Çok iyi görünüyorsun translate French
563 parallel translation
Çok iyi görünüyorsun.
Tu as l'air bien.
Çok iyi görünüyorsun, Riggs Anne.
Vous avez l'air bien, Mme Riggs.
Çok iyi görünüyorsun, patron. - Haydi.
Vous êtes très bien, Patron!
Çok iyi görünüyorsun Dolly.
Tu as bonne mine, dolly.
- Çok iyi görünüyorsun.
- En pleine forme, hein?
Roy, çok iyi görünüyorsun.
Vous avez bonne mine!
Demek burdasın, delikanlı, çok iyi görünüyorsun.
Vous voilà, tout propre.
Çok iyi görünüyorsun. Çok güzel.
Tu as l'air tres bien, tu es tres belle.
Çok iyi görünüyorsun, Ruth.
Tu es resplendissante, Ruth.
- Çok iyi görünüyorsun Andy.
Tu as bonne mine.
Çok iyi görünüyorsun Karl.
Vous avez l'air en pleine forme.
Çok iyi görünüyorsun.
Je suis contente. - Comment avez-vous réussi sans moi?
Çok iyi görünüyorsun.
- Vous avez l'air en forme.
Çok iyi görünüyorsun.
T'as très bonne mine.
Smokinle çok iyi görünüyorsun.
- Ça t'ira bien.
Bahse girerim, toparlanman çok uzun sürmeyecektir. Şimdiden çok iyi görünüyorsun.
Je suis sûre que vous allez... vous rétablir vite.
Rhoda çok iyi görünüyorsun, tatlım ama yaşadıkların çok korkunç şeylerdi.
Écoute, Rhoda, tu as du courage, mais tu as vu une chose horrible.
- Çok iyi görünüyorsun baba.
- Papa, tu es en pleine forme. Regardez :
- Bugün çok iyi görünüyorsun baba.
Vous rayonnez, aujourd'hui, Papa.
- Doğru. Çok iyi görünüyorsun, Sally.
Vous n'avez pas changé.
Çok iyi görünüyorsun Koca Baba.
Tu as l'air en forme!
Çok iyi görünüyorsun!
Vous avez bonne mine.
Billie, çok iyi görünüyorsun.
Vous êtes un régal pour les yeux.
- Çok iyi görünüyorsun Bruhn.
Vous avez l'air en forme.
Çok iyi görünüyorsun Catherine.
Tu as bonne mine, Catherine...
Çok iyi görünüyorsun, Antonio.
Tu as bonne mine.
- O, çok iyi görünüyorsun.
- Tu as l'air en pleine forme.
Bu sabah çok iyi görünüyorsun George.
Comme vous êtes élégant ce matin!
Çok iyi görünüyorsun.
Vous avez l'air en pleine forme.
Çok iyi görünüyorsun.
Tu as bonne mine.
Tanrım, çok iyi görünüyorsun, Milos.
Tu as l'air vraiment superbe, Milos.
23 yaşında bir çocuk için çok iyi görünüyorsun. - Florence.
Tu es vraiment un beau garçon.
Çok iyi görünüyorsun.
Tu me sembles en forme.
Seni ölüm döşeğinde bulacağımı sanıyordum ama çok daha iyi görünüyorsun. Nasılsın? - Çok daha iyi.
Je croyais vous trouver mourante, mais cela va bien, dirait-on.
Bana kalırsa beş altı ay öncesinden çok daha iyi görünüyorsun.
Tu es mieux qu'il y a six mois.
- Bu elbiselerin içinde çok daha iyi görünüyorsun.
Je vous préfère dans ce costume.
Çok iyi görünüyorsun Leslie.
Vous n'avez pas trop mauvaise mine.
Laura, çok iyi görünüyorsun.
Laura, vous avez une mine splendide.
Çok güzel bir takım elbise ve içinde oldukça iyi görünüyorsun.
Ce superbe costume vous va à ravir.
Seni görmek çok güzel anne, gayet iyi görünüyorsun.
- Bonjour, Thor. - Bonjour, Jeb.
Sen de iyi görünüyorsun, ama sen de çok zayıfsın.
Tu as bonne mine... mais tu es trop maigre.
Sen de dün geceden çok daha iyi görünüyorsun.
Tu es mieux que cette nuit.
Çok iyi görünüyorsun.
Vous semblez guéri.
Çok iyi bir iş yapmış gibi görünüyorsun.
T'as dû faire un sacré boulot!
Sen iyi olunca çok seviniyorum. Ağlamadığın zamanlarda çok daha iyi görünüyorsun.
Je te préfère sans les larmes et sans le menton...
- İyi görünüyorsun... - Çok mu kötü?
- Tu n'as pas l'air si...
Çok daha iyi görünüyorsun.
Tu as bonne mine.
Son gördüğümden çok daha iyi görünüyorsun.
Tu vas vraiment mieux que l'autre jour!
Çok şükür. Gertrud, daha iyi görünüyorsun.
Gertrud, tu n'es plus malade.
Çok iyi bilgilendirilmiş görünüyorsun.
Tu sembles bien informé, dis donc.
O şapka olmadan çok daha iyi görünüyorsun.
Vous êtes bien mieux sans chapeau.
çok iyi görünüyorsunuz 20
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok iyi 3262
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyisiniz 98
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok iyi 3262
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyi gidiyor 28
çok iyisiniz 98