Bir sorun var mı translate French
1,014 parallel translation
Evraklarında bir sorun var mı?
Que reprochent-ils à vos papiers?
Daha önce bir sorun var mıydı?
Aviez-vous déjà eu des différends?
Senin için bir sorun var mı?
Est-ce que ça te convient?
Aranızda bir sorun var mıydı?
Y avait-il des problèmes entre vous?
Başka bir sorun var mı, küçük arı?
D'autres questions, Petite Abeille?
Cariye ile ilgili bir sorun var mı?
Que se passe-t-il avec la "maîtresse"?
Bir sorun var mı?
Un problème?
- Orada bir sorun var mı?
Qu'est-ce qui ne va pas là-bas?
- Bir sorun var mı?
Rien d'autre?
Bir sorun var mıydı? Hayır her zamanki kadar normaldi.
Il était comme d'habitude.
Bir sorun var mı?
Des questions?
- Herhangi bir sorun var mı?
- Des problèmes?
Öyle mi? Emin misiniz? Ağzımda bir sorun var mı?
Vous en êtes sûr?
- Bir sorun var mı?
- Rien d'anormal?
- Direksiyonda bir sorun var mıydı?
- Un problème avec la direction?
- June. Evet, atlayacağım, ama ufak bir sorun var.
June, je vais sauter mais il y a un hic.
- Bir sorun mu var? - Bölge savcı yardımcısıyım.
- Je suis le procureur adjoint.
M. Varnay. Bir sorun mu var?
Monsieur Varnay, vous vous sentez mal?
Senin neyin var? Bende bir sorun yoktu ama ilginç bir şekilde kendimi kaptırmıştım.
Je n'avais rien, mais j'étais fascinée.
Sadece küçük bir sorun var tatlım :
Et Jonathan?
- Bir sorun var mı?
Ça te fait rien?
Sorun yok, destekli tek bir kapım var, hiç pencere de yok.
Ça va aller. Ma porte est blindée et je n'ai pas de fenêtres.
Hatları takip edip, bir sorun mu var bakalım.
Pourquoi on ne va pas jeter un coup d'oeil plus loin sur la ligne?
Bir sorun var, farkındayım!
Quelque chose ne va pas.
Bay Baron, bizi hangi konuda görmeğe geldiniz, bir sorun mu var?
- Il s'appelle Pidge, M. Baron. - Enchanté, Pidge.
- Başka sorun var mı, müzik ya da başka bir şey?
Pas d'autre question?
- Sorun ne? - Bir içkiye ihtiyacım var.
- Qu'est-ce que tu as?
Bir sorun mu var, Bay Boyd?
Des ennuis, M. Boyd?
Başım dertte. Çalıştıramadım. Sanırım duşla ilgili bir sorun var.
Il y a quelque chose de détraqué dans cette douche.
Ama bir sorun var. O da Teksas'ta ordu olmaması!
Maintenant... on m'a donné le commandement des armées du Texas... mais l'os, c'est qu'il n'y a pas d'armée au Texas.
Bu sorun için bir çözümünüz var mı?
Avez-vous une solution?
Ne oldu, hayatım? Bir sorun mu var?
Qu'y a-t-il, chérie?
Sorun değil. Tanıdığım çok iyi bir Macar terzi var.
Moi j'ai rien contre, justement je connais un petit tailleur hongrois drôlement capable...
- Bir sorun mu var? Şu bana sahtekâr diyen bakıcı mı?
C'est le gardien qui m'a injurié?
Mesleğim nedir diye bir sorun. Sonra kızımla evlenmek isteyecek bir aptal var mı diye bakın.
Vu ma profession, personne ne veut d'elle!
Sanırım bende bir sorun var, Linus.
Il y a quelque chose qui cloche chez moi, Linus.
Hayatım, bir sorun mu var?
Chérie, quelque chose ne va pas?
Tony hayatım, bir sorun mu var?
Tony chéri, tu as une question?
Sence iç organlarında mı bir sorun var?
Vous pensez que c'est quelque chose d'interne?
Bir sorun mu var? İzin ver sırtını ovayım.
Petit, laisse-moi masser le dos de ta maman.
- Bir sorun mu var, Bay Wellman?
- Un problème, M. Wellman?
Korkarım bir sorun var.
Je crains que cela ne pose problème.
- Kanun dışı hiç bir şey yapmadım.yeteri kadar sorun var zaten. -
Je ne veux enfreindre aucune règle. J'ai déjà assez d'ennuis.
Bir sorun var sanırım.
Oui, c'est un problème!
Bir sorun var sandım.
Je pensais que quelque chose n'allait pas.
- Bir sorun mu var, Bay Chekov?
- Des ennuis, M. Chekov?
Bir sorun var Rahibe, seninle en başından beri hiç karşılaşmamalıydım.
Il y a un problème, ma sœur. Je n'aurais jamais dû vous rencontrer.
Bir sorun filan mı var?
Qu'est-ce qui ne va pas?
- Evet. Buradaki tek sorun ise, bu bölgenin senin için bir değeri var mı?
La seule question est : est-ce que ce terrain a de la valeur pour vous?
Ama sorun şu ki eğer şirketi arayıp, onlara, "elimde, 45 yaşında aslan terbiyecisi olmak isteyen bir muhasebeci var" dersem ilk soracakları soru "Kendi şapkası var mı?" olmayacaktır.
Mais voyez-vous, l'ennui c'est que... si j'appelle maintenant le service et que je leur dise... "J'ai un comptable de 45 ans qui veut devenir dompteur de lions"... leur première question ne sera pas, "Est-ce qu'il a un chapeau?"
Bir sorun mu var, bayım?
Il y a un pépin?
bir sorun mu var 1028
bir sorun yok 90
bir sorunumuz var 196
bir sorunun mu var 37
bir sorunum var 94
bir sorun var 192
bir sorun çıktı 25
sorun var mı 87
var mı 248
var mısın 123
bir sorun yok 90
bir sorunumuz var 196
bir sorunun mu var 37
bir sorunum var 94
bir sorun var 192
bir sorun çıktı 25
sorun var mı 87
var mı 248
var mısın 123
var mısın yok musun 30
var mıydı 25
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
var mıydı 25
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir saniye 1866
bir saat sonra 47
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey oldu 106
bir şey olmadı 105
bir saniye 1866
bir saat sonra 47
bir şey söylemeyecek misin 21