Üz translate French
39 parallel translation
- Biz Manchester United'ız. Siz kimsiniz? - Spurs'üz.
Nous sommes Manchester United.
Hadi onu üz, Louie.
Éjectons-le.
Mutlaka görürmüºüz.
II a dit qu'on ne pourrait pas le rater.
Üz beni, üz beni.
Fais-moi mal!
Beni üzeceksen, şimdi üz. Cesaretin olmadığı için aylarca sürecek bir üzüntüyü istemem!
Si tu dois me faire mal, vas-y... ne fais pas durer pendant des mois... parce que tu n'as pas de couilles!
Eşiniz için gerçekten çok üz...
Je suis vraiment désolé pour ton...
Konuyla ilgili eşyalarını kaldır. Onu üz ve tahrik et.
Lui retirer ses supports, l'énerver, le provoquer.
- Oh, git ve üz o çocuğu.
Maintenant, il est fâché.
Ben üz... Üzgünüm.
Je m'en veux tellement...
Üzgünüm, üz... gü... nüm. Sen ne iş yaparsın?
Juste une seconde : tu fais quoi dans la vie?
Üzgünüm, üz... gü... nüm.
Votre métier?
South park da bir ev Tk oldu ve olay yerinden aldığım bu tuvalet kağıdı öreneğini tanıyabilecek misiniz üz... üzgünüm bunu yapmak zorundayım.
Il y a eu un pékufiage à South Park. Pourriez-vous identifier le PQ trouvé sur les lieux du crime?
Yani biz sadece üçümüz üz.
Nous ne sommes que trois.
Ben üzgün... çok üz...
Je m'exc... je m'exc...
Merkezin üz kez denemesi gerekirdi.
Le central devait essayer de me contacter 3 fois, ils ont été directement à Wolfe.
Merhaba, bizler'Ungirls'üz.
Salut, on est le duo "Ungirls".
Bizler'Ungirls'üz.
On est les Ungirls.
ve bir taksi'de 3'üz doğuran bir kadın hakkında da haber yapmıştım
Une fois, j'ai couvert la naissance de triplés dans un taxi.
Biz Interpol'üz.
On est Interpol.
"Gü-çs-üz" de-vl-et-ler yı-kı-lır. "
- "Noir-dans-la-nei-ge" et-dans-la-bru-me. "
"Gü-çs-üz de-vl-et-ler yı-kı-lır" dedin.
- "Noir-dans-la-nei-ge et-dans-la-bru-me."
Biz Interpol'üz, yanlış anlama için üzgünüm.
Interpol. On est de la famille.
Ne yapıyorsunuz? Henüz ayrılamaz. Biz Interpol'üz.
Ce patient ne doit pas sortir.
Biz Interpol'üz.
On est d'Interpol!
Orada Türkler oturuyor, biz de Kürt'üz.
Des Turcs habitent là et nous, on est kurdes.
Susan, ben çok üz..
Susan, je suis vraiment...
Tamam. Görüşür üz.
À la prochaine.
Teşekkürler, senpai. Size sürekli zahmet verdiğimiz için üz -
Décidément, tu nous sauves toujours la vie.
Biz Burke'üz Burkeler bunu yapmaz.
On est des Burke. Les Burke ne font pas ça.
- Milo, çok ama çok üz...
- Milo, je suis vraiment...
Bu da, Dirk. Evet. Biz Deke ve Dirk'üz.
Oui, David et Jonathan.
Dün gece en aç üz adam bir otoparkta bir kadını takip edip ona saldırdı.
Une femme a été traquée et attaquée dans un parking la nuit dernière par au moins 3 hommes.
Audrey Hepburn'üz!
On est Audrey Hepburn!
Bu durumda biz kesinlikle Sean ve Beverly Lincoln'üz.
Dans ce cas, on est vraiment Sean et Beverly Lincoln.
Seni eve sarhoş gel ve karını üz diye yetiştirmedim.
Rentrer soûl, embêter ta femme. Je ne t'ai pas élevé comme ça.
Çok üz...
Sara! Je suis...
Vlad, lütfen, biz üz...
Vlad... S'il-vous plait, on est tellement désolé.
Ben üz...
Pardon...
- Biz % 83'üz! 4.
– On est les 83 %.
üzgünüm 13200
uzgunum 18
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun 291
üzgün 54
üzgünsün 53
üzüldüm 294
üzerinde 91
üzerine 17
uzgunum 18
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun 291
üzgün 54
üzgünsün 53
üzüldüm 294
üzerinde 91
üzerine 17
üzülme 577
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
uzak 22
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzaklaşın 97
üzgünüm bebeğim 22
uzun bir hikaye 19
uzaklaş 262
üzgünüm canım 24
üzgünüz 106
uzak 22
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzaklaşın 97
üzgünüm bebeğim 22
uzun bir hikaye 19
uzaklaş 262