English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ H ] / Herşeyi biliyorum

Herşeyi biliyorum translate French

294 parallel translation
- Yalan söyleme. Herşeyi biliyorum.
- Tu crois que je ne te connais pas?
- Parti hakkında herşeyi biliyorum. Eve bana yazdı.
- Eve m'a déjà tout expliqué.
Böylece Sophie'yi avcumda tutmayı başaramamış olsam da... artık hakkındaki herşeyi biliyorum... tabi Arkadin'le olan bağlantısını da.
Sans même avoir vu Sophie... je savais tout d'elle... et de ses relations avec Arkadin.
Senin hakkında herşeyi biliyorum. madalyalı bir Filo komutanı olmanı ve diğer hikayeleri... ama bana bir iyilik yap savaş çoktan bitti, bana çavuş demeyi kes!
Je sais que vous étiez chef d'escadrille, que vous avez un brillant palmarès, la Médaille militaire mais ne m'appelez plus sergent.
Ben herşeyi biliyorum.
Je sais tout!
ben herşeyi biliyorum.
S'il vous plait, je connais toutes les théories.
Angelica'nın kalbinden ve aklından geçen herşeyi biliyorum ve hepimiz onurlandıran Don Tancredi'nin sevgisinin içten bir karşılığı olduğunu söyleyebilirim.
Moi qui lit dans le cœur et l'esprit d'Angelica, je crois pouvoir dire que l'attachement de Don Tancredi, - qui nous honore tant - est sincèrement partagé.
Hakkında herşeyi biliyorum.
Je sais tout de vous.
Herşeyi biliyorum.
Ne me mentez pas! Je sais tous les faits.
Yarın ki düello hakkında herşeyi biliyorum
Je suis au courant pour demain.
İyi de o kadın herşeyi biliyorum deyince, buraya gelip size söylemem gerek diye düşündüm.
Je sais, mais quand j'ai entendu cette femme dire qu'elle savait tout, j'ai pensé que je devrais venir vous le dire tout de suite.
Jack, senin hakkında herşeyi biliyorum.
Jack, je sais tout sur ton compte.
- Willie hakkında herşeyi biliyorum.
- Quoi, Willie?
Mösyö Barbet, şirket hakkında herşeyi biliyorum artık.
Je sais tout de la compagnie maintenant.
- Bu önemli. Herşeyi biliyorum!
C'est d'une importance vitale!
Herşeyi biliyorum.
Je sais tout ça.
Ben herşeyi biliyorum!
Laisse-moi te conter le passé.
Anne Marianj beni aradı. Herşeyi biliyorum!
Mère Marie-Ange vient de m'appeler.
- Görmek zorunda değilim, herşeyi biliyorum.
- Ce n'est pas nécessaire, je sais tout à son sujet.
Benim işim diğer insanların bilmediklerini bilmektir. Fakat bununla ilgili birşey biliyor olamazsınız. Tam tersine, herşeyi biliyorum.
Je sais que vous cherchez des oies, vendues par Mme Oakshott de Brixton Road, à notre ami M. Breckenridge là-bas.
Soames ile ilgili herşeyi biliyorum.
Je sais tout sur Soames.
Ama bunun hakkında herşeyi biliyorum.
Je sais ce qu'il y a à savoir.
Bu oyun bulunduğundan beri herşeyi biliyorum.
Je sais tout du meilleur sport du monde.
Hakkındaki herşeyi biliyorum..
Je vous connais.
Onun hakkında herşeyi biliyorum taki birlikte çocuk evinde olduğumuz zamandan beri.
Je connaissais tout sur lui car nous étions dans le même foyer pour enfants.
Elliot, ağzına sıçan taşeron hakkında herşeyi biliyorum.
elliot, je sais tout en ce qui concerne... Ies bévues du sous-traitant.
Artık herşeyi biliyorum.
Maintenant, je sais tout.
21 Club ile ilgili herşeyi biliyorum.
Je sais tout du Club 21.
Apollo Creed ile maçından beri seninle ilgili herşeyi biliyorum.
depuis le premier combat avec Apollo.
Söyledim, herşeyi biliyorum.
Je t'ai dit, je sais tout.
Hakkında herşeyi biliyorum.
Je sais tout de toi.
- Efsaneyi biliyorum.Jonathan Shields istediği herşeyi yapabilecek bir adam
Je sais ce qu'on dit de vous. Jonathan Shields est prêt à tout pour arriver à ses fins.
Bay Sweet, faydasız biliyorum ama herşeyi denemem lazım.
M. Sweet, c'est inutile, je le sais, mais j'essaie.
Biliyorum, onun hakkındaki herşeyi biliyorum.
Je sais, je suis au courant.
Soyabileceğimiz küçük bir sanat galerisi biliyorum, tabanları yağladıktan sonra herşeyi gözden geçirir, ve büyük iş için de kendimize güven kazanmış oluruz.
On pourrait se faire une petite galerie, histoire de se faire la main, puis, avec un peu plus d'experience, on pourrait se lancer.
Sana herşeyi unutturacak sessiz bir yer biliyorum.
Je connais un endroit qui te fera tout oublier.
Ve ben, herşeyi biliyorum, çünkü dostum Wagner benden hiç bir şeyi saklamaz.
Et moi qui suis au courant car mon ami Wagner ne me cache rien.
Biliyorum. etrafım, yaptığım herşeyi kontrol eden insanlarla çevrili.
Vous croyez que je ne me rends pas compte? Je sais...
Ellerinden gelen herşeyi yapacaklarını biliyorum.
Lls feront leur possible.
Bu sinir gazıysa, nasıl herşeyi ayrıntısıyla biliyorum?
Pourquoi est-ce que je connais tous les détails?
Biliyorum, ama seks herşeyi değiştiriyor.
Je sais. Mais coucher ensemble change tout.
Jake'in ne çevirdiğini bilmiyorum. Ama Kirsch'in herşeyi ispat edecek şık bir kutu sakladığını biliyorum.
Je ne sais pas ce que Jake a planqué mais Kirsch avait un coffret au trésor qui pourrait les faire tous sauter.
- Sanmıyorum. Biliyorum dünyadaki herşeyi ve herkesi satın alabileceğini sanıyorsun.,....ama Warren'i satın alabileceğinden şüpheliyim.
Vous pensez pouvoir tout acheter et les gens avec, mais vous n'achèterez jamais Warren.
Bak, biliyorum.Herşeyi kaybettim... bu yüzden neyi imzalamamı isterseniz imzalarım ve ayrılırım.
Ecoutez, je sais que j'ai perdu, alors je signe ce que vous voulez et je m'en vais.
ALF, dostlarını ve aileni özlediğini biliyorum ama artık senin ailen biziz ve senin için herşeyi yapıyoruz.
Ne lui dites rien. Il est parti, passe-moi son omelette. Alf, réveille-toi.
Elbette.Psikoloji hakkında herşeyi biliyorum.
Comment cette famille...
Yaptığı herşeyi beni sevdiği için yapıyor biliyorum ama buna bir türlü inanamıyorum.
Je sais qu'elle fait tout ça parce qu'elle m'aime... mais j'arrive pas á y croire.
Kesinlikle biliyorum ki bu belgeyi ele geçirmek için herşeyi yapar.
Je pense qu'il ferait tout pour s'approprier ce document.
Siz ve McCarthy arsındaki herşeyi biliyorum.
Je connais tout sur vous et McCarthy.
Herşeyi mahvettiğimi, biliyorum.
J'ai tout fichu en l'air.
Eli ile ilgili herşeyi zaten biliyorum.
J'étais au courant pour Eli.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]