English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Hemen gitmeliyim

Hemen gitmeliyim translate French

154 parallel translation
Hemen gitmeliyim, Drina.
Je dois partir, Drina.
Hemen gitmeliyim.
Je dois bientôt y aller.
Sürekli bunu düşünmekteydim, ve hemen gitmeliyim.
J'y ai mûrement réfléchi et je dois partir tout de suite.
Uyan, buradan hemen gitmeliyim.
Réveille-toi, il faut que j'y aille.
Belki de hemen gitmeliyim. Sen buradan hoşlandın.
Je vais peut-être partir.
Hemen gitmeliyim.
Restez assis.
Lanet, hemen gitmeliyim!
Oh là! Je dois y aller.
- Hemen gitmeliyim.
- On m'attend à bord.
Hemen gitmeliyim. Vaktiniz var. Yarın sabah gidersiniz.
Il est bourré comme un sac d'avoine!
Hayır. Hemen gitmeliyim. Bir araba benim için bekliyor.
Peux pas, le chauffeur m'attend.
Buradan hemen gitmeliyim! Sen de buna izin vermelisin!
Laisse-moi m'en aller.
Ve sonra hemen gitmeliyim.
Un verre en vitesse et après, je m'en vais.
Ama Halderville'e hemen gitmeliyim gelecek perşembe değil.
Mais je dois aller à Halderville maintenant pas Jeudi prochain.
- Hemen gitmeliyim.
- Je dois filer.
Hemen gitmeliyim.
Je dois partir.
İşimi kaybetmek istemiyorsam, hemen gitmeliyim.
Si je veux garder mon boulot, je dois filer.
Hemen gitmeliyim!
Je ferais mieux d'y aller!
Hemen gitmeliyim.
Faut que j'y aille.
- Hayır, hemen gitmeliyim. - Oh Spencer.
Non, je dois partir immédiatement.
Hemen gitmeliyim.
Il faut que j'y aille.
Ama, Char, hemen gitmeliyim.
Char, il faut que je parte.
Hemen gitmeliyim, yine de sağol.
Je dois filer. Merci quand même!
Hemen gitmeliyim. Angela ağlar.
Ecoutez, je dois filer, Angela est crevée.
Babam bana eşlik etmek için burada. Beraber yürüyeceğiz ve sonra hemen gitmeliyim. Bayan Fairfax ve Bayan Bates'e ayıracak beş dakikanız bile yok mu?
Nous allons marcher ensemble, et je dois y aller immédiatement je n'ai pas cinq minutes même pour Miss Fairfax et Miss Bates?
Doğumhaneye hemen gitmeliyim.
Je prends l'express pour l'Accouchement.
- Bak Gariban, hemen gitmeliyim.
Bon, pote, il faut que je file.
Soğukkanlılığımı korumak için hemen gitmeliyim.
Si je veux arriver à me maîtriser, faut partir maintenant.
- Hemen eve gitmeliyim!
- Je dois rentrer é la maison.
Hayır, hemen teyzeme gitmeliyim!
Non. Je dois rentrer tout de suite.
Hemen şehre gitmeliyim.
Je dois courir en ville.
- Gitmeliyim. Hemen şimdi.
- Il faut que je reparte, tout de suite.
- Muhasebeciye gidip hemen eve gitmeliyim diyeceğim.
Je vais lui dire que je dois rentrer chez moi.
Gitmeliyim hem de hemen.
Il faut que je passe.
Hemen gitmeliyim.
Faut que je file.
Dr. Cory hemen kütüphaneye gitmeliyim.
Dr Cory... Il faut que j'aille tout de suite, à la bibliothèque.
Hemen Afrika'ya gitmeliyim! Kokumo'yu bulabilirsem cin kovma ayinlerinin geçerliliği kanıtlanmış olur.
Je dois partir pour l'Afrique, car... si je peux trouver ce Kokumo, nous aurons la preuve... que les exorcismes étaient fondés.
Şimdi hemen gitmeliyim.
Au revoir!
Bir şey gördüğüm zaman hemen arkasından gitmeliyim.
quand je repère une cible je fonce.
Ona hediye almayı unuttum. Hemen gitmeliyim.
J'ai oublié de lui prendre un cadeau.
Hemen tuvalete gitmeliyim.
Il faut vraiment que j'aille aux toilettes.
Hemen gitmeliyim.
Désolé.
Hemen eve gitmeliyim ona anlatmam gereken şeyler var ve bana başını öyle sallama, genç bayan.
Je vais rentrer tout de suite et tout lui raconter, comme j'aurais dû le faire... Pas la peine de secouer la tête, jeune fille.
- Hemen eve gitmeliyim.
Je dois aller chez moi.
Şimdi gitmeliyim biraz bulaşık işi var hemen şimdi.
J ´ irais bien me faire un bonne petite pizza.
Oraya hemen şimdi gitmeliyim. Spencer!
Je dois y retourner tout de suite.
Hemen havaalanına gitmeliyim.
J'ai un avion à prendre.
Hemen buradan gitmeliyim. Gitmeliyiz!
Je dois partir maintenant!
Hemen gemime gitmeliyim. Çabuk.
Il faut aller au vaisseau.
- Hemen anneme gitmeliyim.
je dois aller voir maman.
Hemen şimdi gitmeliyim.
Je vais m'en aller tout de suite.
Tatlım, hemen lavaboya gitmeliyim.
Chéri, je dois aller aux toilettes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]