English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ç ] / Çok iyi anladım

Çok iyi anladım translate French

227 parallel translation
Sizi çok iyi anladım Bay Preysing.
Parfaitement.
Bu akşam bunu çok iyi anladım.
Ce soir j'en suis si sûre.
Sizi çok iyi anladım.
Aucun problème.
Sanırım durumu çok iyi anladım.
Je vois tout à fait.
Çok iyi anladım...
Vous me touchez profondément.
Oh, Çok iyi anladım, Hakim Bey.
J'ai très bien compris.
Demek istediğini çok iyi anladım.
Je t'ai bien compris.
- Çok iyi anladım. - Kesinlikle olmayacak.
Je vous promets qu'il n'y aura rien de ce genre.
Muhtemelen, ama ben bayanın dediğini çok iyi anladım.
Ce que dit madame est parfaitement clair.
Çok iyi anladım, ellerini çek...
Je comprends très bien. T'en débarrasser.
- Çok iyi anladım!
Je sais. J'ai compris.
Seni çok iyi anladım.
Je t'ai bien compris.
Çok iyi anladım.
Tres bien compris, au contraire.
Çok iyi anladım. İzin yok.
Convoi stratégique.
Hayır, hayır delirmedim her şeyi çok iyi anladım ben!
Je suis pas folle, j'ai tout compris!
Bunu çok iyi anladım.
- J'avais bien compris.
- Bak, belki anlamadın. - Seni çok iyi anladım.
Ecoutez, on dirait que vous ne comprenez pas.
Çok iyi anladım.
J'en suis conscient.
Şüphesiz, sizi çok iyi anladım.
Bien sûr, je comprends.
Çok iyi anladım.
Mais non.
Çok iyi anladım, efendim.
Monsieur, je vous ai très bien compris.
Rearden, birlikte satranç oynarken kafanın nasıl çalıştığını çok iyi anladım.
Rearden, je crois savoir comment fonctionne votre esprit, d'après nos parties d'échecs.
Seni çok iyi anladım ben!
Je comprends très bien!
Amcama olan hizmetinize bakınca sizin sadakatinizi çok iyi anladım.
Vous avez prouvé votre loyauté quand vous avez servi mon oncle.
Çok iyi anladım.
C'est on ne peut plus clair. Bien reçu.
Sizi çok iyi anladım efendim.
J'en prends bonne note.
çok iyi anladım zaten
Je comprends trop bien.
Evet efendim! Çok iyi anladım!
Très clair, monsieur!
Çok iyi anladım.
- Oui. Je vois.
Çok iyi anladım.
C'est facile.
Ben sebebini çok iyi anladım. Sen Red Sox'ta oynayan en iyi kurtarıcılardan birisin.
Oui, mais tu es l'un Des meilleurs remplaçants que les red Sox aient eu.
Sanırım ne istediğinizi çok iyi anladım.
Je crois que j'ai exactement ce que vous cherchez.
Bu konuyu çok iyi anladım. Ama tam olarak ne iş yapacağım?
Vous devez recopier l'Encyclopedia Britannica.
Almancam çok iyi değildir, ama galiba ne dediğini anladım.
Mon allemand est un peu rouillé, mais j'ai compris en gros.
Sizden beklenen her şeyi anladınız mı? - Çok iyi.
Vous avez compris ce qu'on attend de vous?
Çok doğal davran, gülümse anladın mı? - İyi misin?
Sois naturelle, souris.
Yarın akşam doğu kapısında olacağım. Anladın mı? Çok iyi.
Alors demain soir, je t'attendrai à la porte Est.
Ve seni çok iyi anladığımın farkındasın, öyle değil mi?
Et je suis sûr que tu te rends compte que tu me plais bien.
Anladığım kadarıyla çok iyi bir silahşörmüş.
Je crois savoir que c'est un as de la gâchette.
Seni çok iyi anladığımı biliyorsun, değil mi?
Tu sais que je suis complètement sympathisante, n'est-ce pas?
Çok iyi anladığım bir şey var ama. Siz pislik bürokratlar ne zaman doktorların itiraz edeceğinden korksanız "çok gizli" dosyalarını...
Vos bureaucrates abusent du "top secret"
Sizi çok iyi... anladım.
J'ai très bien compris.
Bu, çok iyi anladığım bir konu olmamıştır hiç.
Moi, je n'y connais rien aux atomes.
Onu çok iyi anladığımı düşünüyorum, ama şimdiye dek bana bir şey vermedi.
D'abord, j'ai l'impression de le connaître presque par coeur, et puis ça ne m'apporte rien.
Anladım. Çok teşekkürler Ron ve iyi şanslar.
Je vois... merci beaucoup, Ron, et bonne chance.
Birbirimizi çok iyi anladığımızı görmek çok rahatlatıcı.
C'est rassurant de voir que nous nous comprenons si bien l'un envers l'autre.
Ama ben çok iyi anladım.
Moi, si.
Yüzünüzü öyle yapmayın, çok iyi anladınız.
Ne me regarde pas comme ça, tu m'as très bien comprise.
Çok iyi anladım.
Je vois très bien le tableau.
Eğer beceremezsen, işin biter. Anladın mı? Doğrusu elemanına çok iyi moral veriyorsun, patron.
Vous savez donner du cœur au ventre à vos gars, patron.
Eğer bozulmamışsa tamir etme. Bunların çok iyi olduğunu nasıl anladığımı bilmek ister misin? - Evet.
"On ne répare pas un truc qui marche." Tu veux savoir comment j'ai su que t'étais bon?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]