Çok iyi biliyorum translate French
1,550 parallel translation
Evet, nerede olduğunu çok iyi biliyorum.
Je sais très bien où est Otis.
- Kiminle konuştuğumu çok iyi biliyorum.
- Je le sais très bien.
Neler olup bittiğini çok iyi biliyorum.
Je savais exactement ce qui se passait.
Ayrıca, ne zaman öleceğimi çok iyi biliyorum.
De plus, je sais exactement quand je mourrai.
Evet, birçok kişiyle okuma yaptım. Ne bulacağımı çok iyi biliyorum.
Je pense avoir passé en revue un nombre suffisant de personnes...
Bu konuda ne hissettiğini çok iyi biliyorum. Ama Richard pazarlığın söz konusu olmadığını söyledi.
Je sais ce que tu en penses, mais d'après Richard, c'est non négociable.
Artık yeter, buraya bir daha gelmemen için, ne yapacağımı çok iyi biliyorum ben.
Vous êtes l'écrivain? Oui, je suis l'écrivain.
Burada neler oluyor, çok iyi biliyorum ben. Şıllık!
Je sais bien ce qui se passe ici, espŠce de salope!
Ne yaptığını çok iyi biliyorum.
Je sais exactement ce que vous faites.
Çok iyi biliyorum.
Très bien.
Konu Betty Applewhite olduğunda, ne yaptığımı çok iyi biliyorum.
S'agissant de Betty Applewhite, je sais ce que je fais.
Ben... Ne yaptığımı çok iyi biliyorum.
Non, je sais exactement ce que je fais.
Şimdi onunla konuşmak istemediğimi çok iyi biliyorum.
Alors je ne vais pas lui parler maintenant.
Bu adam beni araç olarak kullanmıyor. Onun için birilerini öldürmeye başlamayacağımı çok iyi biliyorum.
Je ne suis pas le pantin de ce gars, et je ne vais pas me mettre à tuer pour lui.
Bildiğim kadarıyla, ki çok iyi biliyorum bu ofiste hiç kimse Brennan'ı öpmeye çalışıp anlatacak kadar yaşamamıştı.
D'après ce que je sais, et j'en sais pas mal, personne n'a essayé d'embrasser Brennan et survécu pour en parler.
Ne istediğini çok iyi biliyorum.
Je sais ce que tu aimerais.
Ne yaptığını çok iyi biliyorum senin.
Ouais. Non, je sais exactement ce que vous faites.
Tanrım keşke elime bir şans geçse onu nasıl yerle bir edeceğimi çok iyi biliyorum.
Bon Dieu, si seulement j'en avais la chance... je sais exactement de quelle façon je le ferais tomber.
Neden bahsettiğini çok iyi biliyorum.
Je sais de quoi il parle.
Bunları bugün takman onun için ne kadar önemli, çok iyi biliyorum.
Je sais à quel point il serait important pour lui que vous les portiez aujourd'hui.
Şimdi, sana işkence yaparsam buna dayanacak kadar sert olduğunu çok iyi biliyorum.
Je sais que vous êtes résistante, que vous avez été formée pour résister à la torture.
- Ne istediğimi çok iyi biliyorum.
Je le sais exactement.
Bunun bir kandırmaca olduğunu çok iyi biliyorum. Fakat bununla birlikte kendimi duygusal olarak etkilenmeye bırakırım.
Je sais que c'est faux, mais pourtant, je me laisse toucher émotionnellement.
O hissi çok iyi biliyorum.
Je comprends exactement ce que tu ressens.
Güven bana, o salonu çok iyi biliyorum.
Crois-moi, je connais ce tribunal.
Merak etme, ne hissettiğini çok iyi biliyorum.
Je sais ce que tu ressens.
Bak, biliyorum üç ay daha var ama eğer gezini iptal edersen, bu bizim için çok iyi olur.
Ecoutes, je sais que c'est dans 3 mois, mais ça signifierait tellement pour nous si vous pouviez faire le voyage.
Burada çok fazla insan tanımadığını biliyorum, ama bir çoğu akşam orada olacağı için iyi olur dedim.
Je sais que tu ne connais personne. Il va y avoir pas mal de gens. Ça serait bien si tu veux venir avec moi.
Andrea'nın çok iyi olmadığını biliyorum, ama gitgide daha iyiye gidiyor.
