English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bir soru sordum

Bir soru sordum translate French

642 parallel translation
Rhonda, bir soru sordum.
Rhonda, je t'ai posé une question.
Sana bir soru sordum.
La nuit?
- Evet, konuş bakalım. - Sana bir soru sordum.
Je vous ai posé une question
Basit bir soru sordum!
Je vous ai posé une question!
Baba. - Hadi, size bir soru sordum.
- Je vous ai posé une question.
- Lütfen, Bayan Imbrie'e bir soru sordum.
J ´ ai posé une question à Mlle Imbrie.
Komik olma. Sana bir soru sordum.
Je vous ai posé une question.
- Sana bir soru sordum.
- Je vous pose une question!
Size bir soru sordum ama onu düşünmek yerine beni korkutmaya çalışıyorsunuz.
Je vous pose une question simple et, sans egards pour moi, vous cherchez a me faire peur.
- Sadece uygarca bir soru sordum.
- Ce n'était qu'une question de courtoisie.
Basit bir soru sordum.
Je pose une simple question.
Ama sana bir soru sordum dostum. - Peki senin bana bir sorun var mı?
Je vous ai posé une question et vous, en avez-vous?
Basit bir soru sordum. Basit bir cevap istiyorum.
Je veux une réponse à une simple question.
Sana bir soru sordum!
Je te pose une question.
- Sen bana soru mu sordun? - Evet, Phillip, sana bir soru sordum.
- Tu m'as posé une question?
Sadece basit bir soru sordum.
Je demandais, c'est tout.
Sana bir soru sordum! Nereye gittiniz?
Je t'ai posé une question!
Sana bir soru sordum.
Je ne sais pas.
Sana bir soru sordum.
Réponds!
Basit bir soru sordum.
J'ai été poli.
Sana bir soru sordum.
Je vous ai posé une question.
Sana bir soru sordum!
- Je te demande si c'est beau?
- Bir soru sordum.
- Je t'ai posé une question.
Sana bir soru sordum ve bir cevap istiyorum. Cevap ver bana.
André, je viens de te poser une question précise, je te demande d'y répondre.
Sana bir soru sordum Bay Starrett.
Je vous ai posé une question.
Hunkle, sana bir soru sordum.
J'ai posé une question.
Sana bir soru sordum.
Tu n'as pas répondu à ma question.
- Sana bir soru sordum.
- Je t'ai demandé si on a appelé?
Doktor, size bir soru sordum : Durum ne kadar kötü?
Je vous ai posé une question, docteur.
Sana bir soru sordum, Ethel.
Je te le demande, pourquoi faut-il mourir?
Bay Dickinson size bir soru sordum.
Je vous ai posé une question.
Size bir soru sordum, bu kim?
Je vous ai posé une question. Qui c'est? Il a peut-être honte de moi.
- Size bir soru sordum!
- Répondez, mon commandant!
Sana bir soru sordum. Senden arabanın farlarını mı kapatmanı istedim?
Est-ce que je t'ai demandé d'éteindre les feux de la voiture?
Sana bir soru sordum, Nino.
Je t'avais posé une question, Nino.
Bir soru sordum.
J'ai posé une question.
Sana bir soru sordum!
Je vous ai posé une question!
Sana bir soru sordum ama cevap vermedin, neyi düşünüyorsun?
Quand je t'interroge et que tu ne réponds pas, à quoi tu penses?
Başkan'dan geliyor. Sana bir soru sordum!
Je vous ai posé une question.
Sana bir soru sordum, profesör.
Je vous ai posé une question, professeur.
Bir soru sordum, Nazerman.
Je vous ai posé une question, Nazerman.
Sana bir soru sordum Sam.
Je vous ai posé une question.
- Galiba aptalca bir soru sordum.
- C'était une question stupide.
Sana bir sürü soru sordum mu?
Est-ce que c'est ce que je fais?
- Bir tek soru sordum.
- Je viens d'en poser une.
Dün bir adama birkaç soru sordum yalan cevap verdi.
 Hier, j'ai interrogé un homme.  il m'a menti.
Gerçeği öğrenmeden önce, bir dünya yolculuk yaptım, yığınla soru sordum.
Je voyageai et posai un tas de questions avant d'avoir la vérité.
- Bir soru sordum bay Burns.
Comment la trouvez-vous?
Sadece bir kaç soru sordum.
Je posais seulement quelques questions.
Yüzbaşıya bir kaç soru sordum ve neredeyse tutuklanıyordum.
J'ai posé quelques questions au capitaine et j'ai failli être arrêté.
Yoksa uygunsuz bir soru mu sordum?
la question est-elle indiscrète?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]