English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hemen getiriyorum

Hemen getiriyorum translate French

275 parallel translation
Hemen getiriyorum.
J'y vais.
- Hemen getiriyorum.
- Je vais le chercher.
Hemen getiriyorum beyefendi.
Ce sera bientôt prêt, monsieur.
- Hemen getiriyorum Çavuş.
- Tout de suite!
Memnuniyetle yüzbaşım, hemen getiriyorum.
Je n'oublierai pas la garniture!
Hemen getiriyorum.
- Oui, monsieur.
- Hemen getiriyorum, Bay.
Oui, monsieur. Tout de suite, M. Gant.
Hemen getiriyorum.
Je m'en occupe.
- Hemen getiriyorum.
- Tout de suite.
- Pardon, hemen getiriyorum.
- Navrée, je vais le chercher.
- Evet, hemen getiriyorum.
- Oui, dans un moment.
Hemen getiriyorum. Kanaviçe kalıbımız var mı?
Montrez donc!
Hemen getiriyorum. Parmaklarınız ağrıyana kadar kanaviçe yapabilirsiniz!
Je vous les donne tout de suite.
- Hemen getiriyorum.
- Je m'en occupe.
- "Hemen getiriyorum," ne?
- "Je m'en occupe" qui?
- Hemen getiriyorum, Rose-Ann.
- Je m'en occupe, Rose-Ann. - Voilà qui est mieux.
Hemen getiriyorum.
- Je vais le chercher.
Hemen getiriyorum.
Je l'apporte.
Evet, hemen getiriyorum.
C'est prêt.
- Bifteğinizi hemen getiriyorum.
- J'apporte vos steaks.
Elbette, hemen getiriyorum.
Très bien, mesdames.
Yemeği hemen getiriyorum.
Je vais te servir.
Hemen getiriyorum... Vera nerelerde?
Je te demande où est Véra!
Hemen getiriyorum...
Je vais chercher...
Anlaşma notlarını hemen getiriyorum.
Je vous trouve ces numéros de contrats.
- Evet, tabii, hemen getiriyorum.
- Je nous sers un verre.
Hemen getiriyorum.
Je vous l'apporte tout de suite
- Buraya bir bira getir, tamam mı büyükbaba? - Evet efendim. Hemen getiriyorum.
- File-moi une bière, papy.
- Evet, hemen getiriyorum. - Teşekkür ederim.
- Oui, tout de suite.
Hemen getiriyorum. Afedersiniz.
Ça arrive tout de suite.
Hemen getiriyorum.
Je vais aller vous en chercher.
Hemen getiriyorum.
Je le peins pour vous immédiatement.
Hemen getiriyorum, beyler.
Je vous apporte tout ça.
Kahveyi hemen getiriyorum.
Un café, je reviens. - Biologique.
Sizi unutmuş olmalılar. Hemen birşeyler getiriyorum.
Ils vous ont oubliés avec toutes les préparations.
Hemen getiriyorum.
Tout de suite.
Ailemi hemen California'dan getiriyorum.
Je fais venir ma famille tout de suite.
Kitap getiriyorum, hemen tepeme çıkıyorsunuz.
Je viens livrer des livres. On me malmène, on m'arrache mes vêtements.
Gazeteyi hemen getiriyorum. Sorun değil, zaten okumuştum.
Je vous ramène votre journal.
- Hemen getiriyorum, efendim.
Je m'en occupe, excellence.
- Hemen getiriyorum.
- Bleu.
- Hemen doktor getiriyorum.
- Je vais chercher son médecin!
Hemen yapıp getiriyorum. Size yeni numarayı vereyim, 734 - 36 - 12 Sağolun.
Je vous en apporte, je viens d'en faire.
Tamam, hemen bir tane getiriyorum.
On en a. Je t'en apporte tout de suite.
Oh, hiç sorun değil. Hemen bir tane daha getiriyorum.
Pas de problème, je vous apporte une autre paire tout de suite.
Tamam. Onu hemen oraya getiriyorum. Tamam.
D'accord, je l'y amène immédiatement.
Basil? Üzgünüm hemen doğru ebatta getiriyorum.
On vous en apporte une plus grosse.
- Hemen getiriyorum.
- Je l'apporte.
Hemen suyunu getiriyorum.
Je t'apporte de l'eau.
- Hemen getiriyorum.
- J'y vais.
Tuzu hemen getiriyorum.
- Ici.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]