English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ N ] / Nereye

Nereye translate French

66,596 parallel translation
Nereye gittiğini bilmeliyim.
Il faut que je sache où elle est.
Nereye gittin?
Où es-tu allée?
Nereye gittiğimi biliyorsun.
Tu le sais bien.
Başka şeyler düşünmeye çalış. Mesela, gizemli adamlar tarafından dojo'dan alınıp Colleen'le nereye götürüldüğünüzü anlat.
Essaie de penser à autre chose, explique-moi où tu es allé avec Colleen quand je t'ai vu enlevé au dojo par un homme mystérieux.
- Nereye?
- Où ça?
- Nereye...
- Où allons...
Nereye gidebilirler ki?
Où iraient-ils?
Nereye?
Où ça?
Sorun değil nereye gidiyoruz?
T'inquiète. On va où?
ve tüm veriler tabletindeki bulut teknolojisinde toplanıyor. yada nereye istersen oraya. Bir de Circle da tabi.
Ces données sont stockées dans le cloud, sur la tablette, et collationnées avec celles des autres membres.
birazcık mı tüm bu veriler nereye gidiyor peki bir yerde mi depolanıyorlar
Un chouïa. Où vont les données? Elles sont stockées quelque part, dans le cloud?
nereye gidiyor peki?
Ça va jusqu'où?
Nereye göndermemi istersiniz?
- Où voulez-vous que ce soit livré?
Sizi nereye yönlendireyim?
Où dois-je transférer votre appel?
- Peki, atları nereye götürecekler?
- Où vont-ils les emmener?
Nereye gidiyorsun?
Où vous allez, comme ça?
Nereye gidiyoruz?
Où allons-nous?
Nereye gidiyorsun?
Où vas-tu?
Nereye gidiyorsun?
Tu vas aller où?
Anahtarımı nereye koydum acaba?
Je sais pas où sont mes clés.
Bu sefer nereye düştü acaba?
Qu'est-ce qu'il a encore fichu?
Dur, nereye gidiyorsun.
Hé. Où est-ce que tu vas?
- Nereye gittiler peki?
- Et où sont-ils allés?
- Nereye gidiyorlar?
- Où s'en vont-elles?
Nereye götürüyor?
- Nulle part.
- Nereye?
- Où?
Nereye gidiyoruz peki?
Et où va-t-on?
Nereye koymuştum acaba?
Où j'ai mis ce truc?
Nereye gittiğini sanıyorsun?
Où pensez-vous aller?
Nereye ateş ettiler?
Qu'est-ce qu'ils tirent?
- Nereye giderse gitsin takip et.
Où qu'il aille, suivez-le.
Sürüyle gaz bombası var ama nereye götürdüklerini bilmiyorum.
On dirait un paquet de pompes à gaz, mais je n'arrive pas à voir où ils les emmènent.
- Nereye gidiyorlar?
- Où allons-nous? - Je ne sais pas.
Yani Dom'un nereye gittiğini biliyor musun?
Donc, vous savez où Dom se dirige?
Nereye gidiyoruz?
- Où est-ce qu'on s'en va?
Merak etme, nereye sakladıklarını biliyorum.
T'en fais pas, je sais où elles sont cachées.
Nereye gitti bu?
Où il est passé?
- Sen nereye gideceksin?
- Où tu vas?
- Köpeğimi nereye götürüyorsun?
Où tu l'emmènes?
Nereye gidiyorsun?
Vous allez où?
Nereye yürüyeyim?
Vous accompagner où?
Tam olarak nereye gidiyoruz?
Où allons-nous exactement?
Nereye gidiyoruz?
- On va où?
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Je ne sais pas où elle est.
Nereye gittiğini bilmiyorum.
Je ne sais pas où elle est allée.
Tam olarak nereye gittiğini öğren.
Trouve exactement où il est allé.
Nereye gidiyorsun?
Où allez-vous?
- Onu nereye götüreceksin?
Où l'emmenez-vous?
Nereye gideceğiz?
Où veux-tu aller?
Televizyonda nereye bağlayacağımı bulamıyorum.
Je ne trouve pas la fiche sur le téléviseur.
- Şimdi nereye gidiyorsun?
Et où diable allez-vous maintenant?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]