English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ G ] / Güvenli bir yerde

Güvenli bir yerde translate French

427 parallel translation
"O parayı gerçekten güvenli bir yerde görmeyi tercih ederim."
Je préfère savoir cette somme en toute sécurité
Diğerleri güvenli bir yerde, inan bana.
Le reste est en lieu sûr.
Şimdilik güvenli bir yerde.
- Temporairement au coffre.
Zouk güvenli bir yerde Mr. Arkadin. Hapiste şu an.
Zouk est en prison.
En iyisi sürünü toplayıp, güvenli bir yerde tutman olacaktır.
Il faudrait rassembler le bétail et monter la garde.
O parayı senin için güvenli bir yerde muhafaza ediyorum, Patrick.
Je te les garde en sécurité.
Güvenli bir yerde saklı!
Il est dans un endroit sûr!
- Güvenli bir yerde.
- En lieu sûr.
Baban ve aşığın sıcak ve güvenli bir yerde konaklıyorlar.
Ton père et ton amant sont retenus dans un lieu chaud et sûr.
Mallar Matsudo'nun diğer tarafında güvenli bir yerde gizli.
Elle est à Matsuo.
Biliyor musun, altınını güvenli bir yerde saklayacağız.
Ton or, nous le garderons en sûreté.
- Bir çantanın içinde, güvenli bir yerde.
Dans une valise en lieu sur.
Güvenli bir yerde kilitliler.
Ils sont en sécurité.
Şimdi, bir teklifim var. - Bıçak nerede? - Güvenli bir yerde.
Quittez le village, jusqu'à demain matin, mais déménagez tout, comme si vous partiez pour de bon.
Ülkede toplu cinayetler işleniyormuş ve halkın güvenli bir yerde saklanması isteniyor.
Ils disent qu'il y a eu des meurtres et qu'il faut rester cachés.
Kendisi oldukça güvenli bir yerde.
- Elle est saine et sauve.
Ama asıl aradığınız güvenli bir yerde saklamaktı.
Mais vous vouliez trouver une planque idéale.
Çok güvenli bir yerde duruyor.
Je l'ai placé en sûreté.
Sandık güvenli bir yerde.
L'Arche est à l'abri.
Güvenli bir yerde.
Elle est en lieu sûr.
Kopyasını otelde güvenli bir yerde mi saklıyorsunuz?
Cette copie est dans le coffre de l'hôtel?
Güvenli bir yerde.
- Dans un endroit sûr.
- Güvenli bir yerde.
Où est-ce? En lieu sûr.
- Neredeler? - Güvenli bir yerde.
- Où sont-elles?
Güvenli bir yerde.
- En lieu sûr.
Başını belaya sokamayacağı güvenli bir yerde saklanıyor.
Planqué dans un endroit sûr où il peut pas avoir d'ennuis.
Dağlarda, güvenli bir yerde.
Il est à l'abri dans la montagne
Sizi güvenli bir yerde saklayacağız...
Non, pas en cellule. On va vous planquer à l'abri.
- Güvenli bir yerde.
- Dans un endroit sûr...
Galileo, durum çözülene kadar güvenli bir yerde bekleyin.
Galilée, trouvez un abri en attendant.
- Güvenli bir yerde.
Maintenant? - En sécurité.
Kızı güvenli bir yerde saklıyorum. Gelin, gelin.
Je la retiens dans un endroit sûr.
En azından güvenli bir yerde.
Au moins, il est en lieu sûr.
... elektro-çırpınma terapisi güvenli bir yerde bakım.
Traitement par électrochocs. Zéjour dans eine lieu sûr.
- Hayır, yapamayız, bu bizim yasal görevimiz, sizin ve çocuklarınızın güvenli bir yerde kalmasını sağlamalıyız.
C'est notre devoir légal de vous protéger, vous et vos enfants.
Bir sonraki hareketimizi planlarken daha güvenli bir yerde olalım... diye dedim.
J'ai pensé que c'était l'endroit idéal pour réfléchir à ce qu'on allait faire.
Güvenli bir yerde buluşmalıydık!
On était censé se voir en lieu sûr!
Güvenli bir yerde, bir sürü insanın olduğu.
Un endroit sûr. Avec du monde.
Güvenli bir yerde.
II est en sécurité.
Sonuncusunu güvenli bir yerde saklasanız iyi olur.
Passeport américain, carte de sécurité sociale,
Burada değil, güvenli bir yerde olmak istiyorum.
Je ne veux pas être ici. Je veux être en sécurité.
Güvenli bir yerde doğmalı.
Il naitra en sécurité.
Mona'nın ameliyat raporu İsveç bankalarının kiralık kasaları kadar güvenli bir yerde.
Dans le rapport Steeleman, les détails de l'opération de Mona sont autant en sûreté que dans le coffre d'une banque suédoise.
Yüce Tanrı'nın huzurunda bu mahkemede görev yapan jüri üyelerinin duruşma saatine kadar güvenli ve uygun bir yerde tutulacağına yemin ederim.
Je jure que je veillerai à ce que le jury se retire dans un lieu privé, selon les instructions de la Cour.
Güvenli bir yerde.
Je pouvais pas le laisser avec toi.
Fazlasıyla güvenli bir yerde.
Les bandes sont ici.
- Güvenli bir yerde.
En sécurité.
Güvenli bir yerde.
Je l'ai.
Bunu güvenli bir yerde sakla.
C'est comment?
- Güvenli bir yerde.
- En sûreté.
Bize acıyıp güvenli ve huzurlu bir yerde yatmamızı sağla. İsa'nın da bize huzur vermesini sağla.
"Accorde-nous la sainte grâce de reposer près de toi à jamais et la paix enfin au nom de Jésus Christ, notre seigneur."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]