English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Her şey değişti

Her şey değişti translate French

711 parallel translation
Bu yolculuğa çıkıp da seninle tanışıncaya kadar çok mutluyduk biz. Ama bence artık her şey değişti.
Je suppose que nous avons été assez heureux jusqu'a ce voyage et que je t'ai connue.
Artık her şey değişti.
"Rien ne sera plus comme avant."
"Artık her şey değişti." der misin?
"Rien ne sera Plus comme Avant"?
"Artık her şey değişti." dedin.
"Rien ne sera Plus comme avant."
"Artık her şey değişti." dedim.
- "Rien ne sera plus comme Avant."
- Ama sen demiştin ki... - Her şey değişti.
Tout est changé.
Bu nefret dolu ve korkunç eve geldiğimizden beri her şey değişti.
C'est depuis que nous sommes dans cette horrible maison que tout a changé!
Her şey değişti.
Changement de plan.
Ben çöplükteydim. Sonra Charlie Dayı geldi ve her şey değişti.
J'avais le cafard, et puis Oncle Charlie est arrivé... et tout a changé.
Ama önce ben geldiğim için şimdi her şey değişti.
Mais tout a changé. J'étais là en premier.
- Böylece her şey değişti mi?
Ça a tout changé?
Her şey değişti. Artık evlenemem.
Les choses ont beaucoup changé, je ne suis plus à marier.
Baba, her şey değişti.
Ne voyez-vous pas, père? Tout a changé.
Şimdi her şey değişti, değil mi?
Mais tout a changé, pas vrai?
Hayır, her şey değişti.
Non, tout est changé.
Ve her şey değişti.
Tout changea.
Büyük bir adamdı... Ama bu yeni Roma ile... her şey değişti.
Mais ton père... c'était un grand homme, mais... avec cette "nouvelle Rome", tout à changé.
Kaza yaptığımdan beri sanırım her şey değişti.
J'imagine que les choses ont changé depuis mon accident.
Artık her şey değişti.
Tout a changé maintenant.
- Her şey değişti.
- Les choses ont changé.
Şarkılar her zamanki gibi güzel fakat diğer her şey değişti.
Je sais, les chansons sont toujours belles... mais le reste a changé.
Öyle mi düşünüyorsun? Ama her şey değişti.
Tu crois ça, mais les choses ont changé.
Ama şimdi, her şey değişti.
Mais maintenant, tout a changé.
Evet, her şey değişti.
Oui, les choses ont évolué.
Ama şimdi her şey değişti.
Aujourd'hui les choses ont changé.
Her şey değişti.
Rien n'est plus comme avant.
Ama her şey değişti.
Mais ça aussi, ça a changé.
Ama şimdi her şey değişti.
Mais c'est différent maintenant.
Burada her şey değişti.
J'ai changé, toi aussi.
Muhammed, inandığı yolda başarısız gibi görünürken, birden bir mucize ile her şey değişti.
Puis, comme par miracle, alors que sa mission semblait avoir échoué, la situation bascula.
Her şey değişti. Bir şey mi dediniz?
- Vous disiez quelque chose?
Artık dün akşamdan bahsetme. Bugün her şey değişti.
Aujourd'hui, tout est changé.
* Her şey değişti,
Tout a changé
* Her şey değişti. Schmendrick Kızıl Boğa'yı bulacaktır.
Tout a changé
Ve birdenbire her şey değişti.
Alors, soudain tout a changé.
- Her şey değişti.
- Oui, mais tout a changé.
Her şey değişti.
Tout changé.
Ama Küçük Adam doğduktan sonra her şey değişti.
Mais depuis que Petit Homme est survenu tout ça a changé.
Daha sonra her şey değişti.
Puis brusquement, tout a changé.
Her şey değişti. Ben değiştim.
Kevin a changé, moi aussi, tout est différent.
Bir sene önce her şey kötü gidiyordu, tamam da o zamandan bu yana pek çok şey değişti.
Il y a un an, notre situation était pire. En ce moment, beaucoup de choses ont changé à bien y réfléchir.
Her şey değişti anne.
Les choses ont changé.
Ama her şey birdenbire değişti.
Tout a changé si brusquement!
Her şey bir anda değişti.
Tout change.
Ama hayatımdaki her şey aniden değişti. Şehirde kalmalıyım.
Tout cela est arrivé si subitement dans ma vie.
Ziyaretinle değişti dünyamdaki her şey. Benden sanki bambaşka bir kadın yarattın.
Ton départ ne détruit rien de ce qui était en moi, sauf une réputation de bourgeoise chaste.
Çakal sesi ve her şey için sağ ol ama sana dedim, işler değişti.
J'apprécie le cri du coyote et tout, mais je t'ai dit, y a eu du changement.
Aramızdaki her şey çabucak değişti gibime geliyor. Travis geldiğinden beri.
J'ai l'impression que tout a changé si vite entre nous depuis l'arrivée de Travis.
Tabii buralarda her şey çok değişti.
Les choses ont bien changé depuis.
Artık bana söyleyeceğin bir şey yok biliyorum, her şey öyle değişti ki.
Je sais que tu ne peux plus me parler parce que tout a changé.
Her şey çok çabuk değişti.
Tout a si vite changé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]