Çok iyi biri translate French
883 parallel translation
Hep demişimdir, Dolly çok iyi biri.
dolly est adorable.
Çok iyi biri, değil mi?
Il est très bien, non?
- Çok iyi biri.
- C'est un chic type.
Müfettiş gelip bütün olanları anlattı. Çok iyi biri.
Un sympathique inspecteur est venu tout me raconter.
Çok iyi biri.
C'est vraiment quelqu'un.
Beulah'a söyle, bu adam Frere. Çok iyi biri olduğunu söylediler.
Dis, il paraît que ce Frere est très bien.
Çok seviyorum ve o çok iyi biri. Çok cesur.
J'étais tellement amoureuse, il est si bon, si fort.
Annem çok iyi biri olduğunu söyledi.
- maman dit que vous êtes très gentil.
Yani, karısı çok iyi biri.
Sa femme est si gentille.
Bart, hiçbir zaman çok iyi biri olmadım, en azından bu zamana kadar olmamıştım.
Bart, je n'ai jamais valu grand-chose, jusqu'à maintenant.
Arkadaşınız çok iyi biri, beraber çok eğlendik.
Qu'il est sympathique votre ami!
Çok iyi biri.
Gentil garçon!
Hayır. Heyecanlanmayın hemen. Bildiğim bir şey varsa o da onun çok iyi biri olduğudur.
Tout ce dont je me souviendrai c'est qu'il était si gentil, vraiment si gentil.
Çok iyi biri.
Il est tellement gentil.
Çok iyi biri olabiliyor. Ama bazen de...
Des fois c'est un mec bien, d'autres fois il peut être...
Çok iyi biri.
Très bien.
Elbette. Adalet yanlısı, çok iyi biri.
Si, c'est un homme juste et respectable.
Çok iyi biri. Çok güzeldir.
Une femme raffinée, très belle.
- Bence çok iyi biri.
- Je la trouve gentille.
Çok iyi biri.
Très agréable.
Gaston çok iyi biri.
Gaston est merveilleux.
Oğlunuz çok iyi biri.
C'est un brave petit.
- Hayir, Michel. Çok iyi biri.
Il est très gentil.
Daniel gerçekten iyi ve sevimli biri ve çok kibar biri denebilir galiba.
Daniel est une personne, vraiment gentille et adorable, et il a tellement un gentil... un très gentil esprit, Je suppose que tu peux le dire.
Çok iyi, çünkü burada gösteriyi götürecek biri var.
Mais il y a, dans cette troupe, une fille capable de le faire.
Biri tuba çalıyor diye deliyse, biri bunu araştırsa iyi olur çünkü etrafta tuba çalan pek çok kişi var.
Si un homme est fou juste parce qu'il joue du tuba... alors quelqu'un ferait mieux de l'examiner... parce qu'il y a beaucoup de joueurs de tuba autour de nous.
Ülkenin en iyi nişancılarından biri ve bunu bir çok kez kanıtladı.
C'est l'un de nos meilleurs tireurs. Bien meilleur que vous.
Çok sevdiği biri bu. Çok iyi davrandığı biri. Hastalandığında baktığı biri.
Quelqu'un qu'elle aime beaucoup, pour qui elle a été trés bonne, qu'elle a élevé.
Durum çok açık ki biri ne kadar iyi olursa olsun eğer muazzam bir aile adını taşımıyorsa bir işe yaramaz.
Malgré tout cela, il s'est contenté d'être un inconnu. Dans le théâtre, je le vois bien... les liens familiaux sont indispensables.
O çok iyi, dürüst ve nazik biri ve bana öyle güveniyor ki.
Il m'a donné toute sa confiance.
En yükseklerde doğan başka biri ise çok da iyi biri olabiliyor.
Et on peut partir de très haut... et rester un type bien.
O iyi bir kız, çok çalışkan biri ve iyi bir satıcı, sen de çeneni kapat!
Je l'apprecie, c'est une bonne vendeuse. Taisez-vous!
Paul ile çok iyi anlaşıyorum çünkü tamamen dürüst biri.
Je m'entends bien avec lui. C'est un type propre.
Yakın dost, çok iyi tanıdığınız biri...
Un si bon ami!
Köpek kendisini bu kadar çok sevdiğine göre iyi biri olmalı.
Il devait être bon pour que le chien l'aime autant.
Ama o yapmadı. Yapamaz. O çok iyi biri.
II n'aurait pas pu.
Ama o çok sevecen, iyi kalpli ve neşeli biri.
Il est si bon, gentil et joyeux.
Düşünsene, ailesine çok iyi bakabilecek biri.
Il saura subvenir à ses besoins.
Kamyon işindeki biri devletle kontrat yaparsa çok iyi olur, değil mi?
Si vous aviez un gros contrat avec l'Etat... ça serait pas mal, non?
İyi biri, çok iyi.
Elle est très gentille.
Ama diğer yandan da, ölmeden önce son yemeğini yemiş biri gibi hissediyorum hem de çok iyi bir yemek.
Cependant, je me sens comme un condamné qui a mangé son dernier repas, qui fut très bon, d'ailleurs.
Çok daha iyi biri olabilirdim.
J'aurais pu être beaucoup mieux.
Biri iyi sayilir, saniyorum. Digeri, gerçekten çok kötü.
Si l'un n'est pas mauvais... l'autre ne vaut rien.
Dövüşmekle ilgilenmeyen biri olarak dün Heldon'a karşı çok iyi iş çıkardın.
Pour quelqu'un qui n'aime pas ça, tu as mis une belle raclée à Heldon.
Atının üstünde çok iyi görünebilirsin, Başkan Terrill, ama bir gün biri seni ondan indirecektir.
À cheval, vous en imposez, Major, mais un jour, quelqu'un vous en fera descendre.
Ama size söylemedikleri bir şey var onlardan biri iyi olunca çok iyi oluyor.
Mais on ne t'a pas dit que quand il y en a un de bon, c'est un as.
Evet, çok yumuşak biri, iyi dans eder, çenesi de laf yapar.
C'est un opérateur adroit, excellent danseur et fin causeur.
- Senin nasıl biri olduğunu çok iyi biliyorum, John.
- Je sais l'homme que tu es.
- Sen gibi biri için çok iyi bir şarap.
- Un petit vin spécial extraordinaire.
Biraz soğuk biri ama bana çok iyi davrandı.
En dépit de son aspect froid, il a été plutôt gentil.
Babamın yerine bana çok daha iyi biri olan Pierre'i verdin!
A la place de mon père, vous m'avez donné un Pierre qui est bien plus gentil!
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok iyi 3262
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyisiniz 98
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139
çok iyisin 250
çok iyi 3262
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi biliyorum 33
çok iyisiniz 98
çok iyi gidiyor 28
çok iyiydin 139