da zor olmayacaktır, Billy. Bir anlaşma yaptık.
- Ca ne sera pas difficile, nous avons passé un accord.
Kocanız ve ben bir anlaşma yaptık..
Votre mari et moi avions un arrangement.
Şunu bilin ki, bir anlaşma yaptık ve kanlarımızla mühürledik.
Vous aimez tuer! Sachez que nous avons scellé un pacte.
Bir anlaşma yaptık.
Nous avons fait un accord.
Bir anlaşma yaptık.
Le matériel n'a pas encore quitté Madrid. Nous avons fait un marché.
- Bir anlaşma yaptık.
- Allez! Tu as promis.
Bay Wexley, Sizinle kızınız arasında ne var bilmiyorum, Ama o ve ben bir anlaşma yaptık.
Je ne connais pas le problème entre vous et votre fille, mais on avait un engagement chacun.
Bir anlaşma yaptık!
On a fait un marché!
Bir anlaşma yaptık, McQuade.
Nous avions un marché, McQuade.
Ve maçı satmak için bir anlaşma yaptık.
On a conclu un marché, je devais rater des points.
- Bir anlaşma yaptık.
- On a un arrangement.
Yanılıyorsam düzelt, Hobbs. Ama bir anlaşma yaptık.
Si je ne me trompe, on était d'accord.
Bir anlaşma yaptık ve bende buna uyacağım merak etme?
Nous avions un accord et je compte bien l'honorer, d'accord?
- Haydi! Bir anlaşma yaptık. - Biliyorum, ama bu delilik.
mais c'est de la folie.
Biz Lynn'le bir anlaşma yaptık. Yarısı biz vereceğiz, diğer yarısını o kazanacak.
Est-ce que ça en vaut la peine, si c'est pour se payer un vieux tacot?
Ona söyle biz bu adamlarla bir anlaşma yaptık.
Dites-lui qu'on s'est engagés avec eux.
- Bir anlaşma yaptık.
Nous avions un marché.
- Neyse o olur. Adamla bir anlaşma yaptık.
Qu'importe, nous faisons un marché avec le pigeon.
Bir anlaşma yaptık, bunu unutma.
Nous avons un accord.
Saygı göstermenizi beklediğim bir anlaşma yaptık.
Nous avons un accord, veuillez le respecter.
- Hayır pek sanmıyorum. Bir anlaşma yaptık. Bu işin daha fazla... uzamasına tahammül edebileceğimi sanmıyorum.
Nous avons un accord, et je refuse qu'on le recule d'un instant!
Kılavuzlarla bir anlaşma yaptım.
Je me suis arrangé avec les porteurs.
"Her şey açık. İyi bir anlaşma yaptın, canım."
"Vous faites une affaire, ma petite."
Birinci koğuşla bir anlaşma yaptık.
- Un troc avec la baraque 1.
Kitai yolladı ve bir anlaşma yaptık.
Comme ça tu auras de l'avancement. Le Dr Kitaï a passé un marché avec moi.
- Bir anlaşma yaptık, Bay Beddoe.
On a un contrat.
Bana bir kez olsun sormadan 18 milyon dolarlık bir anlaşma mı yaptın?
Un marché de 18 millions de dollars, bordel, sans même m'en parler?
bir anlaşma yapalım 69
bir anlaşmamız var 19
bir anlaşmamız vardı 48
bir anlaşma yapmıştık 33
anlaşma yaptık 16
yaptık 46
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir anlaşmamız var 19
bir anlaşmamız vardı 48
bir anlaşma yapmıştık 33
anlaşma yaptık 16
yaptık 46
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir adam 202
bir aptal 17
bir arkadaşım var 42
bir ay önce 34
bir araba 43
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir adam 202
bir aptal 17
bir arkadaşım var 42
bir ay önce 34
bir araba 43