English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Ö ] / Öd

Öd translate French

90 parallel translation
Oh, Yılların Rock'ı, kendimizi bir başka savaşın içinde bulduk. Öd koparan, hiç yılmayan Deniz Savaşı.
Vieux Roc, nous voilà embringués dans une nouvelle guerre qui fera crever les fils et honorera les mères.
Senin Luke'da akıldan çok öd var.
Il a pas de cervelle.
Ben Jack'in köpüren öd suyuyum.
Je suis le canal biliaire irrité de Jack.
Havai fişek tezgahın olacak ve orada durup diyeceksin ki hiç ıslıklı çatapat dalak yaran, bıyık bisküvisi, öd koparan, Hüsker Düs'ün yok.
Tu veux dire que tu tiens un magasin de pétards... et tu n'as pas un seul... "nid de frelons", "soleil-triangle", "mitraillette"...
- Sorsana. - Haydi be, bu kadar öd
Fais pas ta flo...
Kusmuğun olduğu yönde öd de vardı.
Là où il y a du vomi, il y a de la bile.
Çavuş OD'ye söyler misin, David'i küçük bir yürüyüşe çıkartacağım.
Sergent, veuillez leur dire que David m'accompagne faire un tour.
- Ben açarım. Bu OD.
J'y vais, c'est OD ( pour overdose ).
- OD, yeni sevgilim.
OD, mon nouveau copain.
OD, okuldaki en harika çocuk. Tam bir müzik dehası.
OD c'est le mec plus cool de l'école, c'est un génie de la musique.
- OD!
OD!
Millet, işte OD.
Tout le monde, voilà OD.
- Teşekkürler OD. - Çok tatlısın.
Et bien merci, OD.
Seninle tanışmak güzeldi OD.
Ravie de vous connaître, OD.
OD, geri çekil.
Ouais.
Şimdi...
Ok, je m'appelle OD.
Ben, OD.
O-D.
O-D. - O-D adamım. - O-D adamım.
OD, mec.
Ona konuşmayı öğrettik, ablamla birlikte.
Et moi, mec, OD Riley!
Ben de vardım adamım, OD Riley!
Bien, écoute, Sherman,
OD nerede?
Où est OD?
OD!
OD!
OD'ye, büyükbabama?
- Et OD et Grand-Père?
Ya, değerli bir halıydı ve od...
Il harmonisait vraiment la pièce.
- Bir "od" ne?
- Un "audi" quoi?
6 aşırı doz vakası geliyor.
On attend 6 OD. Je sors 5 minutes.
Bir sürü aşırı doz vakası geliyor.
Les OD vont arriver.
Benadryl aşırı dozunda diyaliz kullanılmaz.
On ne dialyse pas dans le cas d'une OD au Benadryl.
Kerry hemoperfüzyon yapmıştı.
Kerry en a déjà fait une sur une OD.
Aşırı doza kömür hemoperfüzyonu için 2 no'lu Muayene hazır.
La 2 est prête pour une hémoperfusion sur charbon pour l'OD.
Aşırı dozun QRS süresi 0. 1 2'ye düştü.
Mon OD, ses QRS sont à 0,12.
- Asiri dozdan ölür.
- Elle va faire une OD.
- Nerede o?
OD est-il?
Ee dere nerede?
Ben, il est oD le ruisseau?
Onu nereden aldın?
OD t'as trouvé ça?
Ufaklığı nereye götürdün?
OD t'as emmené le môme?
Nereye?
OD?
Nereye?
OD ça?
Benim iyi oğlum nerede?
OD est mon filleul?
Neredesin?
T'es oD?
Silah!
OD est l'arme, Tonho?
- Ama sonra vuruldu.
- et ce serait l'OD. - Avant le meurtre.
Şirketler için... OD-rom ve web siteleri tasarlıyorum.
Je crée des CD-roms et des websites.
Go-od, renklerin yokluğu demektir. "It's all good ( hepsi çok iyi ) ya da" Good Will Hunting, " i.
Bon-jour, signifie absence de couleur... ce qui veut dire que le jour est bon.
Ne yaptı, Sudafed ve şarap ile OD mi içti?
Qu'est-ce qu'il a fait? Tenter l'overdose avec du cidre et de l'Aspirine?
Masan için CDlik.
O'est un support de OD pour ta table.
Bu gece beraber gidebileceğimizi bile düşünüyordum, kim bilir, Sisqo CD'si çalıp...
Je me disais qu'on pourrait se retrouver à la maison ce soir et, je ne sais pas, jouer le OD de Sisqo...
"MiXosc od pierwszego wejrzenia" Fakat, bunun icin bir pazar mevcut degil.
Mais il n'y a pas de place sur le marché pour "Mixosc od pierwszego wejrzenia".
"MiXosc od pierwszego wejrzenia"
"Mixosc od pierwszego wejrzenia"
Od-man.
Odipounet.
Morty, Kinky aşırı doz almış. Hepsi bu.
Kinky a fait une OD, c'est tout.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]