Sen ne düşünüyorsun translate French
1,872 parallel translation
- Turenne, sen ne düşünüyorsun?
- De Turenne, qu'est ce que tu en penses?
Sen ne düşünüyorsun?
A quoi penses-tu'?
Sen ne düşünüyorsun?
Toi, t'en penses quoi?
Sen ne düşünüyorsun, George Harrison?
Et toi, George Harrison des Beatles?
- Sen ne düşünüyorsun?
Oh. Pourquoi?
Sen ne düşünüyorsun?
- Alors, qu'est-ce que t'en dis?
Bazıları sabah şakadan nefret ederler. Sen ne düşünüyorsun?
Certains détestent l'esprit, le matin.
Borjes, sen ne düşünüyorsun?
Qu'en dites-vous?
Kanıtlar bir yana, sen ne düşünüyorsun?
Sans parler des indices, quel est votre sentiment?
- Ted, sen ne düşünüyorsun?
- Ted, qu'en pensez vous?
Sen ne düşünüyorsun, Aang?
Aang? Je me comporte comme une mère?
Sen ne düşünüyorsun?
A quoi penses-tu?
Sen ne düşünüyorsun Bert?
Qu'en pensez-vous, Bert?
Dave, sen ne düşünüyorsun?
Dave, vous en pensez quoi?
Sen ne düşünüyorsun canım?
Qu'est-ce que t'en penses, chérie?
Sen ne düşünüyorsun Johnny?
Qu'est-ce que t'en penses, Johnny?
- Sen ne düşünüyorsun?
- Qu'en pensez-vous?
Sen ne düşünüyorsun?
Qu'en pensez-vous?
Sen ne düşünüyorsun?
Qu'est-ce que t'en penses?
Peki, sen ne düşünüyorsun?
- Et vous, que pensez-vous?
- Sen ne düşünüyorsun?
- qu'est ce qui va leur arriver?
Johanna sen ne düşünüyorsun?
Johanna, qu'est-ce que tu en penses?
Monk, sen ne düşünüyorsun?
- Monk? Vous en pensez quoi?
Sen ne düşünüyorsun?
Qu'en avez-vous pensé?
- Söyle. Sen ne düşünüyorsun?
Marty, qu'en penses-tu?
Sen ne düşünüyorsun?
Et pour vous?
- Sen ne düşünüyorsun?
Que penses-tu?
Sen ne düşünüyorsun?
A ton avis?
Sen ne düşünüyorsun?
À ton avis?
- Sen ne düşünüyorsun, Charlie?
Qu'est-ce que t'en penses, Charlie?
Sen ne düşünüyorsun, Perry?
Qu'en dis-tu, Perry?
Chase, sen ne düşünüyorsun?
Chase, qu'en penses-tu?
Çocuk kafasını kaldırıp demiş ki, "Sen ne düşünüyorsun be?"
Et le gamin le regarde et dit : "À ton avis?"
- Sen ne düşünüyorsun?
Qu'est-ce que t'en dis?
Sen ne düşünüyorsun, Sam?
Et toi, Sam?
Bilmiyorum. Sen ne olduğunu düşünüyorsun?
Tu penses que c'est quoi?
Benim hakkımda ne düşünüyorsun? Çünkü geçen gün sen...
Parce que l'autre jour...
Sen ne düşünüyorsun?
À votre avis?
- Sen ne düşünüyorsun, J.D.?
- T'en penses quoi J.D.?
sen sakın... ben buraya... gelmeden önce bir şey olduğunu mu düşünüyorsun Eddie ve Greta arasında?
Tu ne penses pas... que... quelque chose est arrivé avant que j'arrive entre Eddie et Greta?
Sen ne düşünüyorsun?
Qu'en penses-tu?
Peki, sen onun hakkında ne düşünüyorsun?
Et toi, que penses-tu de lui?
Sadece sen ve ben varız, gerçekten ne düşünüyorsun?
Alors... je suis toute seule. Sincèrement, t'en penses quoi?
Sen ne düşünüyorsun, Keppler?
Qu'en pensez-vous, Keppler?
çünkü... haklı olduğumu bilirken, sen haksız olduğumu düşünüyorsun... ki bunun önemi yok.
Je sais que j'ai eu raison, mais tu crois que j'ai eu tort. Mais ça ne fait rien.
Ve sen de o yazının tamamlanmadan öyle kalmasını isteyen birileri olduğunu düşünüyorsun.
Et tu penses que quelqu'un voulait être sûr que ça ne le serait pas.
Herkes ne düşünüyorsa, sen de onu düşünüyorsun, değil mi?
Vous pensez ce que tout le monde croit, n'est-ce pas?
Sen bir adamı hem boynundan vurup hem de onu öldürmediğini mi düşünüyorsun?
Vous tirez dans le cou d'un mec et vous ne pensez pas l'avoir tué?
Ama sen ne ima etmeye çalıştığımı düşünüyorsun, Holly?
Que crois-tu que j'essaie d'insinuer? Rien.
Evet ama sen de dinlenme odalarında hemşirelerle öpüşecek bir tip değilsin. Bunun yanlış bir tarafı olduğunu söylemiyorum. Ne düşünüyorsun?
Tu n'es pas du genre à flirter avec les infirmières du bloc, même s'il n'y a rien de mal à ça.
- Sen ne yaptığımızı düşünüyorsun?
Comment comptez-vous arrêter, c'est ça, la question.
sen nerelisin 43
sen ne yapıyorsun 391
sen nereye gidiyorsun 94
sen neredesin 42
sen neler yapıyorsun 28
sen ne istiyorsun 112
sen ne istersen 28
sen nesin 127
sen nereden geldin 17
sen ne demek istiyorsun 35
sen ne yapıyorsun 391
sen nereye gidiyorsun 94
sen neredesin 42
sen neler yapıyorsun 28
sen ne istiyorsun 112
sen ne istersen 28
sen nesin 127
sen nereden geldin 17
sen ne demek istiyorsun 35