English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bırakın gitsin

Bırakın gitsin translate French

588 parallel translation
Bırakın gitsin!
Lâchez-le!
Götürün onu. Eğer Sibirya'ya gitmeyi bu kadar istiyorsa, bırakın gitsin.
Emmenez-Ie s'iI veut aller en Sibérie.
Lütfen bırakın gitsin.
Relâchez-le, s'il vous plaît.
- Bırakın gitsin!
Laissez-le, laissez-le partir!
Bırakın gitsin. Ciddi bir vaka değildi zaten.
Laissons-le courir, ce n'est pas un cas grave.
Ya da bırakın gitsin.
mais il faut que vous le relâchiez.
Bırakın gitsin.
Laissez-le aller.
Kardeş, bu geceliğine bırakın gitsin. Hayatımı onun ellerine teslim ediyorum.
Si vous pardonniez ce docteur... en échange de ma vie!
- Bırakın gitsin.
Relâchez-le.
- Bırakın gitsin. Hala bir şansı var. İzin verin gitsin.
Laissez-le partir, il a encore une chance.
Bırakın gitsin.
Laissez-la aller.
Bırakın gitsin.
Fais-le sortir d'ici.
Gitmek istiyorsa bırakın gitsin.
C'est dommage.
- Bırakın gitsin.
- Laissez-le partir.
Bırakın gitsin, beyler.
Ne vous occupez pas d'eux!
Bırakın gitsin...
Laissez-le partir.
Bırakın gitsin.
Relâchez-le.
Ortaya bırakın gitsin.
Laissez-le là.
Bırakın gitsin ve takip edin onu.
Laissez-la partir et faites-la suivre.
Bırakın gitsin.
Qu'il s'en aille!
Bırakın gitsin!
Vous n'êtes qu'une brute!
- Ben sana kefilim dedim ya! Onun için, bırakın gitsin.
- Je te dis que je me porte garant pour lui, laisse tomber.
Ahlaksız oyununuza son verin, bırakın gitsin.
Ce jeu est stupide, laisse-la!
Bırakın gitsin.
Laissez-le partir.
Chloe! Hayır, hayır, hayır Bayan Garrison, bırakın gitsin.
Inscrivez-la au concours du mois prochain.
Bırakın gitsin, bırakın.
Laissez-la passer.
Bırakın gitsin.
Laisse-le.
Hayır, bırakın gitsin.
- Non, laissez-la partir.
- Bırakın gitsin.
- Lâchez-le.
Bırakın gitsin.
Laissez-le partir!
Tamam. Bırakın gitsin.
Ça va, laissez-la.
Bırak kadını gitsin.
Relâchez cette femme!
Bırakın kız gitsin.
Laissez descendre.
Dokunma Paul, bırak gitsin. Durdurmaya çalışma.
N'essaie pas de l'arrêter.
Bırakın yaralı geyik gitsin ağlasın
Le daim blessé pleure... Le cerf épargné, vagabonde...
Bırakın evine gitsin. Oraya geç.
Laissez les rentrer chez eux.
Yapma, Steve. Bırak gitsin. Bırak parayı alsın.
Donne-lui et laisse-le partir.
Bırakın gitsin.
Laissez-la partir.
Bırak gitsin.
N'en ayez pas honte!
Chink'in atını devirdiğim zaman, bırak kapıya kadar gitsin ve tabancanın mermisi bitene kadar ateşi kesme.
Quand je serai au niveau du cheval, tirez sur la porte jusqu'à ce que le fusil soit vide.
Bırakın haini gitsin şimdi!
À présent, laissez aller ce traître.
Bırakın haini gitsin şimdi!
Maintenant! Lâchez ce traître!
Bir kaç gün bekleyin, bırakın önce Amerikalılar gitsin.
Après, vous serez tranquille.
Bırakın gitsin.
- Non, laissez, Jules.
Bu takıntın başına bela açar. Bırak gitsin.
Cette obsession ne vous apportera que des ennuis.
Zulme uğramış, zavallı hasta kadın bırak kocan gitsin.
Tu t'es créé une morale qui t'autorisait à persécuter une pauvre malade. Et pour cette noble entreprise, tu laisses partir un mari qui t'aime.
Bırak gitsin, kararını çoktan vermiş, bırak gitsin.
Laisse tomber. Qu'il parte!
O top ateşini durdurmanın tek yolu. Bırak Billy Roy gitsin.
Le seul moyen de faire taire ce canon, c'est de libérer Billy Roy,
- Ona ihtiyacın yok. Bırak gitsin.
- Laissez-la partir.
Onu bırakın, gitsin, olmaz mı?
Vous pouvez pas le laisser?
Bırakın gitsin. Bu bir taktik mi?
Vous vous entraînez?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]