Iyi düşünmüşsün translate French
195 parallel translation
Onlardan şüphelenilmezdi, iyi düşünmüşsün.
Mes compliments. - Je la retrouverai, va.
Bu iğrenç havada ne iyi düşünmüşsün.
Vous avez eu une bonne idée... oui, me faire venir par un temps pareil!
Çok iyi düşünmüşsün aşkım.
Bien pensé, ma chère.
Tanrım, bu tuzağı çok iyi düşünmüşsün.
Vous n'avez pas froid aux yeux.
Çok iyi düşünmüşsün.
Bien vu.
Oh, iyi düşünmüşsün Dwight.
Bien vu, Dwight.
Tüm arkadaşlarımı davet etmişsin, çok iyi düşünmüşsün.
Tu as invité tout mes amis! Bonne idée!
İyi düşünmüşsün ihtiyar.
Très astucieux de votre part, mon vieux.
- İyi düşünmüşsün, Herb.
- Bien réagi, Herb!
İyi düşünmüşsün, Specs.
Bien pensé, Specs.
- İyi düşünmüşsün, tatlım. Bugün okul için çok üzücü bir gün oldu, değil mi Bayan Penmark?
C'est effrayant ce qui s'est passé à l'école, Madame.
Güzel düşünmüşsün, iyi fikir.
Ah ça, tu as eu une excellente idée.
- İyi düşünmüşsün.
– Fine déduction.
- İyi düşünmüşsün.
- Essaie d'aller de l'avant, toi.
İyi düşünmüşsün, asker. "
Bonne initiative caporal. Bonne initiative. "
İyi düşünmüşsün.
- Très bien vu.
- İyi düşünmüşsün Öküz.
Bien pensé, Bœuf.
Hayır yok, çok iyi düşünmüşsün.
Excellente idée!
İyi düşünmüşsün. O nedir?
Qu'y a-t-il là?
- İyi düşünmüşsün.
- Pour fouiller les arbres et les alentours.
- İyi düşünmüşsün. Orası benim yerim.
- Super idee. â nous la ville.
İyi düşünmüşsün Norm.
Charmante intention, Norm.
İyi düşünmüşsün!
C'est bien manoeuvré.
İyi düşünmüşsün.
Bien vu.
iyi düşünmüşsün, çok iyi düşünmüşsün.
Tu as raison.
Iyi düsünmüssün.
Bien vu.
- Birine ödevi için yardım edeceğimi söyledim. - İyi düşünmüşsün.
Je lui ai dit que je devais aider quelqu'un à faire ses devoirs.
İyi düşünmüşsün.
- Ouais.
İyi düşünmüşsün.
C'est une bonne idée.
İyi düşünmüşsün Carter.
Bonne intuition, Carter.
- İyi düşünmüşsün.
- Bonne idée.
İyi düşünmüşsün.
C'est malin.
İyi düşünmüşsün.
Maigre consolation.
- İyi düşünmüşsün.
- Bien vu.
İyi düşünmüşsün, Lennier.
Lennier.
İyi düşünmüşsün.
- était bien trouvé
İyi düşünmüşsün.
- Bonne idée!
İyi düşünmüşsün. Çünkü gecenin yarısında ayak tırnakları sana saldırabilir, bütün vücudunda yarım ay işaretleri bırakabilirdi.
Ils auraient pu t'attaquer au milieu de la nuit et te laisser des traces sur tout le corps.
- iyi, yanlış düşünmüşsün.
Vous vous faites des idées.
İyi düşünmüşsün. İncirini yiyeceğim.
- C'est une bonne pensée je veux bien manger ta figue.
İyi düşünmüşsün.
C'était une bonne idée.
İyi düşünmüşsün.
Bonne idée.
- İyi düşünmüşsün.
Merci. Bonne idée.
- İyi ki çabuk düşünmüşsün.
Tu as foncé, comme tu dis.
İyi düşünmüşsün.
Très bien calculé de la part de Dean.
- İyi düşünmüşsün.
Génial!
İyi düşünmüşsün. Umurumda değilmiş gibi gözükmek istemem.
Je ne veux pas donner l'image d'une personne indifférente.
İyi düşünmüşsün dostum.
C'est un bon plan, mec.
Acaba benimle... İyi düşünmüşsün.
- Ce me ferait plaisir si...
Anladık. İyi düşünmüşsün, Andrew.
Beau boulot, Andrew.
İyi düşünmüşsün.
Merci.
iyi değilim 99
iyi de 203
iyi deneme 76
iyi dinle 123
iyi dileklerimle 16
iyi dedin 60
iyi davran 17
iyi düşün 86
iyi de neden 21
iyi değil 246
iyi de 203
iyi deneme 76
iyi dinle 123
iyi dileklerimle 16
iyi dedin 60
iyi davran 17
iyi düşün 86
iyi de neden 21
iyi değil 246