Je sais qu'Andrea n'est pas très bon, mais il a fait des progrès.
- Çok iyi bir kulüp biliyorum.
- Je connais un super club.
Çok iyi olduğunu biliyorum.
Vous êtes au point.
Çok iyi martini yapan bir yer biliyorum.
Je connais un très bon bar à martinis.
Seni çok iyi tanımadığımı biliyorum ama seninle kendimi güvende hissediyorum.
Je ne te connais pas très bien, c'est vrai, mais je me sens en sécurité.
Seni çok iyi tanımıyorum ama ne olmadığını biliyorum.
Je ne sais pas qui vous êtes, mais je sais ce que vous n'êtes pas.
Çok iyi dostlarla bir arada olduğumu biliyorum ve buna içelim diyorum.
Je suis avec de bons amis présentement. - J'en suis heureux, alors santé!
Biliyorum ama o açıklama yapmam için gerçekten çok iyi niyetli görünüyor.
Je sais, mais il est si beau, je vais devoir faire une exception.
Bak, bunun en iyi tatilin olmadığını biliyorum, ama gerçekten olan herşey için çok üzgünüm.
Je sais que ce n'était pas tes meilleures vacances, mais je suis vraiment désolée pour tout.
Fakat son albayın burada yani ana katta çok iyi bir iş çıkardığını biliyorum.
Le dernier capitaine se débrouillait très bien ici.
Senin nasıl düşündüğünü biliyorum, çok iyi bir annen olmadı.
Je sais que tu penses ne pas avoir eu une bonne mère...
Hollywood'da çok iyi bir kulüp biliyorum.
Je connais une super boîte à Hollywood.
Bu resmin çok iyi olmadığını biliyorum.
La photo est pas terrible. Oui!
Çünkü biliyorum ki her giydiğimde onu fark edip beğeneceksin ve bu bana kendimi çok iyi hissettirecek.
Je le porterai, parce que chaque fois que je le mettrai, tu le remarqueras et ça te fera plaisir et ça me fera plaisir aussi.
Seni tahrik ediyorum ve yatakta ne istediğini iyi biliyorum ama sen hâlâ üniversiteli kızları becerme hayali kuruyorsun ve biliyor muyum diye. merak ediyorsun ve biliyorum çünkü çok erkek tanıyınca sistemi çözüyorsun.
Quelle petite chose? Avec ma langue et mes dents... Ca ne fait pas mal!
Yani'Çok iyi biliyorum, fakat...'mantığını.
La logique de :
Hayır, çok iyi bir programımız olduğunu biliyorum... Harika bir fırsat, ve, um ümit ediyorum ki, bizim için de harika bir fırsat olsun.
C'est une grande opportunité, et, hum... évidemment, c'est une grande opportunité pour nous aussi.
Buraya gelmene çok sevindim. İyi niyetli olduğunu biliyorum. - Bu evlilik doğru bir şey.
J'apprécie ta visite, je sais que tu pensais bien faire, mais ce mariage, c'est une bonne chose.
Astor'u görmek istediğini biliyorum ama, demek istediğim. Çocukarın keyfi şu an çok iyi.
Je sais que tu veux voir Astor, mais les enfants vont vraiment bien maintenant.
Onu nasıl bulacağımızı çok iyi biliyorum Garcia, teşekkürler.
Je sais où le trouver. Merci, Garcia.
Çok çalıştığını biliyorum. Yiyecek birşeyler getirmenin iyi olacağını düşündüm...
J'ai appris que tu bossais dur alors j'ai pensé t'apporter un petit quelque chose à manger
Jeremy'nin ne demek istediğini çok iyi biliyorum.
Je sais exactement ce que Jeremy veut dire.
Biliyorum, şu an buna inanmak zor ama her şey çok daha iyi olacak.
Je sais que c'est dur à croire, mais ça va aller mieux
çok iyiyim 275
çok iyisin 250
çok iyi 3262
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi gidiyor 28
çok iyisiniz 98
çok iyiydin 139
çok iyiydiniz 31
çok iyisin 250
çok iyi 3262
çok iyi anlıyorum 64
çok iyi anladım 27
çok iyi olur 170
çok iyi gidiyor 28
çok iyisiniz 98
çok iyiydin 139
çok iyiydiniz 31